HDP Grup toplantısı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla sadece kadın milletvekilleri ve kadın konukların katılımıyla gerçekleştirildi. Mor fular takan milletvekilleri, kadın cinayetlerinin kurbanlarının fotoğraflarını da yanlarında değişik olaylarda ölen kadınların fotoğraflarını bulundurdu.
Yüksekdağ, toplantıda yaptığı açıklamada, partilerinin ilk grup toplantısını "Kadın Grubu" olarak gerçekleştirdiklerini belirterek, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün önemine vurgu yaptı.
"Son 6 aylık süre, Türkiye tarihine karanlık bir dönem olarak kazındı" iddiasında bulunan Yüksekdağ, kadına yönelik şiddetin de yaşamın her alanını kuşatan şiddetle birlikte öne sürdü.
Terör olayları nedeniyle sokağa çıkma yasağının uygulandığı ilçelere değinen Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Kendi kendisini yönetme talebini dile getiren halkımıza yönelik tarihte eşi benzeri az görülen bir şiddet uygulandı. Sivil halkın yaşam alanları cehenneme dönüştürüldü. 7 Haziran'dan bu yana adı konulmamış savaş ve şiddet politikası sonucu 140 sivil insan yaşamını yitirdi. Bu 140 sivilin 20'si kadınlardan oluştu. 140 sivilin içinde 26 çocuk vardı. Kamu güvenliği adı altında topluma karşı şiddet ve otorite siyasetini dayatanların eseridir bu tablo."
- "Kadınların mücadelesiyle nasıl güzellikler yaratılacağını göstereceğiz"
Yüksekdağ, toplumun bir kısmının başka bir kısmına karşı nefret beslemeye yönlendirildiğini ileri sürerek, parti binalarına yapılan saldırının da bundan kaynaklandığını savundu. Yüksekdağ, sokaklarda insanların sadece Kürt olduğu için saldırıya maruz kaldığını iddia etti.
Bu yılın 10 aylık sürecinde 346 kadının öldürüldüğünü ileri süren Yüksekdağ, kadın cinayetleri oranının arttığını, kadınların sokakta ve evlerinin içinde şiddete maruz kaldığını ifade etti.
Sokağa çıkma yasağı uygulamasını eleştiren Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Bu başka bir ülkede yaşansaydı yer yerinden oynardı. Birlikte yaşama inancını büyütmek ve korumak istiyorsak bu kadar korkunç bir duruma sessiz kalma şansımız yoktur. Türkiye toplumunu yabancılaşmanın ve kopuşun eşiğine getirdiler. Bizler şiddetle örülmüş bir yaşam ve siyasete, yönetme anlayışına karşı barışçıl bir rejimin anahtarı olabilecek bir geleneği temsil ediyoruz. Bir bakan 'Zorla güzellik olmaz' diyor. Bakın AKP iktidarı zorla hükümet oldu. Baskıyla yarattığı bu zihniyeti, bize güzellik ve istikrar diye pazarlamaya çalışıyorlar. Kanla ambalajlanmış ve zorla paketlenmiş, bize güzellik diye sunulan bir rejimle karşı karşıyayız. Zorla güzellik olmaz. Kadınların gönlüyle, yüreğiyle ve mücadelesiyle nasıl güzellikler yaratılacağını size göstereceğiz."
- "HDP bu Meclis altında iki grup kurdu"
Seçimlerde alınan sonuçlara değinen Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Zorla ve şiddetle aldığı yüzde 49,5 oya güvenerek zafer ilan etmiş olabiliriler. Uyarıyoruz, zafer ilan etmekte acele ettiler ama zafer sarhoşluğuna kapılmada acele etmesinler. Bizim mücadelemiz daha yeni başladı. Şiddet ve savaş siyaseti üzerinde yükselen hiçbir iktidarın zaferi uzun sürmedi. Bizler bu adeletsiz ve eşitsiz seçim yarışını Meclis'in 3'üncü partisi olarak tamamladık. Bütün ambargoları uygulamalarına rağmen 10,8 oranı ile Türkiye halklarının yeni süreçteki umudu ve mücadele azminin umudu olduk. HDP'nin bu Meclis çatısı altında olmasını istemeyenlere geçmiş olsun. HDP bu Meclis altında iki grup kurdu."
- "Sağduyunun korunması çok önemlidir"
Grup toplantısının ardından gazetecilerin "Suriye sınırında düşürülen uçakla ilgili ne düşünüyorsunuz" sorusunu yanıtlayan Yüksekdağ, "Karşılıklı sağduyunun korunması çok önemlidir. Gerilim siyasetinin hiçbir yarar getirmediğini gördük. Hükümet'in de bölgede gerilimi düşürecek adımlar atmasında yarar var" dedi.
Uçağın düşürülmesi ve onu takip eden gelişmelerin geride kalan dönemde Suriye politikasında yaşanan sorunların ve eksikliklerin sonucu olduğunu öne süren Yüksekdağ, çok kritik ve tehlikeli bir eşiğe gelindiğini, bütün tarafların soğukkanlı ve yapıcı olması gerektiğini söyledi. Yüksekdağ, yaşanabilecek gelişmelerin bölge halklarının çıkarına olmayacağını dile getirdi.
Yüksekdağ, Demirtaş'a yönelik "suikast girişimi" iddialarının sorulması üzerine adli sürecin halen devam ettiğini belirterek, kendilerinin de bağımsız laboratuvarlar aracılığıyla analiz yaptırmak istediklerini söyledi. Diyarbakır Valiliğinin açıklamasının sağlıklı bir inceleme olmadan yapıldığını iddia eden Yüksekdağ, yaşananların üzerinin örtülmeye çalışıldığını ileri sürdü.
"Kabine açıklandı. 2 kadın bakan var. Enerji Bakanı olarak Berat Albayrak'ın ismi yer aldı. Nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Türkiye'ye hayırlı olmasını diliyoruz. Bu hükümet pek hayırla gelmediği için iyi niyet dileklerimizin ne kadar karşılık bulacağından şüpheliyiz. Bu kabine bu koşullar içinde ne kadar hayırlı olacaksa o kadar hayırlı olmasını diliyoruz. Bu kabine, 1 Kasım'da ortaya çıkan seçilmiş iradenin tartışması ile belirlenmedi. Saraya bağlı hareket etme profili sergiliyor bize göre. Kabinede 2 kadın bakanın olması ileri bir adım ama ben bunun çok da anlamlı bir katkı ürettiğini düşünmüyorum. Kabinenin önünde çok ciddi sorunlar var. Her şeyden önce barış ve Çözüm Süreci'nin başlatılması görevi bu kabinenin önünde duruyor."
- Şişecam işçilerini kabul
Öte yandan Yüksekdağ, Şişecam işçilerini de TBMM Grup Yönetim Salonu'nda kabul etti.
Kabul, görüntü alınmasının ardından basına kapalı devam etti.
HDP TBMM Grup Toplantısı
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Türk hava sahasını ihlal eden uçağın düşürülmesine ilişkin, "Karşılıklı sağduyunun korunması çok önemlidir. Gerilim siyasetinin hiçbir yarar getirmediğini gördük. Hükümetin de bölgede gerilimi düşürecek adımlar atmasında yarar var" dedi.