Türk Toraks Derneği Başkanı Prof . Dr . Elif Dağlı , Türkiye ' de her yıl 17 bin insanın , sigara dumanına maruz kaldığı için hayatını yitirdiğine dikkat çekti .
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof . Dağlı , açıklamasında , sigaranın , 50 yıldır öldürdüğü bilinen bir madde olduğuna dikkat çekerek , " Sigara dumanına maruz kalmak diğer insanları öldürür . Öldürdüğü bilinen maddelerden insanları korumak devletin öncelikli görevidir . " şeklinde ifade etti .
Her yıl Türkiye ' de , sigara içmediği halde sigara dumanına maruz kaldığı için 17 bin kişinin hayatını kaybettiğinin altını çizen Dağlı , " Bu , sadece ülkemizdeki rakam . Dünyayı düşünürsek , milyonlardan bahsetmeliyiz . " diye ifade etti . Pasif içiciliğin , ölmemek içi sigara içmeyen bir kişinin öldürülmesi anlamına geleceğini aktaran Dağlı , " Bunun Anayasal bir hak olması mümkün mü? " diye sordu .
Teknik bilgi eksikliği nedeniyle böyle bir karar alındığını söyleyen Dağlı , şöyle dedi : " Biz bu teknik bilgileri vermek için avukatımız aracılığı ile müdahil olmak üzere talepte bulunduk . Sonuçta Türkiye ' de teknik bilgi raporları olan bir çok bilim adamı var . Ancak kabul edilmedi . Danıştay , teknik hatalar içeren bir karar verdi . Bu karar , insan canına kasteden bir karardır . "
BAŞHEKİM ÖZLÜ : KARARDAN BİR HEKİM OLARAK KAYGI DUYDUM
Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof . Dr . Tevfik Özlü ise yasağın pasif içiciliği önlediğine işaret ederek , " Bir kişi , istemediği halde bir başkasının içtiği sigara yüzünden kanser olur , kalp krizi geçirirse bu ahlaki bir durum olmaz . " dedi .
Türk kültüründe kahvehanelerin önemli bir yeri bulunduğuna dikkat çeken Özlü , şunları söyledi : " Önemli bir nüfus düzenli olarak buralara gidiyor . İşsizler , gençler gün boyu kahvehanedeler . Çalışanlar da belli saatlerde kahvehanelerde kalıyor . Kahvehaneler sigara içilebilir hale gelirse , bu kişilerin yoğun sigara dumanına maruz kalması sonucu sigara ile ilgili riskler yeniden ortaya çıkacaktır . "
Sigara içilen ve içilmeyen yer şeklinde yapılan ayrımların hiçbir şekilde faydalı olmayacağının altını çizen Özlü , " Sigara dumanı çok kolay her yere yayılabilir . Kişilerin sigara içme özgürlüğü kadar , temiz hava teneffüs etme özgürlüğü daha ön plandadır . Para kazanma , ticaret özgürlüğü tabi ki olmalı , ancak bu özgürlükler kişilerin sağlıklarını riske atma noktasına getirilmemeli . " diye ifade etti .
Gelinen noktayı bir hekim olarak kaygıyla izlediğini vurgulayan Özlü , toplum sağlığı açısından kaygı duyduğunu söyledi .
SİGARA EN ÇOK ÖLDÜREN VE SAKAT BIRAKAN HASTALIKLAR ARASINDA İLK SIRADA YER ALIYOR
Özlü , sigaranın en çok öldüren ve sakat bırakan hastalıklar arasında ilk sırada yer aldığına işaret ederek , şunları dile getirdi : " Sigara içenlerde akciğer kanseri olma riski 20 kat artıyor . Tüm kanser ölümlerinin üçte biri sigaradan kaynaklanıyor . Sigara içenlerin dörte birinde kronik bronşit , beşte birinde nefes darlığı gelişiyor . Kalp ve damar hastalıklarının da önemli bir nedeni sigaradan kaynaklanıyor . "
" ANAYASA MAHKEMESİ ' NİN İLK SİGARA YASAĞI İLE İLGİLİ TARİHİ KARARINI HATIRLATTI "
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof . Dr . Nazmi Bilir de yasağın ticaret özgürlüğüne aykırılık teşkil etmediğini kaydetti .
Maliye Bakanlığı ' nın verilerine göre , yasaktan sonra ikram sektöründe açılan işletme sayısının , kapanan işletme sayısından fazla olduğunu vurgulayan Bilir , " Üstelik , bu işletmelerin yatırdıkları KDV miktarı da artıyor . Bu daha çok müşteri geldiği anlamına geliyor . " dedi .
Anayasa Mahkemesinin bu konuyu reddedeceğini düşündüğünü belirten Bilir , şöyle devam etti : " 1996 ' da toplu taşıma araçları ve reklamlarla ilgili ilk kanun çıktığında da konu Anayasa Mahkemesi ' ne götürüldü . O zaman Anayasa Mahkemesi sağduyulu bir karar verdi . Toplum sağlığı söz konusu olduğunda , yasaklar Anayasa ' ya aykırılık teşkil etmez . Şimdi de aynı durum söz konusu . "
Bilir , Anayasa ' ya göre de herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunun altını çizdi .