Hep aynı senaryo...

Euro Bölgesi ekonomileri adeta domino taşları gibi tek tek yıkılıyor. Yunanistan ile başlayan süreçteki klasik senaryoyu İrlanda da yaşamaya başladı. Hükümetin açıkladığı 15 milyar euroluk kemer sıkma paketi piyasaları ve halkı ikna etmeye yetmedi. Halk, krizin merkez üssü olan bankalardaki paralarını çekmeye başladı. Avrupa Birliği ile Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) gelen yardımın ardından paniğe kapılan Yunan halkı da bankalardan parasını çekip, Güney Kıbrıs ve İsviçre'deki bankalara yatırmıştı. Yunanistan'ın en büyük dört bankası, sistemden 10 milyar euroluk mevduatın çekilmesinin ardından yardım için hükümete başvurdu. İrlanda'da da Alied Irish Bank haziran ayından bu yana mevduatının 13 milyar euro azaldığını açıkladı. Bank of Irish ve Irish Life& Permament de mevduatlarındaki düşüşün yüzde 10'u bulduğunu duyurdu. İrlanda bankalarından mevduat çıkışı eylülde hükümetin beş bankaya 45 milyar euro yardım yapmasının ardından başlamıştı. Bu arada kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de İrlanda bankalarını olası not indirimi için izlemeye aldı.

PROTESTOLAR BAŞLIYOR
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu gibi İrlanda Başbakanı Brian Cowen de IMF'ye ihtiyaçları olmadığını söylemişti. Atina 110 milyar euroluk yardım için imza attı. İrlanda'da 4 yıl boyunca uygulanacak 15 milyar euroluk tasarruf tedbirleri alarak halka fedakarlık çağrısında bulunan Cowen de yakında 85 milyar euroluk IMF- AB paketine imza atacak. Yunanistan hükümetinin art arda aldığı kemer sıkma önlemleri sendikaları harekete geçirirken, İrlanda'da da yarından itibaren protesto gösterileri başlayacak.