'Hiçbir Hadis Kuran İle Çelişmez'

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk: 'Hiç kimse kafasına göre 'Bir hadis zayıftır, uydurmadır ya da Kuran'a aykırıdır' diyemez. Ayrıca hiçbir hadis de Kuran ile çelişmez. Bu tartışmalar metodoloji bilmemekten kaynaklanıyor' Doshisha Üniversitesi Teoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Moriyama Teruaki: 'Hadis konusunda çalışma yapan İslam alimleri hadis metodolojisi ile sahih ve uydurma hadisleri tasnif etmişlerdir'

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, "Hiç kimse kafasına göre 'Bir hadis zayıftır, uydurmadır ya da Kuran'a aykırıdır' diyemez. Ayrıca hiçbir hadis de Kuran ile çelişmez. Bu tartışmalar metodoloji bilmemekten kaynaklanıyor." dedi.

İbn Haldun Üniversitesi Süleymaniye Yerleşkesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü (MEDİT) salonunda ''Hadis Alimleri: Oluşumu ve Zorlukları" başlıklı bir panel düzenlendi.

Prof. Dr. Şentürk, "Kırılmayan Toplumsal Hafıza Zinciri: Hadis Rivayet Ağı 610-2018" başlıklı sunum yaptı.

Hadis alimlerinin sahih ve uydurma hadisler üzerine eleştirel metotlar geliştirdiğini kaydeden Şentürk, şu bilgileri paylaştı:

''Alimler bu eleştirel metotla özellikle İslam düşmanlarının birtakım uydurma rivayetleri, sözleri hadislerin içine ekleme girişimlerine engel olmuş, uydurma hadisleri ayıklayabilmişlerdir. Hadis alimlerimiz geliştirdikleri yeni metot sayesinde sahih, zayıf ve uydurma hadisleri analiz edebilmişlerdir. Bizim İslam düşünce tarihi içinde en kritik düşünen, en eleştirel yaklaşıma sahip olan ilim adamları hadisçilerdir. Çünkü sürekli olarak Peygamberimiz adına birileri yalan bir şeyler uydurmak istemiş ve bizim hadis alimlerimiz de bu hadisleri ayıklayıp reddetmek için sistem geliştirmişlerdir. Bu adeta bir bağışıklık sistemi gibidir. Buna da hadis usulü ismini vermişler."

Müslümanların hadis olayına çok büyük önem verdiklerini vurgulayan Şentürk, "Bu usul dediğimiz hadis metodolojisini geliştirmişler bir de isnat sistemi dediğimiz hadislerin raviler kanalıyla nasıl rivayet edildiğini, daha en başta yazılı olarak kayda geçirmişler. Yani günümüzdeki dipnot, referans sistemi gibi. Yani kim kimden hadis aldıysa onun silsilesini (rivayet zincirini) vermiş oluyor, hadisin güvenilirliğini garanti altına alabilmek için. Bunu işlettiğimiz zaman hiçbir uydurma hadis İslam sisteminin içine giremez. Eskiden de girmedi günümüzde de giremez." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Şentürk, Müslümanların hadis metodolojisinin yanı sıra fıkıh metodolojisi de geliştirdiğini kaydederek, şunları söyledi:

"Fıkıh usulü sayesinde hadisleri doğru algılayıp oradan hüküm çıkarmayı ve uygulamayı belirlemiş oluyoruz. Dikkat edersiniz her şey bir metotla oluyor. Bu da Müslümanlara has bir metottur. Rastgele, kafadan uydurulan bir şey yok. Hiç kimse kafasına göre 'Bir hadis zayıftır, uydurmadır ya da Kuran'a aykırıdır' diyemez. Ayrıca hiçbir hadis de Kuran ile çelişmez. Bu tartışmalar metodoloji bilmemekten kaynaklanıyor."

- "Ashabi'l-Hadis, hadis konusunda çok ciddi metotlar ortaya koydu"

MEDİT bünyesinde misafir araştırmacı olarak çalışmalarına başlayan Doshisha Üniversitesi Teoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Moriyama Teruaki ise "Horasani Ashab-ı Hadisin Entelektüel Aktiviteleri ve Ortaçağ Müslüman Toplumlarında Sünnetin Yayılması" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

Günümüzde sıklıkla gündeme gelen uydurma hadis tartışmalarının bilgi yoksunluğundan kaynaklandığını belirten Dr. Teruaki, ''Hz. Muhammed'e (SAV) direkt atfedilen birtakım uydurma hadisler var. Hadis konusunda çalışma yapan İslam alimleri hadis metodolojisi ile sahih ve uydurma hadisleri tasnif etmişlerdir. Günümüzde de bu tartışmalar halen devam ediyor. Birçok akademisyen gereksiz yere 'bu hadis uydurma', 'bu hadis sahih' tartışmasını sürdürmeye devam ediyor." dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile