Hipoterapi Uygulama Ve Araştırma Merkezine Konaklama Tesisi Yapılacak

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Eskişehir'in Mahmudiye ilçesindeki ESOGÜ Atçılık Meslek Yüksekokulunu ziyaret etti, okul bünyesindeki Hipoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezi hakkında bilgi aldı Bakan Varank: 'Engellilerimiz ve gazilerimiz buraya tedavi için geliyorlar ancak konaklama tesisi bulunmadığı için aynı gün ayrılmak durumunda kalıyorlar. Bu bölgeden sorumlu kalkınma ajansımız BEBKA eliyle rehabilitasyon merkezinin kapasitesini artırmak için özel bir tesis kurarak burayı dünyaya açmayı planlıyoruz' 'Engelli ve gazilerimiz için özel olarak yapılacak bu tesis sayesinde hem bu bireylerin tedavi süreçlerine destek olunacak hem de bölgesel kalkınmaya katkı sağlanacaktır'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, tedavi için Eskişehir'in Mahmudiye ilçesindeki Hipoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezine gelen engelli ve gazilerin, konaklama tesisi bulunmadığı için aynı gün ayrılmak durumunda kaldığını belirterek, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) aracılığıyla merkez bünyesinde özel tesis kurarak burayı dünyaya açacaklarını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakan Varank, Osmanlı döneminden bu yana at yetiştiriciliğinin önemli merkezlerinden olan ve adını Osmanlı'nın ilk harasını kuran Sultan 2'nci Mahmud'dan alan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Atçılık Meslek Yüksekokulunu ziyaret etti.

Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Hakan Çalışkan'dan hem okul hem de okul bünyesinde faaliyet gösteren Hipoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezi hakkında bilgi alan Varank, ziyareti sırasında gördüklerinin kendisini heyecanlandırdığını ifade etti.

Burasının hem meslek yüksekokulu hem de hipoterapiyle hizmet veren bir tedavi merkezi olduğunu belirten Varank, şunları kaydetti:

"Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesi vasıtasıyla hükümetimizin desteğiyle kurulmuş bir tesis. Burayı bir çekim merkezi haline getirmeliyiz. Engellilerimiz ve gazilerimiz buraya tedavi için geliyorlar ancak konaklama tesisi bulunmadığı için aynı gün ayrılmak durumunda kalıyorlar. Bakanlık olarak, bu bölgeden sorumlu kalkınma ajansımız BEBKA eliyle rehabilitasyon merkezinin kapasitesini artırmak için özel bir tesis kurarak, burayı dünyaya açmayı planlıyoruz. Engelli ve gazilerimiz için özel olarak yapılacak bu tesis sayesinde hem bu bireylerin tedavi süreçlerine destek olunacak hem de bölgesel kalkınmaya katkı sağlanacaktır."

Meslek Yüksekokulu Müdürü Çalışkan da okulda atlar için antrenör yetiştirdiklerini bildirdi. Bunun yanı sıra turizm fakültesi öğrencilerine atlı tur rehberi eğitimi verildiğini, veterinerlik fakültesi öğrencilerinin atçılık tesisini tanıma faaliyetleri olduğunu belirten Çalışkan, "İçinde bulunduğunuz tesis, meslek yüksekokulu olarak hem düz koşu hem antrenörlük hem de terapi merkezini bir arada bulunduran tek tesis." ifadesini kullandı.

Ziyaret sırasında Varank'a, "Atların kulaklarından anlayabilirsiniz ne yapabileceğini. Kulaklarını arkaya yatırdığı zaman sinirlenir." bilgisi verildi. Bir atı eliyle besleyen Varank, "Dişlerini inşallah yıkamışsındır." diye espri yaptı.

Atlar için antrenör yetiştiren okulda öğrencilerle de bir araya gelen Varank'a, Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile Cumhur İttifakı'nın Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Burhan Sakallı eşlik etti.

- Mezunların yüzde 90'ı iş buluyor

2007'den bu yana faaliyet gösteren okuldan mezun olanların işe yerleşme oranı yüzde 90'lar seviyesinde bulunuyor. Hem Türkiye Jokey Kulübü hem de Binicilik Federasyonu ile çalışan okula her eğitim öğretim yılında 40-45 öğrenci alınıyor. 7 gün 24 saat esasına göre eğitim verilen okul, faaliyetlerini 90 dönümlük arazide yürütüyor. Okulda, 11 farklı cinsten 23 at da eğitim çalışmalarında öğrencilere eşlik ediyor.

Yüksekokuldaki atlar bilimsel çalışmalarda da kullanılıyor. Akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı üretilen antiserumlar, düşük dozlarda atlara enjekte ediliyor. Atlarda zehri nötralize eden antikorlar oluşuyor. Bu antikorlar hayvanlardan plazma şeklinde alınıyor. Plazmalar ve içindeki değerli moleküller, özel bir merkezde akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı antiserumlara dönüştürülüyor. Burada yerli ve milli imkanlarla üretilen antiserumlar, yurt dışına satılarak bu alandaki ithalatın da önüne geçiliyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile