HKP Genel Başkanı Ankut Hakkındaki Hakaret Davası

HKP Genel Başkanı Ankut hakkında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Fidan'a hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davanın görülmesine devam edildi.

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a hakaret ettiği iddiasıyla 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçundan açılan davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Ankut, avukatları Ömer Faruk Eminağaoğlu, Doğan Erkan, Orhan Özer, Azime Ayça Okur, Metin Bayayar, Pınar Akbina, Fettah Ayhan Erkan, Ali Serdar Çıngı, Tacettin Solak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları Hüseyin Aydın ile Tuğba Sağlam Eker, Başbakan Davutoğlu'nun avukatı Başak Burcu Bülbül ve İçişleri Bakanı Ala'nın avukatı Handan Çalık ve Sibel Ekmekçi katıldı.

Salonun küçük, duruşmaya katılanların sayısının fazla olması nedeniyle hakim, salona izleyici almak istemedi. Bunun üzerine sanık avukatları ile hakim arasında tartışma yaşandı.

Daha sonra kısıtlı sayıda izleyicinin alındığı duruşmada, kimlik tespitinin ardından sanığın beyanına geçildi.

Hakim Yusuf Öztürk'ün sanığa 'sen' demesi üzerine Ankut, 'Sen değil, siz diyeceksiniz. O zaman ben de sana 'sen' derim' karşılığını verdi.

Bunun üzerine Öztürk, 'Siz demeyi tercih ederim ama bir alışkanlığım var 'sen' şeklinde' diye konuştu. Söz alan Ankut'un, 'Keşan'dan yeni gelmedik. İnsanın saygısı olmalı' sözleri üzerine Öztürk, 'İnsan kültürü konusunda çok şey tartışabilirim sizinle' dedi.

Sanık Ankut, emekli öğretmen olduğunu belirterek, üzerine isnat edilen suçu kabul etmediğini söyledi.

Ankut, 'Biz, hakaret içeren bir söz kullanmadık. Hiç kimseyi aşağılamadık. Ben, insan haysiyetine, onuruna sonsuz değer veren bir insanım ve biz öyle bir partiyiz' dedi.

İddianamenin boş olduğunu, açıklamaların da gerçeği yansıtmadığını savunan Ankut, suçsuz olduğunu ileri sürerek beraatını talep etti.

Söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, sanığın savunmasında kendisine isnat edilen suça yönelik açıklamalarda bulunmaktan ziyade müvekkili sanıkmış gibi asılsız, gerçek dışı suçlamalarda bulunduğunu söyledi.

- 'Alçakça' gerginliği

Aydın'ın, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin ve yöneticilerinin savaş suçu işlediği iddiası alçakça bir iddiadır' şeklindeki ifadesi üzerine sanık avukatları ile Aydın arasında sözlü tartışma yaşandı. Ankut ve bazı sanık avukatları, Aydın'ın üzerine yürüdü.

Tekrar söz alan Aydın, 'Ben, iddianın alçakça bir iddia olduğunu söyledim. Hiç kimsenin şahsına yönelik 'alçak' demedim. Orada savaş suçu işleyenler sanık tarafından savunulan Esed ve onun hamisi olanlardır. Ayrıca burada şahsıma yönelik olarak 'alçak' ifadesini kullanan sanık ve adını bilmediğim avukat, 'siz, bizi tanımıyorsunuz' şeklinde şahsımı tehdit etmiştir' diye konuştu.

Gerginliğin ardından söz alan sanık avukatlarından Doğan Erkan da savunmalarını yazılı yapacaklarını bildirerek araştırılmasını istediği konulara ilişkin dilekçe sundu.

Sanık avukatlarından Ömer Faruk Eminağaoğlu ise 'Müvekkilimin değil suç işlemek, ortada suç oluşturan bir eylemi yoktur. Suç oluşturan bir eylem bulunmadığından yargılama yapılamaz. Suç ve suçlusu olmayan yargılamada beraat kararı verilmesi gerekir' savunmasını yaptı.

Hakim Yusuf Öztürk, taraf avukatlarına savunma için süre verdi. Öztürk, o dönemde MİT'e ait tırların durdurulmasına ilişkin soruşturmada görev alan Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Özcan Şimşek ve Özcan Çokay'ın tanık olarak dinlenmesi talebini reddederek, duruşmayı erteledi.

İddianamede, Ankut'un, 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçundan cezalandırılması talep ediliyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile