Kayseri’de yaşayan 50 yaşındaki Yılmaz Akpınar, çocukluk yıllarında başladığı ayakkabı tamirciliğinin yanı sıra hobi olarak deriden bileklik yapmaya başladı.
Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine işini geliştiren Akpınar, açtığı dükkanında deriden yaptığı birbirinden güzel tasarımları müşterilerinin beğenisine sunuyor.
Deriyle tanışma hikayesini anlatan Akpınar, “İlkokuldan sonra ortaokula başladım ama okumadım. Babamda ‘Okumayacaksan seni bir sanata verelim’ dedi.
1980’den sonra ayakkabıcılık mesleğine gittim. Bu meslekte 16 yaşına kadar çalıştım ve sonrada usta oldum. Daha öncesinde deri bilmiyordum ve tanımıyordum. Sanata başladıktan sonra deriyi sevdim. Benim kişiliğime ve kabiliyetime de uygundu. O zamanlarda küçük olduğum için deriyi çekmeye gücüm yetmezdi. Bileğim ağrırdı, bende bileğime deriden bileklik yapardım. Arkadaşlarımda yaptığım bileklikleri görünce yapmamı ve dükkanda satacağını söyledi.
Ayakkabıcı da çalışırken, evde de hobi amaçlı takı yapmaya başladım. Bu şekilde devam ederken 2009 yılında Kayseri’de Türkiye’nin ilk atlı okçuluk kulübü kuruldu. Malzeme yapmak için usta aramışlar ama bulamayınca bana ulaştılar. Bende istedikleri malzemeleri yaptım ve beğendiler. Bende emeğimi esirgemeden yapmaya devam ettim” ifadelerini kullandı.
Hobi Olarak Başladığı İşin Ustası Oldu
Kayseri’de gençlik yıllarında hobi olarak başladığı deri tasarımını geliştiren Yılmaz Akpınar, deriden yaptığı birbirinden güzel tasarımları müşterilerinin beğenisine sunuyor.