'Hocaların Hocaları'ndan Cerrahpaşa'ya Destek

İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin emekli öğretim üyeleri Prof. Dr. Hüsrev Hatemi ile Prof. Dr. Hasan Yazıcı, fakültenin, üniversiteden ayrılarak başka bir üniversiteye bağlanacak olmasını istemeyen öğretim üyeleri ve öğrencilere destek verdi Prof. Dr. Hatemi: 'Ben bölünmeme taraftarıyım, bu pürüz giderilmeli. İÜ 1967'deki durumuna getirilmeli, 2 tıp fakültesi birleştirilmeli. Cerrahpaşa yerleşkesi, Çapa kampüsü tek dekan ama iki başhekim, iki başhekim yardımcısıyla büyümüş bir fakülteyi gayet iyi yönetebilir. Öğrenci sayısında en ufak bir azaltma yapmaya lüzum yok' İÜ İstanbul Tıp Fakültesi'nden bir grup öğretim üyesi de hazırladıkları bildiride, İÜ'nün bölünmesiyle sonuçlanacak tasarının bilimsel planlama yaklaşımına ve akademik eğilimlere aykırı olduğunu savunarak, milletvekillerinden kanun tasarısını kabul etmemelerini talep etti

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin emekli öğretim üyeleri Prof. Dr. Hüsrev Hatemi ile Prof. Dr. Hasan Yazıcı, fakültenin, üniversiteden ayrılarak başka bir üniversiteye bağlanacak olmasını istemeyen öğretim üyeleri ve öğrencilere destek verdi.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ekrem Kadri Unat Amfisi'nde, Prof. Dr. Hatemi ile Prof. Dr. Yazıcı'nın katılımıyla "Hocaların Hocaları Anlatıyor" etkinliği düzenlendi.

Konuşmalar öncesinde söz alan Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Seven, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin, İstanbul Üniversitesi'nden (İÜ) ayrılması kararına ilişkin, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile telefonda görüştüklerini söyledi.

Kahraman'ın konuyu incelediğini söylediğini aktaran Seven, şunları kaydetti:

"Bugün telefonda görüştük ve size bir mesaj iletmemi istedi. 'İÜ'nün bölünmesine karşıyım' dedi. Daha önce Burhan Kuzu da aynı şekilde İÜ'nün bölünmesine karşı olduğunu ve bunu mecliste çalışacağını söylemişti.

Ben de kendisine 'Sayın Başkanım, bir öğretim üyesiyle ziyaretinize gelmek istiyoruz' dedim. O da bana 'Ben şu anda Ankara'ya gidiyorum meclis çalışmalarına katılmak üzere. Bu konu cebimde. Dolayısıyla gidince grup başkanvekilleriyle görüşeceğim ve bu konuyu 2 şekilde halletmek istiyoruz. Bir ya geri çekilmesi ya da Sorbonne usulü; İstanbul Üniversitesi 1, İstanbul Üniversitesi 2 şeklinde. Hangisi uygun olursa onu yapacağız' diyerek ifade etti.

Ben de kendisine 'Bu mesajı arkadaşlarımla paylaşabilir miyim?' diye sordum. O da 'Evet öğrencilerinize, hocalarınıza selamlarımı iletin. İÜ'nün bölünmesine karşıyım ve bu konuda da mecliste çalışacağım' dedi."

- "2 tıp fakültesi birleştirilmeli"

Daha sonra İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran'ın yönettiği etkinlikte konuşan fakültenin emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hatemi, fakültenin tarihi hakkında bilgi vererek, geçmişte yaşadığı sıkıntılardan bahsetti.

Nüfusu artmış İstanbul'un üniversitesinin de "mega" olabileceğinin altını çizen Hatemi, "Aşırı büyümenin bence sakıncası yok, aksine biraz faydası var. İstanbul o kadar artmış bir nüfusa sahip ki iyi bir yönetimle iyi bakımla varsın öğrencisi de mensubu da çok olsun. Çok aşırı artmış olan özel üniversiteler yanında İstanbul, Ankara, Ege üniversiteleri devletin saygınlığının simgeleri sayılabilir." diye konuştu.

Prof. Dr. Hatemi, bölünme yerine 2 tıp fakültesinin tekrar birleştirilmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü geçmişte bu konuda bir pürüz bırakılmıştı. Üniversite kanununda 'bir üniversitenin 2 aynı amaçlı fakültesi olmaz' deniliyordu. Ama Cerrahpaşa'yla İstanbul'un başına ileride şimdiki gördüğümüz gibi bir olay açılması için orası pürüzlü bırakılmıştı. Eğer bölünmeyeceksek ki ben bölünmeme taraftarıyım, bu pürüz giderilmeli. İÜ 1967'deki durumuna getirilmeli, 2 tıp fakültesi birleştirilmeli. Cerrahpaşa yerleşkesi, Çapa kampüsü tek dekan ama iki başhekim, iki başhekim yardımcısıyla büyümüş bir fakülteyi gayet iyi yönetebilir. Öğrenci sayısında en ufak bir azaltma yapmaya lüzum yok.

Sayın Cumhurbaşkanımızdan bildiri olarak değil, televizyondan öğrendiğimize göre fakültemiz İbn-i Sina Üniversitesi'ne değil, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi'ne bağlanacakmış. Bu kararın bizde sevinç uyandırması için, 1827 tarihinin bizim için de aynı kabul edilmesi ve eğer illa üniversitenin adı Cerrahpaşa Üniversitesi yapılacaksa bizim ayrıldığımız üniversite, ilk üniversite adının da İstanbul Beyazıt Üniversitesi yapılması uygundur. Emekli de olsak görevli de olsak devletimize bağlıyız. Devletin de bize derdimizi anlamaya hazır şekilde yaklaşması ümidimizdir."

- "Bu tatsızlığın kökeninde tarihsel gerçekler var"

Emekli öğretim Üyesi Prof. Dr. Yazıcı da yaşanan gelişmelerin, kendileri adına çok tatsız olduğunu dile getirdi.

Bu tatsızlığın kökeninde tarihsel gerçeklerin de var olduğunu anlatan Yazıcı, "Ancak çok temel başka bir olay daha var bu bölünme temelinde. Burada esas sorun, toplumumuzun üniversitenin ne olduğunu bildiği kanısında değilim. Sorun buradan başlıyor." dedi.

Üniversitelerin insan hakkını en üst değer kabul edip onu geliştirmek, doğru bilinenleri tartışmak, bu yolda bilimsel araştırma yöntemleri geliştirmek, öğrenci yetiştirerek topluma yardımcı olmak amacıyla kurulduğuna işaret eden Yazıcı, üniversiteler toplumu aydınlatıcı olduğunu vurguladı.

- İstanbul Tıp Fakültesi'nden bildirili destek

Öte yandan, İÜ'nün bölünmesine karşı olan İstanbul Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Tamer Demiralp, Prof. Dr. Haluk Eraksoy, Prof. Dr. Yaman Tekant öncülüğünde 20 öğretim üyesi, asistanlar ve öğrenciler de etkinliğe katıldı.

Prof. Dr. Eraksoy, üniversitenin bölünmesine karşı olduklarını kamuoyuyla paylaşmak amacıyla, TBMM'ye hitaben hazırlanan bildiriyi okudu.

Bildiride, kabul edilerek kanunlaştığı takdirde İÜ'nün bölünmesiyle sonuçlanacak bu tasarının, kamu yararına olmadığı, bilimsel planlama yaklaşımına ve akademik eğilimlere açıkça aykırı olduğu ileri sürüldü.

Bildiride, planlanan bölünmeyle İÜ'nün ve dolayısıyla ülkenin zarar göreceği savunularak, "Bütünlük bozulacak, yeni oluşturulan iki üniversiteye dağıtılacak köklü fakültelerin yıllarca süren çabalar sonucu elde ettikleri uluslararası akreditasyonları heba olacak, İÜ'nün bir bütün olarak bilimsel literatüre her yıl yaptığı katkı yarıdan daha fazla oranda azalacak ve üniversitenin uluslararası sıralamalardaki yeri çok aşağılara inecektir.

İÜ İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyeleri olarak, TBMM'yi oluşturan tüm 26. dönem milletvekillerimizden erken seçim öncesinde katılacakları bu son genel kurul oturumunda, İÜ'nün bölünmesiyle sonuçlanacak bu kanun tasarısını kabul etmemelerini talep ediyoruz." ifadelerine yer verildi.

Çeşitli sloganlar atan öğrenciler, akademisyenler ile birlikte etkinliğin ardından fakülte bahçesinde yürüdü.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile