Hrant Dink Cinayeti Davası (2)

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Dink cinayetine ilişkin hazırlanan yeni iddianamenin üzerindeki incelemeyi tamamladı.

İddianameyi kabul eden heyet tarafından hazırlanan tensip tutanağında, iddianamenin birleştirme talebiyle mahkemeye geldiği belirtilerek, Dink cinayetine ilişkin ana davanın görüldüğü dosyanın geçmişine yer verildi.

İddianamenin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) kararı ile terör ve örgütlü suçlara bakmakla görevlendirilen ihtisas mahkemesi sıfatına haiz olması sebebiyle ana dosyaya ilişkin yargılamayı yürüten İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine değil, kendi mahkemelerine zaruri olarak gönderildiği kaydedilen tutanakta, söz konusu bu dosyanın, Dink'in öldürülmesi olayına doğrudan katılanlarla değil, ihmali hareketleri nedeniyle sorumlulukları gereği haklarında dava açılan kamu görevlileri ile ilgili olduğu anlatıldı.

- "Tüm boyutu ile tespit edilsin"

Aralarında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı Personel Şube Müdürü Coşgun Çakar ve eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 26 sanıkla ilgili mahkemelerinde açılan kamu davası ile İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ana dava dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu vurgulanan tutanakta, sanıkların tümünün içerisinde bulundukları iddia edilen silahlı suç örgütü yapılanmasının varlığı, eylem ve faaliyetlerinin tüm boyutu ve kapsamıyla tespit edilerek ortaya konulabilmesi açısından kanıtların birlikte takdiri ve değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle yeni açılan davanın dosyasının İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki ana dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği belirtildi.

- Tutukluluğun devamına

Yargılamanın İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyası üzerinden yürütülmesine karar veren heyet, sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Muhittin Zenit, Ercan Demir ve Özkan Mumcu'nun üzerilerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, istenilen ceza miktarına ve tutuklama tedbirinin bu aşamada orantılı ve ölçülü oluşunu dikkate alarak, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

(Bitti)