Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Rum AKEL'in Mağusa ilçe örgütlerinin dün akşam Rum tarafında düzenlediği etkinlikte konuşan Hristofyas, bu tutumun, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la uzlaştıkları çerçevenin dışında olduğunu söyledi.
Halk örgütlerine 'görüşlerini bu politikalardan ayırması' çağrısında bulunan Hristofyas, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun geçen hafta sonu gerçekleştirilen UBP Kurultayındaki "Kıbrıs'ta iki halk ve iki devlet bulunduğu, aynı zamanda aralarında T.C. kökenliler de bulunan KKTC vatandaşlarının meşru olduğu ve bu durumun değişmesinin söz konusu olmadığı" şeklindeki açıklamalarıyla ilgili de hoşnutsuzluğunu belirtti.
Hristofyas, iki devlet hayali olmadığını savunduğu işçi sınıfının "tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimliğe sahip olacak olan tek devlet vizyonu" bulunduğunu söyledi. "Kıbrıs Cumhuriyeti'nde sınırları olan iki devlet bulunamayacağını ve iki devlet var olduğunun düşünülemeyeceğini" de savunan Hristofyas, "devletin iki kesimli, iki toplumlu ve federal bir devlet olacağını; var olacak olan sınırların da idari sınırlar olacağını" belirtti.
Türk askerinin Ada'da kalması konusunda da değerlendirmede bulunan Hristofyas, şunları söyledi: "Ülkemizde bizi yabancı askerlerin koruyacağını kabul etmemiz mümkün değildir. Hiçbir yabancı askerin birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nde yeri yoktur ve bu bizim Sayın Talat'la genel hatlarıyla hemfikir olduğumuz bir şeydir. Biz Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin askersizleştirmesini desteklediğimiz hususunda anlaşmıştık; geriye de Zürih ve Londra anlaşmalarında öngörülen askeri birliklerin kalıp kalmayacağına dair görüş anlaşmazlıkları kaldı. Bir anlaşmazlığımız vardı."
"Biz garantörler ve vasiler olmasını istemiyorduk ve şimdi de istemiyoruz." şeklinde konuşan Hristofyas, Derviş Eroğlu'yla şu an sahip oldukları anlaşmazlığın Talat'la olandan çok daha büyük olduğunu sözlerine ekledi.