Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, hiçbir hukuk devletinin, kendi varlığını tehdit eden adalet sistemini keyfileştirecek davranışlara izin vermesinin düşünülemeyeceğini belirterek, "HSK'nin sırf verdiği karar nedeniyle hakimi cezalandırması, varlık nedenine aykırıdır ve HSK bunu daima aklında tutmaktadır." dedi.
HSK Başkanvekili Yılmaz, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan yargılanan bir sanığın beraatine hükmeden Hakim Aydın Başar'a, bu kararı nedeniyle "yer değiştirme" cezası verildiği iddialarını, basın mensuplarına makamında değerlendirdi.
Yılmaz, hiçbir hakime vicdani kanaatine göre sadece karar verdiği için ceza verilmesinin söz konusu olamayacağının altını çizerek, adı geçen hakim hakkında yapılan şikayet üzerine konuyu incelediklerini söyledi.
Mehmet Yılmaz, hakimin beraat kararıyla ilgili yazdığı gerekçe nedeniyle şikayet edildiğini, gerekçe incelendiğinde, "hakimin sanıkla aynı düşünce dünyasını paylaştığı izlenimi verip, kendisini sanık yerine koyduğu, toplumun farklı kesimlerinin siyasi düşüncelerine, bu kesimlerin olaylar hakkındaki kanaatlerine yer verdiği ve siyasi değerlendirmelerde bulunduğu"nun görüldüğünü bildirdi.
Hakimin verdiği beraat kararının temyiz incelemesi sonrası Yargıtay tarafından bozulduğunu da ifade eden Yılmaz, HSK'nin yaptığı inceleme sonucu, hakim hakkında disiplin suçundan işlem yapıldığını kaydetti.
Yılmaz, yargılamaya konu dosyada, sosyal medya paylaşımları açıkça suç teşkil etmesine rağmen dosya kapsamındaki delillerle örtüşmeyecek şekilde beraate hükmedilmek suretiyle ilgilinin yargısal görevini tarafsız, ön yargısız ve iltimassız yerine getiremeyeceğini ortaya koyduğu kanısına vardıklarını aktardı.
Başkanvekili Yılmaz, bu nedenlerle ilgili hakime, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunundaki, "Yaptıkları işler ve davranışlarla görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısını uyandıran hakim ve savcılara yer değiştirme cezası uygulanacağı"na ilişkin hüküm gereğince disiplin cezası verildiğini bildirdi.
Aynı hakim tarafından darbe girişiminden hemen sonra aynı suç nedeniyle yapılan yargılamalarda mahkumiyet kararı verildiğinin görüldüğünü de belirten Başkanvekili Yılmaz, şunları söyledi:
"Hiçbir hukuk devletinin kendi varlığını tehdit eden adalet sistemini keyfileştirecek bu tür davranışlara izin vermesi düşünülemez. Bu nedenle hakkında soruşturma yapılan ilgili hakim hakkındaki düzenlenen müfettiş raporu önce HSK 2. Dairesi'nde görüşülmüş ve verdiği kararın sonucu nedeniyle değil, kararda zikrettiği gerekçenin hukuk ahlakına, yargı geleneklerimize Anayasa ve yasalarımızın öngördüğü sınırlara aykırı olması, en önemlisi ise hakimin tarafsızlık ilkesini gölgeleyen, adalete duyulan güven ve saygınlığı azaltıcı nitelikte görülmesi nedeniyle Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun öngördüğü yaptırıma tabi kılınmıştır."
Verilen kararın, ilgilinin yeniden değerlendirme talebi gereği HSK 2. Dairesi'nde yeniden görüşüldüğünü ve talebin reddedilmesinden sonra itiraz üzerine HSK Genel Kurulunda da ele alındığını anlatan Yılmaz, Genel Kurul tarafından da talebin reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiğini kaydetti.
Başkanvekili Mehmet Yılmaz, "Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, adil yargılama ilkelerini içselleştiren, misyonlarından en önemlisi hakim ve savcı güvencesini sağlamak olan ve adaletin güven veren, saygınlık uyandıran şeklinde işlemesinde sorumluluğu olan HSK'nin sırf verdiği karar nedeniyle hakimi cezalandırması varlık nedenine aykırıdır ve HSK bunu daima aklında tutmaktadır." diye konuştu.
'HSK'nin Varlık Nedenine Aykırı'
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz: 'HSK'nin sırf verdiği karar nedeniyle hakimi cezalandırması, varlık nedenine aykırıdır ve HSK bunu daima aklında tutmaktadır' 'Hiçbir hukuk devletinin kendi varlığını tehdit eden adalet sistemini keyfileştirecek davranışlara izin vermesi düşünülemez'.