Hsyk`dan Deniz Feneri açıklaması

Hsyk`dan Deniz Feneri açıklaması

HSYK, Deniz Feneri e.

V. bağlantılı soruşturmadan alınan 3 Cumhuriyet Savcısı hakkında incelemeye ilişkin açıklamama yaptı.Açıklamada, ilgili Cumhuriyet Savcıları hakkında geçici tedbir uygulanması talebinin reddine, disiplin yönünden ilgililerden son savunmalarının istenmesine, kovuşturma yönünden ise konunun incelemeye alınmasına karar verildiği bildirildi.Hamsici, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen, kamuoyunda ``Deniz Feneri`` olarak bilinen soruşturmaya ilişkin olarak, son günlerde basın yayın organlarında yer alan haberler üzerine, çıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.Soruşturmada ``şüpheli`` sıfatı bulunan bazı kişilerin müdafisi Avukat Hakan Yıldız`ın, 27 Temmuz 2011`de, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkında şikayet dilekçesi vermesi üzerine, adı geçen Cumhuriyet Savcılarına, dilekçe içeriğinde isnat edilen eylemlerin önemi dikkate alınarak, HSYK 3. Dairesinin 1 Ağustos 2011 tarih ve 2011/4875 sayılı kararıyla, konunun incelenmesi ve delil elde edildiğinde soruşturmaya geçilmesi kararı verdiği ve bu karara istinaden HSYK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından iki başmüfettiş görevlendirildiğini ifade eden Hamsici, şunları kaydetti: ``Görevlendirilen başmüfettişlerin yaptığı incelemeler sonucunda, bazı iddialara ilişkin olarak sorumluluğu gerektirebilecek bir kısım hukuka aykırılıklar tespit edilmiş olup, 19 Ağustos 2011 tarihinde kurul başmüfettişleri tarafından, şikayet olunan Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz`ün savunmaları istenmiştir.5 Eylül 2011`de kurul başmüfettişleri tarafından düzenlenen raporda; adı geçen Cumhuriyet savcılarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde yürüttüğü soruşturmada ismi geçen 19 şüphelinin mal varlıklarına el konulmasına ilişkin talep üzerine Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesince şüphelilerin adına kayıtlı taşınmazlara, hava, deniz ve kara taşıtlarına, ortağı oldukları şirketlerdeki ortaklık paylarına el koyma kararı verildiği, şüphelilerin ortağı olduğu şirketlerin adına kayıtlı taşınmazlara, hava, deniz ve kara taşıtlarına el konulması talebinin ise reddedildiği halde, şirketlerin adına kayıtlı mallara da el konulmasını sağladığı, bu amaçla ilgili yerlere yazılar yolladığı, yolladığı müzekkerelere ekli anılan mahkeme kararının, şirketlerin mal varlığına el konulması talebinin reddine ilişkin kısmını kapatmak suretiyle tahrifat yaptığı, şüpheli müdafilerinin söz konusu usulsüzlüğü belirterek yapmış oldukları itirazı reddetmek suretiyle usul ve yasaya aykırı işlemin devam ettirilmesine neden oldukları iddialarına ilişkin olarak, ilgili Cumhuriyet savcıları hakkında disiplin yönünden cezalandırılmaları ve cezai yönden de kovuşturma yapılması, ayrıca söz konusu eylemlerin yargının itibarına zarar vermesi nedeniyle haklarında 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu`nun 77. maddesi gereğince `geçici tedbir uygulanması` gerektiği yönünde kanaat belirtilmiştir.Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İkinci Dairesince söz konusu Teftiş Kurulu raporu 8 Eylül 2011 tarihinde görüşülerek ilgili Cumhuriyet Savcıları hakkında geçici tedbir uygulanması talebinin reddine, disiplin yönünden ilgililerden son savunmalarının istenmesine, kovuşturma yönünden ise konunun incelemeye alınmasına karar verilmiştir.``
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile