'Hukuka Uygun, Haklı Olduğumuz Bir Harekât'
Köşe Yazarı İdris Kardaş, katıldığı radyo programında Barış Pınarı Hareketı’nı değerlendirdi. Kardaş, Türkiye’nin meşru, uluslararası hukuka uygun kendi ve bölgenin çıkarlarını koruyacak hamleler yaptığını belirterek, buna karşı kimin ne söylediğinin çok fazla önemi olmadığını, başarılı bir sürecin ilerlediğini ve kamu diplomasisinin de yine başarı ile sürdüğünü kaydetti.
İstinye Üniversitesi EPAM Koordinatörü, Köşe Yazarı İdris Kardaş, CRI Türk Türkiye’de Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu programda Barış Pınarı Hareketı’nı değerlendirdi. Barış Pınarı Harekâtı’nın askeri boyutta başarılı olduğunu söyleyen Kardaş, bu başarının çok önemli olduğuna dikkat çekerek "Başarı ile ilerlenmesi moralleri yükseltiyor karşıda büyük bir direnç yok. Bu tip harekâtlardaki en önemli unsurlar, moral ve motivasyondur. Halkın desteği de morali artıran bir diğer unsurdur" dedi.
Barış Pınarı Harekâtı’nı uluslararası açıdan da yorumlayan İdris Kardaş, uluslararası toplumun bu meseleyi anlamaya başladığını belirterek 2015’ten beri devam eden YPG propagandasının uluslararası alanda Türkiye aleyhine bir süreç olduğunu ve bugün bir düzelme yaşandığını dile getirdi.
"Operasyon ilerledikçe ve başarılı gittikçe onların da yumuşayacağını düşünüyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüştüğü liderlerden ve onların tepkilerinden bu düzelmeyi anlıyoruz diyen Kardaş, sözlerine şöyle devam etti: "Bunu uluslararası medyanın konuyla ilgili yaptığı haberlerin dilinden okumak da mümkün. Elbette bazı direnç noktaları var, konuyla ilgili kara propaganda yapmaya çalışanlar, unsurlar, merkezler, ülkeler var ama bu çok ciddiye alınacak bir durum değil. Operasyon ilerledikçe ve başarılı gittikçe onların da yumuşayacağını düşünüyoruz. Arap Birliği’nin açıklamalarının hiçbir önemi yok bundan önce de Suriye’nin tüm kriz zamanlarında aldıkları kararların hiçbir etkisi olmadığını hatırlıyoruz".
Türkiye’nin meşru, uluslararası hukuka uygun kendi ve bölgenin çıkarlarını koruyacak hamleler yaptığını aktaran İdris Kardaş, buna karşı kimin ne söylediğinin çok fazla önemi olmadığını, başarılı bir sürecin ilerlediğini ve kamu diplomasisinin de yine başarı ile sürdüğünü kaydetti.
"Uluslararası bir dezenformasyon var"
Uluslararası boyutta yaşanan dezenformasyonu da değerlendiren İdris Kardaş, iletişim çağında dezenformasyonu önlemenin mümkün olmadığını ama bunun var olabileceğini bilmek gerektiğinin altını çizdi.
Harekâtın bölgesel dengelere ve küresel ilişkilere etkisini de değinen Kardaş, etkinin zamanla görüleceğini, Türkiye’nin bölgesel olarak Rusya ve İran ile iyi ilişkileri olduğunu Astana üçlüsü olarak çok önemli çalışmalar ve zirveler yapıldığını, bunların sahadaki somut yansımalarının bulunduğunu anlatarak Suriye’de belli bir aşamaya gelindiğini anayasa komitesinin de bunlardan biri olduğunu dile getirdi.
"AB’nin yaklaşımı çok da önemli değil"
Rusya ve İran’ın tavrının şu ana dek Türkiye’nin lehine olduğuna dikkat çeken İdris Kardaş, sözlerini şöyle tamamladı: "Küresel ölçekte de Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), Trump ve anti Trump yapıları var. Bunlar arasındaki denge, sonucu belirleyecek. Türkiye’nin buna yapacağı bir şey yok. İki yapı, elbette Türkiye’yi ikna etmek için elinden geleni yapacaktır ama ABD seçimlerinin yaklaştığını düşünürsek kendi siyasi tartışmaları ve savaşları bu olaya yaklaşımlarını belirleyecek. Avrupa Birliği’nin (AB) yaklaşımı çok da önemli değil. Bölgede Fransa’nın bir miktar askeri var, özellikle de Menbiç’te. Milli Savunma Bakanı, bununla ilgili mevkidaşlarını bilgilendirdi. Unsurlarla karşılaşmayalım, zarar gelmesin diye muhtemelen bir koordinasyon içinde olacaklar. İngiltere’nin yaklaşımın olumlu olduğunu da Cumhurbaşkanı söyledi.
Uluslararası meşruiyetimiz var, hukuka uygun, haklı olduğumuz bir harekât. Belli bir noktaya kadar direnseler de siz bu işe başladığınız andan itibaren çok da bir şey yapamayacaklardır, engel olmaya çalışmayacakladır".