Hükümetin Memura Yönelik Zam Teklifi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Hükümetin, kamu görevlileri ve memur emeklileri için önerdiği zam teklifine ilişkin, 'Hükümetin önerdiği 'bozdur bozdur harca' ücreti, emekçilerin refahı değil, bir kişinin refahı düşünülerek ve seçimlere endekslenerek oluşturulmuştur. Bu teklifle 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emeklisine 'Yoksulsun yoksul kal' denmiştir. Gerçekleşen enflasyon rakamlarını bile yakalayamayan bu oranların kabul edilebilmesi mümkün değildir.' değerlendirmesinde bulundu.

Ağbaba, yaptığı yazılı açıklamada, iktidarın kamu görevlileri ve memur emeklilerinin maaşlarına ilişkin teklifini değerlendirdi.

Hükümetin 'son teklif' olarak belirttiği zam teklifinin, kamu emekçileri için 'sefalete devam ücreti' olduğunu ileri süren Ağbaba, halihazırda terör örgütleriyle uzaktan yakından alakası olmamasına karşın binlerce memurun işlerinden atıldığını ve kamu emekçilerinde her an işlerinden atılma korkusu hakim olduğunu ileri sürdü. Ağbaba, böylesi bir ortamda uzlaşma masasının adaletten uzak olacağını iddia etti.

Açlık sınırının bin 498, yoksulluk sınırının 4 bin 878 lira olduğu bir ülkede, kamu emekçilerine önerilen ücretin milyonlarca yurttaş için yoksulluğun daimi kalacağının işareti olduğunu ifade eden Ağbaba, açıklamasında şunları kaydetti:

'Hükümetin önerdiği 2018 için 3,5 artı 3,5 oranı ve 2019 için 4 artı 5 oranı, ilk tekliften sonra bir artış değil kurnazlığın yansımasıdır. Yüzde 4 artı yüzde 5 teklifinin 2019 seçimlerine denk gelecek şekilde önerilmesi siyasi kurnazlıktır. Hükümetin önerdiği 'bozdur bozdur harca' ücreti, emekçilerin refahı değil, bir kişinin refahı düşünülerek ve seçimlere endekslenerek oluşturulmuştur. Bu teklifle 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emeklisine 'Yoksulsun yoksul kal' denmiştir. Gerçekleşen enflasyon rakamlarını bile yakalayamayan bu oranların kabul edilebilmesi mümkün değildir. Yıllardır adeta yoksulluğa demir atan emekçilere yönelik hükümetin bu tutumu, aslında AKP iktidarının emeğe bakışını da çok net ortaya koymaktadır. İktidar sahipleri, yoksulluğu çözmeye değil yönetmeye geldiklerini bir kez daha kanıtlamıştır.'