Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'ndaki etkinlikte Uluslararası Türkoloji Yaz Okulu katılımcılarıyla bir araya gelen sanatçı, sinemanın önemine değinerek, "Bir ülkeyi tanımak isterseniz, o ülkeye ait bir film seyredin, der büyüklerimiz" ifadelerini kullandı.
Koçyiğit, iletişim çağının yaşandığına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birbirimizi anlayabilmek için önce tanışmalıyız, söyleşmeliyiz, izlemeliyiz. Daha sonra da yaklaşmalıyız, birbirimizi sevmeliyiz. Çünkü insana en çok yakışan duygu, sevgidir. Sevgi, bizi bugün bir araya getirdi. Siz Türkçe'ye ilgi duydunuz. Türk insanını tanımak istediniz. Türk insanı da size kalbini açtı ve 'aramıza hoşgeldiniz' dedi. Ben sizlere, dilime, ülkeme, sanatıma ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum."
Öğrencilere başarı dileğinde de bulunan sanatçı, "Birbirimizi tanıdıkça, anladıkça daha çok sevip, daha çok kaynaşıp, daha çok birlikte üretiriz. Birlikte yaşamanın tadını çıkarmayı öğreniriz" dedi.
- "Susuz Yaz" bir şans kapısı açtı
Koçyiğit, annesinin Metin Erksan'a önerisi üzerine oynadığı "Susuz Yaz" filminin, hayatında büyük bir şans kapısı açtığını dile getirdi.
Çocukken öğretmen olmayı istediğini aktaran sanatçı, "Öğretmenlik hayalimi, 'Vurun Kahpeye' filminde yaşadım. O yüzden, filmdeki Aliye öğretmen, kendime en yakın bulduğum karakterdir. Hayatta hepimiz birbirimizin öğretmeniyiz. Sinema sanatının da bir nevi eğitim olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Hülya Koçyiğit, Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğinde, Mısırlı aktör Ferit Şevki ile oynadığı iki filmde, dil açısından yaşadıkları zorluklara değinerek, bunun hoş bir anı olarak kendisinde yer ettiğini belirtti.
Gülşah Film kurulduğunda, gelir sağlamak maksadıyla sahnede şarkı söylediğini belirten Koçyiğit, "Ben Türk Sanat Müziğini dinlemekten, söylemekten çok hoşlanırım. Klasik Batı Müziği dinleyicisiyim" dedi.
- Ne iş yapıyorsanız, sevgiyle yapın
Koçyiğit, öğrencilere tavsiyelerde bulunarak, "İçinizdeki, hayatınızdaki, kendinizdeki inancı kaybetmeyin. Ülkenizi, tabiatı, üretmeyi sevin ve ne iş yapıyorsanız, sevgiyle yapın" diye konuştu.
Etkinliğe katılan öğrencilerin sorularını da yanıtlayan sanatçı, Mısırlı Türkoloji öğrencisinin, "Kendinizi hangi ülkeye benzetiyorsunuz?" şeklindeki sorusunu, "Türkiye'ye benzetiyorum" şeklinde yanıtladı.
Sanatçı, babasının Türk olduğunu ve kendisini üç dört yaşlarındayken bıraktığını söyleyen Ukraynalı Roksolana Daiohlu'nun yardım talebine ise konuyla ilgilenerek, yardımcı olacağı yönünde cevap verdi.
Etkinliğe katılan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi ise hayatın biraz da sinemalardan öğrenildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ben Anadolu'nun küçük bir kasabasında doğdum, büyüdüm. O yıllarda Hülya hanımın yazlık ve kışlık sinemalarda filmlerini seyrederek büyüdüm. Bizim yetiştiricilerimiz, öğretmenlerimiz arasında elbette Hülya hanım da vardır. O yıllarda, beyaz perdede gördüğümüz o isimle yıllar sonra bir şekilde karşılaşmak, bizim için büyük bir hayaldir. Yıldızlara ulaşmak gibi birşey."
Moderatörlüğünü Suat Köçer'in yaptığı etkinlikte, Koçyiğit ile ilgili belgesel ve Yunus Emre Enstitüsü'nün Yaz Okulu etkinlikleriyle ilgili videolar gösterildi.
Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Yaz Okulu'na bu yıl, 40'a yakın ülkeden, yaklaşık 150 kişi katıldı.
Etkinlik, 22 Ağustos'a kadar devam edecek.
Hülya Koçyiğit, Türkoloji Öğrencileriyle Buluştu
Ünlü sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinliğe katıldı.