'Hürmüz Boğazı'nın Kapatılması Petrol Piyasası İçin Yıkıcı Etki Yaratır'

Brookings Enstitüsü Dış Politika, Enerji Güvenliği ve İklim İnisiyatifi Uzmanı Samantha Gross: 'Dünyada deniz yoluyla taşınan petrolün üçte biri Hürmüz Boğazı üzerinden geçiyor' 'Hürmüz Boğazı'nın kapatılması petrol piyasası için yıkıcı bir etki yaratır. Bu, dünya petrol piyasaları için bir kıyamet günü senaryosu olur ama kapanması pek muhtemel değil' 'Uzun vadede petrol piyasasında İran kaynaklı arz boşluğu kapatılsa bile stoklar düşük olacağından piyasanın yeni bir kesintiye cevap verebilmesi zorlaşacak' 'Bu da petrol fiyatlarında uzun vadede yukarı yönlü bir baskı yaratacaktır' Orta Doğu Enstitüsü Ekonomi Uzmanı JeanFrançois Seznec: 'Muafiyetlerin kaldırılmasının ardından petrol fiyatlarının varil başına 70 dolar seviyesinde, İran'ın günlük petrol ihracatının ise 700 bin varil civarında seyredeceğini tahmin ediyorum' 'Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya ve ABD'deki üreticiler varil başına 7075 dolarlık üretime devam etmekten memnun olacaklardır'

EBRU ŞENGÜL - Brookings Enstitüsü Dış Politika, Enerji Güvenliği ve İklim İnisiyatifi Uzmanı Samantha Gross, dünyada deniz yoluyla taşınan petrolün üçte birinin Hürmüz Boğazı'ndan geçtiğini belirterek, "Hürmüz Boğazı'nın kapatılması petrol piyasası için yıkıcı bir etki yaratır. Bu, dünya petrol piyasaları için bir kıyamet günü senaryosu olur ama kapanması pek muhtemel değil." dedi.

Gross, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ABD'nin İran'a yönelik petrol yaptırımlarından muaf tutulan 8 ülkeye yeni muafiyet hakkı verilmeyeceğini açıklamasının, petrol fiyatlarını yükselttiğini ancak bu artışın zamanla yavaşladığını söyledi.

Küresel piyasada petrol fiyatlarının farklı dinamikler nedeniyle değişikilik gösterdiğini ifade eden Gross, "Bugün fiyatlar, Venezuela ve Libya'dan kaynaklanan arz kısıntısı, İran'dan yapılan ithalatta muafiyet hakkının kaldırılması, yavaşlayan ekonomik büyüme ve bunun sonucunda da yavaşlayan talep endişeleri arasında sıkışmış durumda bulunuyor." diye konuştu.

Gross, küresel piyasada İran'dan petrol tedarik etmek isteyen alıcıların bir şekilde bu ticareti sürdürmek isteyeceğine işaret ederek, "Uzun vadede petrol piyasasında İran kaynaklı arz boşluğu kapatılsa bile stoklar düşük olacağından piyasanın yeni bir kesintiye cevap verebilmesi zorlaşacak. Bu da petrol fiyatlarında uzun vadede yukarı yönlü bir baskı yaratacaktır. Trump yönetiminin söylediği gibi İran'dan petrol ihracatının sıfıra indirilmesi çok zor ama İran'ın da ihtiyaca göre ve istediği kadar petrol ihraç edebileceğini de düşünmüyorum. Çin gibi bazı ülkeler, ABD yaptırımlarının etrafından dolaşarak İran'dan petrol alımına devam etmeye istekli olacaktır ama İran petrol ihracatını şu anki seviyesinde sürdüremeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) yaptırımlar karşısında üretimini kesinlikle artıracağı vurgulayan Gross, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) İran'ın yerini alarak kar sağlamak isteyebileceğini ifade etti.

Gross, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma ihtimaline yönelik ise "Dünyada deniz yoluyla taşınan petrolün üçte biri Hürmüz Boğazı üzerinden aktarılıyor. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması petrol piyasası için yıkıcı bir etki yaratır. Bu, dünya petrol piyasaları için bir kıyamet günü senaryosu olur ama kapanması pek muhtemel değil." dedi.

- "ABD üretimini artırmaya devam edecek"

Orta Doğu Enstitüsü Ekonomi Uzmanı Jean-François Seznec de Suudi Arabistan, BAE ve Rusya'nın petrol üretimini artıracağını ve piyasaların muafiyetlerin kaldırılmasından çok fazla etkilenmeyeceğini belirtti.

ABD'nin de üretimini artırmaya devam edeceğini ifade eden Seznec, "Muafiyetlerin kaldırılmasının ardından petrol fiyatlarının varil başına 70 dolar seviyesinde, İran'ın günlük petrol ihracatının ise 700 bin varil civarında seyredeceğini tahmin ediyorum." diye konuştu.

Seznec, İran'ın yaptırımlara uymaması halinde ABD'nin daha agresif bir şekilde ikincil yaptırımları devreye sokabileceğini söyledi.

Birçok büyük ve orta ölçekli ithalatçının bu durumun farkında olduğunu belirten Seznec, şöyle devam etti:

"Bu ithalatçılar, İran'ı atlayarak Suudi Arabistan ve Rusya'dan gelecek güvenilir tedariki tercih edeceklerdir. Suudi Arabistan, BAE, Rusya ve ABD'deki üreticiler varil başına 70-75 dolarlık üretime devam etmekten memnun olacaklardır. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması konusunda ise bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, petrolümüzü satamazsak boğazı kapatırız demedi. ABD'nin, Hürmüz Boğazı'nı sadece İran'a kapatması durumunda boğazı kapatırız dedi. ABD tabii ki böyle bir şey yapmayacak."

- ABD'nin İran yaptırımları

Washington yönetimi, İran'la nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin ardından İran'a yönelik ilk yaptırım paketini 7 Ağustos 2018'de, ikinci aşama yaptırım paketini ise 5 Kasım 2018'de devreye sokmuştu.

ABD, bu tarihte aralarında Türkiye'nin de olduğu 8 ülkeye İran'dan petrol ithalatı konusunda 180 gün muafiyet tanımıştı. Beyaz Saray'dan geçen hafta başında yapılan yazılı açıklamada ise bu ülkelere yeni muafiyet hakkı verilmeyeceği duyurulmuştu.

ABD'nin daha önce İran petrol yaptırımlarından muaf tutulan ülkelere yeni muafiyet hakkı verilmeyeceğini duyurması üzerine İran Devrim Muhafızları Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı Ali Rıza Tengsiri, "İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kullanımı kısıtlanırsa boğazı geçişlere kapatırız. İran'ın kara sularını her türlü tehdide karşı savunacağız." açıklamasında bulunmuştu.

Washington ise İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması halinde bölgede petrol ticaretini korumak için askeri güç kullanmaya hazır olduğunu açıklamıştı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile