İBB Başkanı Topbaş: “4 Zabıta Memurumuz Açığa Alındı”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, Gezi Parkı soruşturması ile ilgili olarak 4 zabıta memurunun açığa alındığını, 3 taşeron görevlinin ise iş akdinin feshedildiğini söyledi.

İBB Başkanı Topbaş, düzenlenen koordinasyon kurulu toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Gezi Parkı eylemleri sürecinde yaşananların mobese kameralı tarafından kaydedildiğine dikkat çeken Topbaş, “Kayıtlarda olan her bir eylem takip altına alınmakta ve deşifre edilmekte. Sayın Başbakan da Burada yanlış yapan kişilerin yanlarına bırakılmayacağını söyledi.

Bu çalışmalar sırasında oradaki eylemcilere müdahale etmede haddi aşan, belki biraz farklı boyutlara geldiği de ifade edilmektedir. Bizim bu konu ile ilgili zabıta görevlilerimizde 7 arkadaşın bu işe fiili olarak katıldığı, müfettiş raporunda ortaya çıkmakta. Bunlardan 4’ü zabıta memuru ve bunlar açığa alındı. 3 görevlimiz ise taşeron üzerinde aldığımız zabıta görevlisi. Bunları da iş akdi feshedildi. Kendi iç bünyemizde bunun sorgulanması çalışması vardı. Kimsenin yaptığı kimsenin yanına kar kalmıyor. Bu kayıtlar deşifre edilmek suretiyle suçu olanlar hakkında kamu davaları devam edecektir” dedi.

Gezi Parkı eylemlerinin Büyükşehir Belediyesi açısından bilançosunu da açıklayan Topbaş, “Kayıp kazanç tahribat olarak değerlendirebilirsiniz. 99 İETT otobüsü tahribat gördü. 19 halk otobüsü, 15 itfaiye aracı hasar gördü. Sivil vatandaşlarımızın araçları, zeminler, kaldırımlar döşemeler zarar gördü. Bunun maliyeti Büyükşehir Belediyesi açısından baktığınızda 60 Milyon TL civarında. Bunlar telafi edilebilecek şeyler. Mala gelsin cana gelmesin. Bütün derdimiz bu.” diye konuştu.

Kadir Topbaş çadırların yakılan göstericilere tazminat ödenip ödenmeyeceğinin sorulması üzerine şunları söyledi;
“Zabıta belediyenin kolluk gücüdür. Zabıtanın eylemde fiili olarak devreye girme faaliyeti yoktur. Yargıya intikal ettiği için üzerinde konuşmak istemiyorum. Bunların hepsi ortaya çıkar. İdare ‘kalkın insanları çadırlarını yakın’ demez. Burada mağdur olanların mağduriyetleri nasıl giderilir, burada toplanan çadırlar var bununla ilgili savcılığa ve valiliğe yazı yazdık. Onlar nasıl tasnif eder bilmiyorum. Mağdur olanları her türlü hakkı vardır”
Topçu kışlası ile ilgili mahkeme sürecinin bekleneceğini hatırlatan Topbaş, “Açılmış 6 dava var. Bunların tamamlanması öngörüldü.

Yargılama süreci bittikten sonra bunun yapılmasını öngöre bir sonuç çıkarsa halka sormak gerekiyor. Halk bunu kabullenirse yapılır, kabullenmezse yapılamaz. Başbakanımız bu konuda yetki ve iradeyi Büyükşehir Belediyesi’ne bıraktı. Topçu kışlası olayı şu anda gündemde görünmüyor. Yargının değerlendirmesini birlikte göreceği. Bundan sonra yerel yönetimlerde İstanbulluların vereceği kararlar daha aktif rol oynayacak” ifadelerini kullandı.

Topbaş zara gören otobüslerin polise hizmet verdiğinin altını çizerek, “Bölgenin sıkıntısını dikkate alırsan, yolların bariyerlerle kapandığını görürsek buraya otobüslerin gelmesi mümkün değil. Burada gaza sebebiyle, kirli atmosferden dış havayı alarak içerisini havalandıran metrolarımızı çalıştırdığı takdirde bütün bu havayı metroya taşımış olacaksınız.

Bu metroya binenleri ve diğer istasyonları etkileyebilirdi. Bunu kapatma zorunda kalındı” şeklinde konuştu.

6 ay önce Cumhuriyet caddesi girişinde daha büyük boyutlarda 66 ağacı sökerek, Sadabat’a diktiklerini hatırlatan Topbaş, “Bunlar yapılırken kimseye bir şey söylenmedi. Orada çok daha ufak boyutlarda 5 ağaç budanarak taşınmak istendi. Birileri bunun tezgahını hazırlamış olabilir, sonuçta hepimiz zarar görüyoruz. İstanbul bunu hak etmedi. Bu sıkıntılar yaşanmamalı. İnsanlar demokratik ülkelerde fikirlerini bir şekilde ifade edebilmeli. Bunlar eyleme dönüşmemeli. Eylem medeni ölçülerde olmalı” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile