Kamuoyunda Zana'nın düşüncelerinde bir farklılaşma algısı oluştuğunu ifade eden Güçlü, görüşme sonrası yapılan açıklamaya bakıldığında ise aslında Zana'nın "PKK silahlı mücadeleye devam edebilir." demeye başladığını kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana arasındaki görüşmeyi Cihan Haber Ajansı muhabirine değerlendiren Güçlü, Zana'nın görüşmeden önce yaptığı açıklamaların üç temel özelliğinin bulunduğunu ifade etti.
Güçlü, şöyle devam etti: "Silahlı mücadele anlamlı değil, Türk ve Kürt çocuklarının öldürülmemesi gerekiyordu. Varlığı silaha bağlı olan PKK'nın da anlamsız olduğunu söylüyordu. İkincisi, AK Parti'nin güçlü bir iktidar, Başbakanın güçlü bir lider olduğunu ve güvendiğini söylüyordu. Bu şu anlama geliyordu: 12 Haziran öncesi BDP ve PKK tarafından hükümet ile Başbakana yönelik geliştirilen düşmanlığını anlamsız olduğunu söylüyordu. Üçüncüsü; BDP'nin siyaset üretmediğini, hatta duygularda bile Kürt olmadığını, düşüncede sadece Kürt olduğunu bunun ciddi bir handikap olduğunu, AK Parti milletvekillerinin duyguda Kürt olduklarını ancak düşüncede Kürt olmadıklarını yani asıl Kürdün onların olduğunu ifade ediyordu. Kamuoyunda buradan yola çıkarak PKK ile Leyla Zana'nın düşüncelerinde bir farklılaşma algılama oldu. Bu açıklamaların olumlu karşılanmasının nedeni buydu."
"LEYLA ZANA'NIN AÇIKLAMALARININ ARKASINDA DURMASI BEKLENİYORDU"
PKK-KCK ve BDP yöneticilerinin de Zana'nın açıklamalarını eleştirdiğini hatırlatan Güçlü, Zana'dan bir tekzip yapabileceğinin beklendiğini ancak yapılmadığını söyledi.
Tekzibin yapılmamasının ise "Leyla Zana söylediklerinin arkasında duracak ve bu arkasında durduğu düşüncelerini BDP içinde, BDP içindeki kitle içinde, dışındaki kendisini destekleyen Kürtlerle birlikte ileri götüreceği" düşüncesini doğurduğunu dile getiren Güçlü, "Fakat görüşme tam bir fiyaskoydu. Üstelik Leyla Zana, açıklamalarıyla daha önce yaptığı açıklamalardan farklı olduğunu göstermedi. PKK'nın silah bırakmasının gerekli olmadığını, hükümetin operasyonlara son vermesinin gerçekçi olmadığını söyleyerek aslında 'PKK silahlı mücadeleye devam edebilir' demeye başladı." dedi.
"BDP'NİN SÜREKLİ TEKRARLADIĞI TALEPLER"
Görüşmenin çok anlamlı olmadığını savunan Güçlü, "Leyla Zana'nın ileri sürdüğü talepler de, eğer çok özel başka bir mesaj söz konusu değilse, farklı talepler değil. Kamuoyu tarafından bilinen, BDP'nin sürekli tekrarladığı taleplerdir. BDP'nin talepleridir. PKK'ya karşı açık bir politika izleyeceğini söylemesi beklenirken, Leyla Zana'nın ve BDP milletvekillerinin otonom, özerk bir şekilde PKK'dan uzaklaşarak bir siyaset izleyebilecekleri konusunda bir görüş belirtmesi anlamlı olabilecekti. Bunu yapmadığı için çok anlamlı bir görüşme olmadı. Hatta fiyasko olduğunu düşünüyorum. Sanıyorum hükümet çevreleri de böyle düşünüyordur." görüşlerini savundu .
İbrahim Güçlü: Başbakan-Leyla Zana Görüşmesi Fiyasko
Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, Başbakanın kabulünden sonra Leyla Zana'nın açıklamalarına bakıldığında görüşmenin tam bir fiyasko olduğunu ileri sürdü.