İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon davasının 179'uncu duruşmasında CHP milletvekili Mustafa Balbay, Hurşit Tolon, Veli Küçük, Muzaffar Teken, Hasan Atilla Uğur ve Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 42 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmalardan süreli olarak men edilen Doğu Perinçek, Semih Tufan Gülaltay, Hikmet Çiçek, Mehmet Zekeriya Öztürk ve Osman Yıldırım, duruşmaya getirilmedi. Ayrıca tutuklu sanıklardan CHP milletvekili Mehmet Haberal, İlker Başbuğ, Levent Ersöz, Hasan Iğsız, Hıfzı Çubuklu, İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Otuzbiroğlu, Hulusi Gülbahar, Dursun Çiçek, Mustafa Dönmez, Mustafa Levent Göktaş, İbrahim Özcan, Selçuk Özkan ve Sedat Peker de farklı gerekçelerle duruşmalara katılmadı. Toplam 19 tutuklu sanığın gelmediği duruşmada CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel ile Mustafa Moroğlu da hazır bulundu. Ergenekon davalarının birleştirilmesinden sonra koğuş arkadaşı olan İlker Başbuğ ile birlikte duruşmalara katılmayan Hurşit Tolon'un bugünkü duruşmaya katıldığı ve tutuklu sanık bölümünün en arka sırasına oturduğu gözlendi. Duruşma başlamadan önce Tuncay Özkan önünü ilikleyerek yanına gittiği Tolon'un elini sıktı. Tolon ise Özkan'ı yanaklarından öptüğü görüldü.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, İbrahim Şahin'i ifade vermek üzere kürsüye çağırdı. Şahin, önceki oturumda mahkemeye olan saygısı nedeniyle kesintisiz olarak savunmasına devam ettiğini belirterek, uzun süreli ayakta kaldığı için 24 saat rahatsızlık duyduğunu söyledi.
Şahin, Başkan Özese'den izin alarak kravatını çıkarttıktan sonra savunmasına devam etti. Şahin, Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler'e yapılması planlanan suikastte kullanılmak üzere Glock marka silah temin ettiği iddialarını yalanladı. Şahin, "Torun beni Tokat'ta tanıdığını söyledi.
Tokat'ta tanımasına imkan yok. Ben Tokat'ta görev yapmadım." dedi.
Şahin, Torun'un "Tokat'a geldiği bir zaman belinde iki silah gördüm. Silahlardan birisini bana satmasını istedim. O dönem silah almak istiyordum. İnternetten de silah fiyatlarını kontrol ediyordum. Silahın ruhsatsız olduğunu ve fiyatının da bin 800 lira olduğunu söyleyince hemen aldım." şeklinde ifadesini yalanladı. Şahin, "Beni bu kişinin 2003 yılında tanımasına imkan yok. O tarihte ben önce geçirdiğim kaza ki kaza olduğuna da inanmıyorum, hastanede tedavi görüyordum. Sonra da Susurluk davası nedeniyle tutuklandım ve cezaevindeydim. Silah vermem olayı ise tamamen yalan. Silah namustur. Allah korusun insan namusunu verir mi?" diye konuştu.
İddia edilen suikasta ilişkin belgeyle ilgili mahkemeye tek yanıt göndermeyen kurumun polis teşkilatı olduğunu ifade eden Şahin, ''Suikast belgesi ve yapılan aramada çıktığı iddia edilen belgeler polisin işidir. Polis bana göre suçludur. Çünkü Adli Tıp kurumundan gelen yazıda belgedeki yazının bana ait olmadığını söylüyor. Diğer kurumlarda aynı cevabı verdi. Ancak polis 4 yıldır hala araştırıyoruz diyor. Kusura bakmasınlar Organize Şubeden 3 amiri göndermekle, 700 polisi başka tarafa tayin etmekle bu işleri temizleyemez ve toplumun gazını alamazsınız'' dedi.
İbrahim Şahin, Suikast Silahı Temin Ettiği İddialarını Reddetti
Ergenekon davasında tutuklu sanık İbrahim Şahin, Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler'e yapılacak suikast silahını Garip İrfan Torun'a temin etmesine ilişkin iddiaları reddetti.