İçişleri Bakanı Soylu, Canlı Yayında Soruları Yanıtladı Açıklaması (6)

'(Bloke edilen hesaplardaki paralar) Eğer kanunsuz bir yardım toplama söz konusuysa bu yardımı yapanlara yönelik iade yolu her zaman açıktır. Belediyeler bunları geri iade edecekler. Kalanları da kamuya kalmış olacak.' 'Kanun bize yetki vermiş, diyor ki, 'Siz bu hesapları bloke ettirebilme yani burada kolluk güçlerinizi, diğer unsurlarınızı kullanabilme hakkına sahipsiniz.' Biz o hakkımızı kullandık ve bu kanuna aykırı işleyen usulü durdurduk' '(Uşak valisinin görüntüleri) Zaten zor bir dönemden geçiyoruz, Vali Hanım da oraya gittiği andan itibaren çok üstün meziyetler ortaya koydu. Ana caddelerin seyrekleştirilmesi de zaten benim isteğim. Hepimizin hatası olabilir, hataysa da vatandaşımızın bizi affedeceğini düşünürüz' '(İstanbul'da belediye otobüsündeki görüntüler) Analiz programlarımız var. Birbirleriyle telefonda temas kurmuşlar mı kurmamışlar mı? Bütün bunların tamamına baktık. Hiçbirinde bir bağ bulamadık. Bunlar çalışan ve garip insanlar. Üç kuruş siyaset yapacağım diye bu işlerin içinde bulunmamak lazım geldiğini düşünüyorum'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin bloke edilen yardım hesaplarındaki paralarla ilgili "elediyeler bunları geri iade edecekler. Kalanları da kamuya kalmış olacak." dedi.

Soylu, CNN Türk'teki "Tarafsız Bölge" programında, "Konya Belediyesi tıpkı Ankara, İstanbul gibi bir yardım toplama kampanyası yapmış. Buna da müdahale ettiniz mi?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bizim genelgemiz, iki üç belediyeyi kapsayan bir genelge değil. Sendikalar, vakıflar, dernekler ve yerel yönetimler... Biz bunu nasıl gördük? Konya, Ankara ve İstanbul belediyesinden. Benim diğer belediyelerden bir haberim yok. Hemen Konya Valisini de aradık, İstanbul Valisini aradık, Ankara Valisini aradık ve bu arkadaşlarımızı uyardık. Dedik ki, 'Sizin böyle bir hakkınız söz konusu değil.' Konya Valisi hemen belediye başkanıyla görüştü ve belediye başkanımız kampanyayı durdurdu. Topladıklarını da iade etti. Ama diğer iki belediye başkanı bunu durdurmayacaklarını, devam edeceklerini ifade edince, bizde elimizdeki bir başka yetkiyi kullandık. Bunu ilk kez kullanıyor değiliz. Kanun bize yetki vermiş, diyor ki, 'Siz bu hesapları bloke ettirebilme yani burada kolluk güçlerinizi, diğer unsurlarınızı kullanabilme hakkına sahipsiniz.' Biz o hakkımızı kullandık ve bu kanuna aykırı işleyen usulü durdurduk. Yapmaları gereken bir şey var, müracaat edecekler. Ama bundan imtina etmek yeni bir yol açmak... Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız da söyledi, devlet içerisinde devlet olmaya müsaade etmeyiz. Böyle bir şeye imkan tanımayız. Yeni bir yol açılmasına müsaade etmeyiz. Bu yolun başka istismarlara ulaşmasına da müsaade etmeyiz."

Soylu, insanların 'yarın ne olacak' diye düşündüğü salgın sürecinde 50 genelge çıkardıklarına dikkati çekerken, devletin bugünler için var olduğunu söyledi.

"Bağış ayrıdır, yardım ayrıdır." diyen Soylu, "Bağışı bir sözleşme olarak değerlendirin. Çift yönlü bir irade söz konusudur. Oysa yardım tek yönlü bir iradedir. Yaparsınız gerisine karışmazsınız. Ben İçişleri Bakanıyım, bana da bağış yapılıyor. Polis arabaları bağış yapılır. Ama bunu almaya ben karar veremiyorum. Bu da çünkü bir sözleşmedir. Bunu almaya benim hemen üzerimde bulunan Sayın Cumhurbaşkanımız karar verir." diye konuştu.

- "İade yolu her zaman açıktır"

Bakan Soylu, Ankara ve İstanbul'da büyükşehir belediyelerince yardım toplamak için açılan hesapların bloke edilmesiyle toplanan paraların ne olacağına ilişkin sorusuyu, "Onlarla ilgili de bugün yazımızı yazdık. Oradaki usül bellidir. Çünkü ilk kez olan bir usül değildir. Eğer kanunsuz bir yardım toplama söz konusuysa bu yardımı yapanlara yönelik iade yolu her zaman açıktır ve bu açıklığı da hem biz valimize görüş olarak yazdık, valilerimiz hem ilgili belediyelere hem de ilgili bankalara yazacaklar. Belediyeler bunları geri iade edecekler. Kalanları da kamuya kalmış olacak. Onlar da yarın öbür gün kamudan yardım olarak vatandaşımıza herhangi bir sebeple ulaşabilecektir." şeklinde yanıtladı.

Bakan Soylu, Türkiye genelinde başlatılan yardım kampanyasında toplanan paraların Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağını belirtti.

Bakan Soylu, valiler ve kaymakamlardan en az bir maaşlarını bağışlamalarının istendiği iddialarına da açıklık getirdi.

Talebin bir grup vali ve kaymakamdan geldiğini dile getiren Soylu, "Dediler ki, 'Biz de yardımcı olmak istiyoruz. Bunun da anons edilmesini istiyoruz. Bu kampanyayı gönüllendirmek istiyoruz. Vatandaşımızla beraber olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.' Elbette arkadaşlarımız böyle bir talebi getirince biz de bunu kamuoyuyla paylaştık." dedi.

İçişleri Bakanlığına bağlı tüm birimlerin aralıksız çalıştığını kaydeden Soylu, "Bazen yoruluyoruz, bazen çözemediğimiz meselelerde strese giriyoruz. Bazen Cenab-ı Allah yardım ediyor, çözemediğimiz bir mesele kendiliğinden çözülmüş oluyor. Mesela diğer kamu görevlerinde bir takım evden, uzaktan çalışma var. Bizim bakanlığımızda böyle bir şey söz konusu değil. Polislerimiz, jandarmamız, hepsi, bütün çağrı merkezlerimiz en yüksek seviyede vatandaşımızın hizmetindedir." ifadesini kullandı.

Bu sürecin el birliğiyle atlatılması gerektiğine dikkati çeken Soylu, "Burada ayrılık gütmemeliyiz. Bunu el birliğiyle götürmeliyiz. Bu olağanüstü dönemi, bu özel dönemi fırsat bilip de başka alanlar açmak için çaba sarf etmemeliyiz." diyerek konuşmasını tamamladı.

- Uşak Valisinin görüntüleri

Uşak Valisi Funda Kocabıyık'ın sosyal medyada paylaşılan görüntüsüyle ilgili bir soru üzerine Soylu, şunları kaydetti:

"Dün gece saat 01.30'da kendisine mesaj attım. Sayın Valim, her zaman müşfik olmayı siz bize öneriyorsunuz. Biz valilerimizle bir ortak aklı işletmeye çalışıyoruz. Hemen mesaj attı. 'Sayın Bakanım bağışlayın, caddeye çıktım, beraber gittiğim arkadaşlara sosyal mesafeye uymalarını tembih ettim. Vatandaşlara örnek olmaları açısından. Maalesef yanımdakiler de karşıdakiler de buna uymadılar bir araya kümelendiler. O arada çekildi. Ben kendi arkadaşlarımı ikaz ettim. Bu da yanlış anlaşıldı. Kusurum varsa affola.' Kendi de zaten bugün o yönde bir açıklama yaptı. Zaten zor bir dönemden geçiyoruz, Vali Hanım da oraya gittiği andan itibaren çok üstün meziyetler ortaya koydu. Ana caddelerin seyrekleştirilmesi de zaten benim isteğim. Hepimizin hatası olabilir, hataysa da vatandaşımızın bizi affedeceğini düşünürüz. Bir taraftan da Zonguldak'ta misket oynayan polislerimiz var. Aynı valimizin yaşlılarımızı ziyaret etmesi var. Biraz da tolere ederek bakmalıyız. Adam kaybetmek kolay, adam kazanmak zor."

- İETT'nin otobüslerde kalabalık yolcu taşıdığı iddiaları

Soylu, "Otobüslere toplu biniliyor. Ekrem İmamoğlu'nu başarısız göstermek için. Sabahın 6-7'sinde otobüse toplu ve organize bir şekilde biniyorlar. Onun fotoğrafını çekiyorlar.' böyle bir iddia var. Siz araştırdınız mı, ne çıktı bu işin içinden?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Olayı duyar duymaz, meseleyi bir yerel yönetim meselesi olarak görmedim zaten. Bir belediye meselesi olarak da görmedim. Biz bu kadar uğraşıyoruz. Eğer böyle bir ölümcül oyun, söz konusuyla bunu hemen bulmamız lazım. Hemen bunu araştırdık. Arkadaşlarımıza söyledik. Bununla ilgili bir soruşturma da başladı. Bu doğruysa bu bir felaket ama bir iftira ise ayrı bir felaket. Bu açıdan hemen bir soruşturma başlatılması da istedik. Başladı. Bu esnada elde ettiğimiz ilk bulgular önemli. Ayın 29'unda o duraklar, 22'sinde o duraklar ve ayın 15'inde o duraklar… 3 hafta boyunca o duraklarda aynı saatleri Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri var bizde. Onunla kameralarla aynı zamanda otobüslere kimin binip binmediğini belirleyen bir sistem var. Bütün bunlarla ilgili bir ön araştırma yaptık ve şunu gördük. Bunu da göreceğimi bekliyordum zaten."

Söz konusu kişilerin sabahleyin işini giden insanlar olabileceğini dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

"Ve çoğu öyle çıktı. 29'unda benzer sayı 15'inde benzer sayı. Bazen biz de hatalara düşüyoruz. Eğer kötü niyet yoksa. Burada kötü niyet olup olmadığını bakılacak. ‘Burada bizi sabote etmek için böyle bir şey yapılıyor.’ demek sosyal medyaya kendini kaptırmış 3 tweet ve beğeni fazla alacağım diye bu işlerin üzerine gitmiş, maalesef kendi yöneticilerini de zor durumda bırakan tipler var. Bunlardan sakınmak lazım. Kameraların tamamına bakıyoruz. Hep aynı yerden gelmişler. Sonra insanların kimliklerine baktık ne iş yaptıklarına baktık. Analiz programlarımız var. Birbirleriyle telefonda temas kurmuşlar mı kurmamışlar mı? Bütün bunların tamamına baktık. Hiçbirinde bir bağ bulamadık. Bunlar çalışan ve garip insanlar. İşine gücüne bakan insanlar. Bu dünyanın bir de öteki dünyası var. Üç kuruş siyaset yapacağım diye bu işlerin içinde bulunmamak lazım geldiğini düşünüyorum. Mesele yargıda. Ben yargının bu tezviratı yapan ve toplumu germek için paylaşan o bugüne kadar 3 bin 100'ü geçti, tespit ettiğimiz hesap sahipleri gibi aynı şekilde karşı karşıya kalacağına olan inancım da tamdır."

Bakan Soylu, konuşmasını sonunda vatandaşlara sosyal mesafeyi koruma konusunda dikkatli olmaya davet etti.

(Bitti)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile