İçişleri Bakanı Soylu Hakkındaki Gensoru Önergesi

AK Parti Grup Başkanvekili Muş: 'Bu gensoru, 'Terörle neden bu kadar etkin mücadele ediyorsun?' gensorusudur. Türkiye teröre karşı eli kolu bağlı şekilde otursun, teröre göz yumsun... Hayır, Türkiye bunu yapmayacak, teröre teslim olmayacak' MHP Muğla Milletvekili Erdoğan: 'Sosyal medya üzerinden toplumu kamplaştırmaya çalışan, toplumda kin ve nifak tohumlarını yeşertmeye çalışan bölücülere ve hainlere karşı da gereken yasal işlemlerin süratle yapılması gerekmektedir' HDP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu: 'Keşke İçişleri Bakanı ülkedeki bunca olaydan sonra kendisi istifa etseydi, biz de gensoru önergesinde bulunmasaydık. Bir bakanın görevi delikanlılık, mertlik değildir, işini, görevini iyi yapmaktır'

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkındaki gensoru önergesine ilişkin, 'Bu gensoru, 'Terörle neden bu kadar etkin mücadele ediyorsun?' gensorusudur. Türkiye teröre karşı eli kolu bağlı şekilde otursun, teröre göz yumsun... Hayır, Türkiye bunu yapmayacak, teröre teslim olmayacak.' dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin, 'belediyelere kayyum ataması uygulaması, eş genel başkanlar ile milletvekillerinin tutuklanması nedeniyle gerçekleştiği iddia edilen hak ihlallerinde ve artan terör olayları nedeniyle yaşanan ölümlerde sorumluluğu bulunduğu' iddiasıyla Soylu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı görüşüldü. Başbakan Binali Yıldırım da Genel Kurul'a gelerek, görüşmeleri izledi.

MHP Grubu adına söz alan Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, terörün Türkiye'nin milli birliğine ve kardeşliğini bozmaya yönelik olduğunu söyledi. Tüm çalışmalara rağmen PKK'nın silah bırakmadığını, binlerce genci dağlara çıkardığını belirten Erdoğan, 'Bu gençlerin dağa çıkartılmasının gerekçesi nedir? Bu gençler dağda çiçek mi toplayacak? Yılanla çuvala girilmeyeceğini ne zaman anlayacaksınız?' diye konuştu.

Terörle mücadele konusunda en önemli unsurlardan birinin istihbarat olduğunu dile getiren Erdoğan, yaşanan olaylara bakıldığında istihbarat alanında sıkıntılar olduğunun anlaşıldığını söyledi.

Sosyal medyada da halkı kışkırtıcı, tahrik edici paylaşımlarda bulunulduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Sosyal medya üzerinden toplumu kamplaştırmaya çalışan, toplumda kin ve nifak tohumlarını yeşertmeye çalışan bölücülere ve hainlere karşı da gereken yasal işlemlerin süratle yapılması gerekmektedir.' ifadelerini kullandı.

- Kürsüye kırmızı karanfillerle çıktı

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ise kürsüye bir demet kırmızı karanfille çıktı.

Soylu'nun en başarılı olduğu konunun partilerine yönelik operasyonlar olduğunu iddia eden Kerestecioğlu, HDP'li 976 kişinin gözaltına alındığını ve 218 kişinin tutuklandığını belirtti.

Kerestecioğlu, Soylu'ya istifa çağrısında bulunarak, 'Keşke İçişleri Bakanı ülkedeki bunca olaydan sonra kendisi istifa etseydi, biz de gensoru önergesinde bulunmasaydık. Bir bakanın görevi delikanlılık, mertlik değildir, işini, görevini iyi yapmaktır. Bakanın görevi, Türkiye'yi birbirini seven insanların dayanışma halinde yaşadığı bir ülke haline getirmektir.' değerlendirmesini yaptı.

Karanfilin acıyı simgelediğini anlatan Kerestecioğlu, daha sonra elindeki karanfilleri Başbakan Yıldırım ile AK Parti, CHP ve MHP grup başkanvekillerinin masalarına bıraktı.

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, terörle mücadelede hükümete her zaman destek verdiklerini ifade etti.

Terörle ilgili sorun doğru tanımlanmadığı takdirde teşhisin doğru yapılamayacağını ve çözüm de üretilemeyeceğini dile getiren Öztrak, 'Güçlü devletler terör karşısında acze düştüğü görüntüsü vermez, kendi göbeğini kendisi keser. Terörü önleyemiyorsanız o zaman ortak akla başvuracaksınız.' dedi.

Öztrak, terörle mücadelede başarılı sonuç alabilmek için uluslararası iş birliğine ihtiyaç olduğuna işaret ederek, başta komşu ülkeler olmak üzere düşman sayısının azaltılması, dostların çoğaltılması gerektiğini belirtti.

- 'Kim rahatsız olursa olsun, terörle mücadele sürecek'

AK Parti Grup Başkanvekili Muş da artık terör örgütlerinin Türkiye'ye saldırıya geçemeden saklandıkları yerde yok edildiğini vurguladı.

Türkiye için DEAŞ, PKK ve FETÖ'nün yok edilmesi gereken terör örgütleri olduğunu söyleyen Muş, 'Sanki aynı yerden emir almış gibi aynı yöntemlerle PKK, DEAŞ eylemler yapıyor, FETÖ de Türkiye'ye yönelik algı operasyonları yönetiyor. Son süreçlere baktığımızda terör örgütlerinin nasıl bir merkezden çalıştığını görebiliyoruz. Bu saldırıların arkasında bir akıl olduğu aşikardır.' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, küresel meselelerden uzak tutmak, ülkenin yarınını karartmak için her türlü kirli oyunun oynandığını anlatan Muş, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bu gensoru, 'Terörle neden bu kadar etkin mücadele ediyorsun?' gensorusudur. Türkiye teröre karşı eli kolu bağlı şekilde otursun, teröre göz yumsun... Hayır, Türkiye bunu yapmayacak, teröre teslim olmayacak. Kim rahatsız olursa olsun, kim terör örgütleri adına sözcülük yaparsa yapsın devletimiz terörle mücadeleyi sürdürecektir.'

Mehmet Muş, HDP'nin PKK'yı terör örgütü olarak görmediğine ve PKK'nın saldırılarına tepki göstermediğine dikkati çekti.

HDP'lilerin, terör örgütü PKK'nın saldırılarının ardından yaptıkları açıklamalarda devletin ve hükümetin suçlandığını ancak PKK'nın suçlanmadığını dile getiren Muş, 'HDP'ye soruyorum; söz konusu PKK olunca dilinizi mi yutuyorsunuz?' ifadesini kullandı.

Muş, HDP gibi bir siyasi partinin Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde olsaydı bir kez değil, 100 kez adli soruşturma geçirmiş olacağını sözlerine ekledi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile