Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bugün AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette referandum ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Evet oylarının üstüne koyarak trendini arttırdığını söyleyerek, "Milletimiz çok büyük oranda Evet, Evet, Evet diyerek yeni Türkiye’nin önünü açacaktır. Yıllardır Türkiye’de seçim yapılıyor. Ama ilk kez seçimlerle alakası olmayanların dışarıdan müdahale eden unsurlar oldu. Bu unsurların hayır kampanyasının tarafı olduğunu görmek gerçekten ibretlik oldu. Almanya’nın Avusturya’nın ,Hollanda’nın bakan arkadaşlarımızın halkımızla buluşmasına mani olmaları , bu ülkelerin terör örgütü PKK’nın açıkça hayır mitingini yapmasına izin vermesi hatta mitingin güvenliğini sağlaması ibretliktir. Ne oluyor da bu ülkeler kendi ülkelerini ilgilendirmeyen bir halk oylaması için bu kadar taraf oluyor. Milletimiz bunu izlemektedir ve gerekli cevabı verecektir. Sokaklarda PKK’ya yürüyüş izni verilmesi, İsviçre Parlamentosu’nun yakınında "Erdoğan’ı öldürün" pankartları açılması, illegal terör örgütlerinin mitingler yapması, ilk kez karşılaştığımız bir şey. Bazı çevreler Evet ile birlikte Türkiye’nin ne kadar güçleneceğini biliyorlar. Evetle birlikte Türkiye çok daha etkin bir şekilde yol alacak. Siyasi krizlerin olmadığı vesayet odakların bütünüyle tarihe gömüldüğü bir sistem olacak. Yeni Türkiye’den rahatsız oluyorlar. Allah ömür verirse Evet çıktığında birkaç sene sonra yeni sistem oturduğunda ne kadar iyi bir işe imza attığımız göreceğiz" dedi.
"TÜRKİYE MESELENİN TAKİPÇİSİDİR"
İdlib’deki kimyasal saldırı ile ilgili de konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "İdlib’de yaşanan mesele açık bir insanlık suçu ve savaş suçudur. Bu kimyasal kullanımı sağlayan, bunda rolü olanlar bir an evvel uluslararası savaş suçları mahkemesine çıkarılması dünya sisteminin boynunun borcudur. Maalesef daha evvel de kimyasal silah kullanıldı. Dünya seyirci kaldı.Bu kimyasal silahlarla Ölen her çocukla birlikte bütün bir insanlık büyük suç işlemiş olur. Buna mani olmadığımız takdirde vebali bütün insanlık ortak olur. Maalesef dünya sistemindeki çarpıklıklar dolayısıyla BM Güvenlik Konseyi’nin yapısı dolayısıyla rejimin yaptığı korkarım ki yanına kar kalabilir. BMGK’de rejimi destekleyen Rusya’nın veto yetkisini kullanarak alınacak kararları ertelemesi, uygulatmaması gibi bir durumla karşı karşıyayız. O yüzden dünya beşten büyüktür diyoruz. Beş tane ülkenin keyfine göre dünya yönetilemez. Bu açık bir sınavdır insanlık suçudur. Buna dünya sistemi seyirci kalırsa de suçun en büyük ortaklarından biri olur. Bir an evvel gereken kararları alması gerek. Türkiye meselenin takipçisidir. Üzerimize düşen sorumluluğu yapacağız. Türkiye’ye gelen yaralılara yapılan otopsilerde açık bir şekilde kimyasal silah kullanıldığı ortaya konulmuştur. Resimlerle dokümanlarla tespit edilmiştir. BMGK’ye verilecek dokümanlardır bunlar. Rusya, Türkiye ve İran garantör olarak Suriye’de ateşkes sağlamak için devreye girdiği malum. Rusya’nın garantörlük vasfını kullanarak Suriye rejiminin üzerine gitmesi ve bu insanlık suçunu işleyen rejime bu şekilde bir daha destek vermemesidir. Kabul edilebilir bir şey değil" dedi.
(Mustafa Esen - Metin Başar / İHA)
'İdlib'de Yaşanan Mesele Açık Bir Savaş Suçudur'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "İdlib’de yaşanan mesele açık bir savaş suçudur. Bu silahı kullanımı sağlayanlar uluslararası savaş suçları mahkemesine çıkarılmalıdır" dedi.