İHD Diyarbakır Şubesi'nin Stockholm Kürt İnsan Hakları Komitesi ve Olof Palme Center'in desteğiyle düzenlediği "İnsan Hakları Savunuculuğu ve İlkeleri" konulu çalıştayda konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 13 Ocak'ta görülmeye devam edecek KCK davasına değinerek, "Bir hukuk skandalıyla karşı karşıyayız. İnsan hakları mücadelesi vermenin suç olarak değerlendirilmesi kabul edilemez. Eğer yaptığını iddia ettiğiniz yargı reformu bizlere yargı baskısı olarak dönecekse, lütfen bundan
vazgeçin, biz böyle bir yargı reformu istemiyoruz" diye konuştu.
İHD Diyarbakır Şubesi, Stockholm Kürt İnsan Hakları Komitesi ve Olof Palme Center'in desteğiyle yürüttüğü "İnsan Hakları Eğitimi Projesi" çerçevesinde "İnsan Hakları Savunuculuğu ve İlkeleri" konulu 2 gün sürecek bir çalıştay gerçekleştirdi. İHD Konferans Salonu'nda bu sabah başlayan çalıştaya aralarında İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Genel Sekreter M. Emrah Şeyhanlıoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sevil Salihoğlu, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, Stockholm Kürt İnsan Hakları Komitesi'nden
Naile Aras'ın da bulunduğu İHD'nin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde bulunan tüm şube ve temsilcilerin yöneticileri katıldı. Çalıştay öncesi basın mensuplarına 13 Ocak'ta görülecek KCK davasına ilişkin bir açıklama yapan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davada yargılananlar arasında İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, yöneticiler Arslan Özdemir ve Roza Erdede'nin de olduğunu hatırlatarak, davada tutukluluk süresinin neredeyse iki yılı dolduracağına dikkat çekti.
"Gerçekten bir hukuk skandalıyla karşı karşıya olduğumuzu belirtmek isterim" diyen Türkdoğan, "Sadece insan hakları mücadelesi vermenin suç olarak değerlendirilmesi kabul edilemez. Türkiye'nin artık bu tutumunu değiştirmesi gerekiyor. Türkiye'nin BM İnsan Hakları savunucularının korunması bildirgesini uyması gerekiyor. Demokratikleşme yolunda adım atıyoruz diyerek yargı reformu yaptığını iddia eden iktidara sesleniyorum; yaptığınız yargı reformu insan hakları savunucularına yargı baskısı olarak
dönecekse, lütfen bundan vazgeçin, biz böyle bir yargı reformu istemiyoruz" dedi.
Şu anda tutukluluk süresiyle ilgili tartışmaların güncel olduğunu kaydeden Türkdoğan, şöyle devam etti: "Şunu ifade edelim ki bu sistemin kendisi zaten bizzat ihlal üretiyor. Çok sayıda insan gerçekten hiçbir şiddet eylemi olmadan, sadece ifade özgürlüğü nedeniyle tutukluluğu devam ediyor. İnsan hakları savunucularının yanı sıra siyasetçilerin, belediye başkanlarının, öğrencilerin, sendikacıların en temel haklarını kullanmaktan ibaret eylemleri nedeniyle suçlanmaları bütün temel belgelere aykırılık
teşkil ediyor. Önce bunu tartışmak gerekiyor. Önce ülkenin çağdaş bir ceza mevzuatına kavuşmasını tartışmak gerekiyor. Zaten yargı organı Türkiye'de hiçbir zaman bağımsız olmamıştır. Her zaman yürütme organının baskısı ve denetimi altındadır. Bir ülkede dava sayısı bu kadar çoğalmışsa, adil yargılanma hakkına uyulmadığı için yargılama bu kadar uzun sürüyorsa sonuçları da böyle olacaktır."
Daha sonra yaptıkları çalıştaya ilişkin bilgi veren Türkdoğan, İnsan Hakları Derneği'nin geçmişinin bir nevi Türkiye insan hakları hareketinin geçmişi olduğunu söyledi. Türkiye'de insan hakları hareketinin doğuşunun İnsan Hakları Derneği'nin kuruluşuyla başladığını ifade eden Türkdoğan, "Geldiğimiz aşamada hak savunuculuğu konusunda ne durumda olduğumuzu tartışacağız. Yeterli miyiz, değil miyiz tartışacağız. Burada yapacağımız tartışmalar üzerinden bir sonuca varacağımıza inanıyorum. Türkiye'deki hak
mücadelesi mağdurlar hareketi mücadelesidir. Bizler de mağdurların yanında olmaya devam edeceğiz ve insan hakları mücadelesini sürdüreceğiz" dedi.
Türkdoğan'ın konuşmasının ardından çalıştay, sunumlarla devam etti.
İhd'nin İnsan Hakları Savunuculuğu Ve İlkeleri Çalıştayı Başladı
İHD Diyarbakır Şubesi'nin Stockholm Kürt İnsan Hakları Komitesi ve Olof Palme Center'in desteğiyle düzenlediği "İnsan Hakları Savunuculuğu ve İlkeleri" konulu çalıştayda konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 13 Ocak'ta görülmeye devam edecek KCK davasına değinerek, "Bir hukuk skandalıyla karşı karşıyayız