İhracatçı, Sanayi Strateji Belgesinin Söylemde Kalmamasını İstedi

Sanayi Bakanı Nihat Ergün tarafından açıklanan Sanayi Strateji Belgesini değerlendiren ihracatçılar, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaştıracak nitelikte olduğunu, ancak bunun söylemde kalmaması gerektiğinin altını çizdi. Sanayi Strateji Belgesi'nin bir an önce uygulamaya geçmesinin önemine değinen ihracatçılar, bundan böyle planlı bir yol haritalarının bulunmasının beklentileri ve hedefleri anlamında büyük avantaj sağlayacağını vurguladı.
Konuyla ilgili olarak Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Şenol Şankaya, son yıllarda sanayinin küresel ekonomiye hızla entegre olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu entegrasyon maalesef belli bir strateji olmadan gerçekleşti. Sanayimizin lokomotifi olan sektörlerimizde üretimin büyük bir kısmı ithalata bağımlı olarak gerçekleşti. Bu gelişmelere paralel olarak Türkiye'nin dünya rekabet liginde 61. sırada yer alması ihracatçının dünyayla rekabet etmesindeki diğer engeldi.
Son yıllarda yaşanan tüm bu gelişmeler paralelinde dün açıklanan sanayi strateji belgesi ihracatçı için son derece önemli. Çünkü sanayi ihracatın yüzde 83'ünü oluşturuyor. İhracat stratejimiz üretim stratejisinden bağımsız değil. Üretmeyen ülkeler sürdürülebilir büyümeyi sağlayamaz. İstihdam yaratılmadan, toplumun genelinin değil küçük bir kesiminin ekonomik refahıyla gerçekleşen rakamsal büyümenin gerçekçi bir büyüme değildir. Biz ihracatçılar üretim ve ihracat odaklı, geniş istihdam imkanlarıyla örülü
bir büyümeyi doğru buluyor ve destekliyoruz.
Strateji belgesi ile AB üyeliğinin gerektirdiği yatay politikaları ele alan rekabetçi bir düzenin oluşturulması yönünde adımlar atılacak olmasını olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Ancak esas üstünde durmamız gereken konu bu belgenin güzel söylemlerle başlayıp sonradan bir kenara konulan belge değil, biran önce uygulamaya konan, gerektiğinde günün şartlarına göre revize edilip güncelleştirilen, yaşayan canlı bir çalışma olması, takip edilmesi ve sonuçlarının ölçümlenmesi. Bunları yapabilirsek sonuç
alabiliriz. Ayrıca verilecek teşviklerin bütün sektörleri kapsaması, bölgesel bazda dengeli bir dağılımın yapılması da son derece önemli."
Sanayi Strateji Belgesi'nde STK'ların ve bürokrasinin olduğunu anımsatan OİB Başkanı Orhan Sabuncu da, bunların bir araya gelerek devamlı yaşayan, güncellenen, dinamik bir belge haline getirmesi gerektiğini söyledi. Strateji Belgesi'nin bir an önce pratiğe geçirilmesi gerektiğini de ifade eden Sabuncu, "Türkiye'nin orta vadeli programı var, 2023 hedefleri var. Bunlar birbirini tamamlıyor. Sonuç olarak belge çok güzel. Önümüzde bir yol haritası oluştu. Bu yoldan giderek hedefe ulaşabileceğiz. Ancak burada
otomotiv sektörü için vergi ayağı, teşvik ayağı ve iç pazarın kuvvetli olması çok önemli. Bunlar strateji belgesinde var ve uygulanmaya geçilmesi halinde bu strateji belgesi bizi hedefimize ulaştıracak" dedi.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle de daha önce tekstil sektörü bazında yapılmış olan sanayi strateji belgesinin tüm sektörler adına yeniden çok kapsamlı olarak gündeme gelmesini olumlu buldukları ifade ederek şöyle konuştu:
"Hiç olmamasından çok daha anlamlı. İhracatçıların Türkiye'nin 2023 vizyonunu belirlediği bir ortamda sanayinin de böyle bir stratejisi planına kesinlikle ihtiyacı vardı. Bu plan neticede 2023 hedefinin altını dolduracak önemde. Bundan böyle en azından süreli olarak uygulanması gereken bir planımız var ve beklentilerimiz de eylemlerimiz de bu plan çerçevesinde olacak."
İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Yılmaz da ortaya konan hedeflerin söylentide kaldığını ancak bunların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, "Daha önce de teknik mevzuat AB ile uyumlaşacak dendi ama aradan çok zaman geçmesine rağmen bu gerçekleşmedi. KOBİ'lerin kapasite artırımı için destek verilecek dendi ama bunlar bir türlü beklenen seviyede olmadı. Ar-Ge desteğinden de yeterince faydalanılamıyor. Sanayi Strateji Belgesi tüm bunlar açısından bakıldığında çok iyi ama
bunların süratle uygulamaya geçmesi gerek. Bunları söylemde değil eylemde gerçekleştirirsek anlam ifade edecek. Çünkü krizden hala firmalar çıkmış değil. KOBİ'ler finansman bulmada zorluklar çekiyor, birçoğu adeta son nefeslerini alıyor. Belge söylemde kalmamalı pratiğe, uygulamaya geçilmeli. Daha fazla kaybedecek zamanımız yok" dedi.
Sanayi Strateji Belgesi'nin gayet olumlu olduğunu ve ihracata da olumlu yansıyacağına inandıklarını söyleyen Akdeniz İhracatçı Birlikleri Başkanı Bülent Aymen ise, "Özellikle gelir vergisi kanununda yapılacak değişiklik ve orta ve yüksek teknolojili ürünlere verilecek destek ile düşük teknolojili üretimde katma değerli yatırıma yönelik yapılacak çalışmalar olumlu olduğu takdirde ihracatımıza yansımaları pozitif olacaktır. Bunun yanı sıra yeni ihraç pazarları oluşturmaya yönelik sektör ile ülke
stratejileri hazırlanması ve KOBİ'lere ihracat için verilecek desteklerin artırılması, ayrıca katma değeri yüksek marka ve ürünlere verilecek Ar-Ge desteklerinin artırılması ile ithalatta yapılacak olan yeni mevzuatlar ve ürün güvenliği sistemi, haksız rekabete karşı alınacak tedbirlerle birlikte ihracatımız 2023 hedefine ulaşabilecektir" diye konuştu.
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Celal Kaya da, sanayinin geleceği açısından kısa ve orta vadeli stratejilerin ve eylem planlarının yer aldığı Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planının otomotiv sektöründeki tüm paydaşlar tarafından desteklendiğini belirtti. Belgenin bazı noktalarında, TOBB çatısı altındaki otomotiv sektör meclisleri tarafından gözden geçirme ve güncelleme ile ilgili bazı ek çalışmaların yapılmasının ardından, bu planın Şubat ayı sonuna kadar
onaylanmasının beklendiğini kaydeden Kaya, "Tüm bu çalışmaların tedarik zincirini de kapsayacak şekilde olması yan sanayimizin rekabetçiliğini artıracaktır. Özellikle plan içindeki Ar-Ge altyapısının iyileştirilmesi başlığı altındaki tasarım doğrulama ve dayanım, yol testleri, araç çarpma tesisi ile rüzgar tsi. Bunlar strateji belgesinde var ve uygulanmaya geçilmesi halinde bu stüneli yatırımlarının bir an önce devreye alınması yönündeki talebimiz sektörümüz adına çok önemli. Bugün bir aracın yurtdışı
testlerinde yaklaşık 6 - 8 ay süre harcanıyor, halbuki bu testlerin ülkemizde yapılması ile birlikte zaman kazanacağız. Belgenin bir an önce hayata geçerek bizi hedefimize ulaştırmasını bekliyoruz" dedi.