İhracatçılar Eximbank'tan Sigorta Desteği İstiyor

Türkiye Unlu Mamul Makine Sanayicileri Birliği (TUMMAB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Barutçuoğlu, ihracatçının desteklenmesi için Eximbank'a daha çok görev düştüğünü belirterek, "Eximbank, Türk ihracatçısına 'sigorta' desteğini artırmalıdır" dedi

Türkiye Unlu Mamul Makine Sanayicileri Birliği (TUMMAB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Barutçuoğlu, ihracatçının desteklenmesi için Eximbank'a daha çok görev düştüğünü belirterek, "Eximbank, Türk ihracatçısına 'sigorta' desteğini artırmalıdır" dedi.
Türkiye Unlu Mamul Makine Sanayicileri Birliği (TUMMAB) Başkanı Mustafa Barutçuoğlu, Eximbank'tan, ihracat kredi sigortası ile garanti faaliyetlerine ağırlık vermesini istedi. Türkiye'de ihracatın geliştirilmesi anlamında Eximbank'a önemli görevler düştüğünü kaydeden Barutçuoğlu, ihracatçının ihraç ettiği mal bedellerinin ticari ve politik risklere karşı belirli oranlarda teminat altına alınması noktasında Eximbank'a daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini dile getirdi. Barutçuoğlu, "Eximbank'ın işi
para kazanmak olmamalı. Eximbank'ın görevi, dış ticareti finanse etmek ve gelişimini sağlamak olmalı. Ancak bunu ne yazık ki göremiyoruz. Eximbank mutlaka, bütün kaynaklarını ihracatın sigortasına ve sektörel bazda uygulamaların-projelerin geliştirilmesine aktarmalı. Eximbank, sektöre ve projeye göre, örneğin tekstilde 1 yıl, otomotivde 3 yıl, makine sektöründe ise ticari risk sigorta süresini 10-15 yıla kadar uzatmalı" dedi.
Eximbank'ın, kaynaklarını kullandırmak için ihracatçıdan istediği, 'vergi ve SSK borcu yoktur' ibareli belge zorunluluğunun da yanlış olduğunu dile getiren Barutçuoğlu, ihracatçıya 'malını satacak, para kazanacak, ondan sonra borcunu ödeyecek' mantığıyla bakılmasının daha doğru olacağını savundu.
"Kamu alacaklarının yeniden düzenlenmesi" ile ilgili hazırlanan kanun tasarısının önemine de değinen Barutçuoğlu, hükümet ile vatandaş arasında yeni bir beyaz sayfa açıldığını vurguladı. Kriz ve piyasadaki daralma sebebiyle ödeme güçlüğü yaşayanlar için sunulan bu fırsatın ekonomiye rahatlama getireceğini kaydeden Barutçuoğlu, ancak borcunu zamanında ödeyenler için de 'eşitlik ve adalet' duygusu dikkate alınarak uygulanması gerektiğine işaret etti. 2007 yılında Bursa'da kurulan ve unlu mamul sektöründe
makine üreten yan sanayide 29 üyesi bulunan TUMMAB hakkında da bilgi veren Barutçuoğlu, hedeflerinin sektörün yurt içi ve yurt dışında tanıtımını en iyi biçimde yapmak olduğuna dikkat çekti.

"FUARLAR TÜRK FİRMALARININ TANITIMINI SAĞLIYOR"
Barutçuoğlu, 152 firmanın katıldığı IBEXPO 2010 Fuarı'nın 15 bine yakın profesyonel ziyaretçinin gezdiğini ve unlu mamuller sektörüne yönelik ilk kez gerçekleştirilen fuarın çok iyi düşünülmüş bir organizasyon olduğunu vurguladı. Barutçuoğlu, "Giderek büyüyen ve gıda ana sektörü içinde lokomotif alt sektörlerden biri haline gelen unlu mamullerin en önemli eksiği sektörel fuardı. Gerçekleştirdiğimiz ilk organizasyonla bu eksiği gidermiş olduk. Fuar süresince katılımcı firmalar yurtiçi ve yurtdışından
gelen profesyonel ziyaretçilerle yoğun iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Dış Ticaret Müsteşarlığı, Orta Anadolu Makine İhracatçı Birlikleri ile yapılan ortak çalışma sonucunda Arnavutluk, İsrail, Kuveyt, Ürdün, Ukrayna, Suudi Arabistan, Rusya, Romanya, Makedonya ve Lübnan'dan gelen çok sayıda işadamı fuar süresince katılımcı firmalarla görüştü. Bu görüşmelerden sektör için önemli işbirlikleri elde edildi. IBEXPO, sektör firmalarımız için ekonomik krizden önemli bir çıkış noktası oldu. Bu fuarı 2011 yılında da
tekrarlayacağız. Bu şekilde sektörümüzün dünya ölçeğinde rekabetçiliğini artıracağız" diye konuştu.

"DÜNYADA DAHA REKABETÇİ OLMALIYIZ"
Dünyada 2.5 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olan unlu mamul makineleri pazarından Türkiye'nin elde ettiği payın yüzde 1'in bile altında olduğuna dikkat çeken Barutçuoğlu, bu payın artırılması için sektördeki firmaların kalitesinin yükseltilmesi ve dünyada rekabetçi olmasının sağlanması gerektiğini ifade etti.
Barutçuoğlu, "Sürekli modernizasyon yapılmalı ve gelişen teknoloji en iyi biçimde takip edilmeli. Birlik olarak bir diğer gayemiz de, yurtdışındaki fuarlara 'made in Turkey' çatısı altında, daha organize ve planlı bir şekilde katılmaktır" ifadelerini kullandı.

"MAKİNE EKONOMİNİN PARLAYAN BİR YILDIZI"
Makine sektörünü Türkiye ekonomisinin parlayan bir yıldızı olarak gördüğünü ifade eden Barutçuoğlu, bu sektörün önünü açılması gerektiğini vurguladı. Özellikle tanıtım ve fuar katılımı için firmalara sağlanan desteğin, 'ayni' şekle dönüşmesinin daha isabetli olacağını belirten Barutçuoğlu, Barutçuoğlu, dünyada rekabet gücü yüksek olan bu sektörün, üretici ve devlet işbirliğiyle 'marka imajı'nın yükseltilmesi gerektiğini anlattı. Makine sektörünün, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ihracatını büyük ölçüde
sırtlayabilecek kapasitede olduğunu vurgulayan Barutçuoğlu, "Türkiye'de verildiği ifade edilen destek ve teşviklerin tam olarak yerine gittiği noktasında tereddütlerim var. Bu desteklerin, masa başı değil bizzat sahaya inilerek düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Teknoloji yenileme yatırımları ve istihdamı artırma projelerine ciddi anlamda katkı sağlanmalı. Genel teşvikler yerine sektörel hatta firma ve proje bazlı teşviklerin büyümeye, üretim ve istihdama daha fazla katkı sağlayacağı konusunda herkes
hem fikir hale geldi. Bunun tam anlamıyla gerçekleştiğini görmek istiyoruz. Türk makine sektörü son dönemde, sac işleme makineleri alanında dünyada söz sahibi bir konuma yükseldi. Bu alanda özel teşvik uygulanmalı" dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile