İhracatçılar sıcak paraya önlem istedi, düşük kur artışı frenledi

Türkiye'nin Temmuz ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,97 artışla 9 milyar 417 milyon dolar oldu. Yılın ilk yedi ayındaki ihracat ise ge

Türkiye'nin Temmuz ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,97 artışla 9 milyar 417 milyon dolar oldu. Yılın ilk yedi ayındaki ihracat ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,14 artışla 64 milyar 239 milyon dolara seviyesinde gerçekleşti. Verilere göre, son bir yıllık ihracat ise 109 milyar 596 milyon oldu.

Temmuz ayında en fazla ihracatı 1 milyar 382 milyon dolar ile Otomotiv Endüstrisi yaptı. Bu sektörü, 1 milyar 377 milyon dolar ile Hazırgiyim ve Konfeksiyon, 1 milyar 90 milyon dolar ihracat ile Kimyevi Maddeler ve Mamulleri izledi.

Temmuz ayında Tarım sektörünün ihracatı ise 1 milyar 105 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Tarım sektörünün toplam ihracat içindeki payı yüzde 11,73 olurken, sanayi sektörü 7 milyar 971 milyon dolar ihracat ile toplamda yüzde 84,65 pay aldı.

Madencilik ürünlerinin payı ise 341 milyon dolar ile yüzde 3,62 oldu. Temmuz ayında en fazla ihracat artışı yüzde 43,59 ile Fındık ve Mamulleri, yüzde 38,35 ile Tütün ve Mamulleri ve yüzde 32,06 ile Madencilik sektörlerinde yaşandı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Temmuz ayı ihracat rakamlarını Petkim'in Aliağa Tesisleri'nde açıkladı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, düzenlenen programdaki konuşmasında, paritedeki büyük soruna rağmen ihracat artış hızının pozitif olmasını olumlu bulduklarını söyledi. Büyükekşi, "Eğer paritedeki sorun, kurların genel düzeyindeki gerileme olmasaydı iki haneli artışlarımız devam edecekti." dedi.

Büyükekşi, açıklama için Petkim'i seçmelerinde, Petkim'in, 'Cumhuriyet tarihinde tek noktaya yapılacak en büyük özel sektör yatırımını' gerçekleştirmeye hazırlanmasından kaynaklandığını söyledi. "Üretime verdiğimiz desteği bizzat göstermek istedik." diyen Büyükekşi, bu yatırımın Türkiye'nin en büyük yerlileştirme projesi olacağını ifade etti.

Petkim'in dışarıya hammadde bağımlılığını azaltması için yatırım kararı almasının güzel bir haber olduğunu belirten Mehmet Büyükekşi, "Biz buna çok sevindik. Bunun anlamı, daha az dış ticaret açığı, daha az cari açık demek. Çünkü Petkim'in hesaplarına göre, Türkiye'nin cari açığında 5 milyar dolarlık azalma olacak. Bunun anlamı daha fazla istihdam demek." diye konuştu.

İhracatçıların, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyük başarı hikayeleri yazdığına inandığını vurgulayan Büyükekşi, moralleri yüksek tuttuklarını anlattı. Bu yılın ilk aylarında ihracat artışının yüzde 25'ler seviyesinde olduğuna dikkat çeken Büyükekşi, "İlk 5 ayın ortalama artışı yüzde 20. 110 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlemiştik. Kurlardaki durum rahatsız etti. En çok ihracat yaptığımız otomotiv sektöründe bu ay yüzde 6 düşüş var. İhracatın yarıya yakınını Euro bölgesine yapıyoruz. Euro'daki düşüş büyük bir rahatsızlığına yol açtı. Önümüzdeki dönem için aylık yüzde 10 ihracat artış hedefi koyuyoruz. Bunun için yardıma ihtiyacımız var." diye konuştu.

"MERKEZ BANKASI DÖVİZ ALIMLARINI ARTIRMALI"

Mehmet Büyükekşi, kurların istikrarı için en büyük görevin Merkez Bankası (MB)'na düştüğünü anlattı. MB'nin yabancı para karşılık oranlarını yarım puan artırarak yüzde 10'a çıkarmasını takdirle karşıladıklarını kaydeden Büyükekşi, bu adımın yeterli olmadığını ifade etti.

Kurlar için daha fazlasını beklediklerini dile getiren Büyükekşi, MB'nin faizleri 50 baz puan indirmesi ve günlük döviz alımlarını 50 milyon dolar ve 50 milyon Avro'ya çıkarması gerektiğini kaydetti.

Mevcut kur rejimi çerçevesinde MB'nin, döviz alarak kurlara destek olmasının mümkün olduğunu anlatan Büyükekşi, taleplerinin, MB'nin günlük 30 milyon dolar alım miktarını 50 milyon dolar ve 50 milyon Avro seviyesine çıkarması olduğunu aktardı. "Bundan sonra daha fazla yabancı para girişi olacak, TL değerlenmeye devam edecek" şeklinde yapılan değerlendirmeleri hayretle izlediklerini anlatan Büyükekşi, "Döviz arzında sorun olacağı şeklindeki değerlendirmelere katılmıyoruz. Tam tersine Türkiye'ye yönelik sıcak para hareketleri hızlanarak devam etmektedir. İki günde 2 milyar dolarlık sıcak paranın girdiği bir ortamda 50 milyon dolar ve 50 milyon Avro almak sorun olmayacaktır." diye konuştu.

Büyükekşi, Türk Lirası'nın değerlenmesini önlemek için çeşitli öneriler gündeme geldiğine de dikkat çekerek, şunları söyledi: "Tüm üreticilerin ve ihracatçıların canı yanıyor. Bunun için de çözüm bulmaya çalışıyoruz. Biz Kur İstikrar Fonu'nu gündeme getirdik. Tobin Vergisi uygulamasının da faydalı olabileceğini ifade ettik. Biz rekabetçi kur derken, ihracatı teşvik edecek, ithalatı da dengeleyecek bir kur seviyesi talep ediyoruz. TL'nin sürekli değerlendiği bir ortamda ihracatçı fiyat tutturamazken, ithalat her gün daha da büyüyor. Çok ciddi bir cari işlemler açığı veriyoruz."

SPEKÜLATİF DÖVİZ İŞLEMLERİNDE YÜZDE 1 KESİNTİ

Büyükekşi, portföy ya da spekülatif amaçlı döviz alım satımlarında, her işlem için yüzde 1 oranında 'Kur İstikrar Fonu' şeklinde bir kesinti yapılmasını talep etti.

Büyükekşi, "Bankalar, banka harici finans kurumları ve sermaye piyasası kurumlarında döviz işlemleri yapan bireysel yatırımcıların her işleminden yüzde 1 kesinti yapılarak, bu fona aktarılması ihracata da büyük katkı sağlayacaktır. Madem ki kur politikasında herhangi bir ayarlama imkanı yok, o zaman spekülatif amaçlı işlemlerin üzerinden kesinti yapılması, piyasaların, cüzi kar amacıyla yapılan işlemler sebebiyle bozulmasını önleyecektir. Döviz pozisyonlarının vadesi de geçmişe göre daha uzun olacaktır. Bu gerçekleşirse paradan para kazanmanın yerine üretim yapıp istihdam sağlayarak ihracat yapmanın önü açılacaktır." şeklinde konuştu.

"DANIŞTAY GEÇ KARAR VERDİ, İZMİR LİMANI'NDA DEVLET ZARAR ETTİ"

İzmir'in, en fazla ihracat yapan il sıralamasında 4. olduğunu kaydeden Büyükekşi, bu ilin ihracatının son yıllarda gerilediğini anlattı. 2001 yılında İzmir'in, tüm Türkiye ihracatından yüzde 8,8 pay aldığını hatırlatan Büyükekşi, bu oranın 2009 yılında yüzde 6'ya, 2010'da yüzde 5,6'ya gerilediğine dikkat çekti.

İzmir'den yapılan ihracatın artması için gayret gösterdiklerini belirten Büyükekşi, bu amaçla İzmir Limanı özelleştirme ihalesine katılarak ellerini taşın altına koyduklarını vurguladı. Liman özelleştirmesinde sürecin kendi haline bırakılması halinde, özel sektörün, çözümü devlete maliyet yüklemeden kendisi bulacağına işaret eden Büyüekşi, şöyle devam etti:

"Danıştay'dan bir kararın çıkması niye 30 ay sürüyor, bunun zararını kim karşılayacak? Bazı kararlar bir-iki ayda çıkarken, Ege ve Türkiye ekonomisi için hayati olan bir karar 30 ay sonra açıklanıyor. Karar olumlu çıktı ama iş işten geçti. Bir karar vermek için niye bu kadar zaman gerekiyor? Biz adaletin hızlı tecilli etmesini istiyoruz. Aksi halde biz yargı sisteminin ağırlığının faturasını ödüyoruz. Devletin kasasına 1 milyar 275 milyon dolar para girecekken şimdi devletin kasasından 350 milyon ila 500 milyon dolar arası para çıkacak. Ulaştırma Bakanlığı tarafından bu yatırım kararı alındı."

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise yaptığı konuşmada, ülkeye giren kısa vadeli sermaye kazançlarına vergi konulmasını istedi.

Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, petrokimya sektöründe olması gereken yerin gerisinde olduğunu söyledi. Bu alana yatırım yapılmaması durumunda halen yıllık 6-7 milyar dolar olan petrokimya ürünleri ithalatının Cumhuriyetin 100. yılında 20 milyar dolara ulaşacağını belirten Öztürk, Petkim'i üretim merkezi yapmak için yeni vizyon belirlediklerini ifade etti. Öztürk, ham petrolden başlayan son tüketiciye varan üretim planladıklarını anlattı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile