Global krizden çıkışın etkilerinin yavaş yavaş görülmeye başlandığı günümüzde Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca uzun süredir başarıyla uygulanmakta olan Dış Ticaret İhracat Stratejisi'ne vurgu yapan Gürdoğan "İhracatçılar bir çok ülkeye nazaran daha hızlı bir toparlanma süreciyle küresel mali krizin etkilerinden sıyrılmaya çalışmış ve yeni pazarlara açılarak dünya ülkelerince örnek gösterilen başarılara imza atmıştır. Bu başarı hikayesine rağmen, ihracatçının en büyük sorunu olan kur sorununu göz ardı ederek gerçekleri görmeyen, masa başında oturarak ihracatçıların başarı hikayesini kamufle etme çabasıyla ihracatta eksen kayması yaşanıyor şeklinde rapor düzenleyenleri gerçekleri görmeye ve başarıyı tebrik etmeye davet etmekteyiz" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki kuruluşlardan biri olan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından hazırlanan ve Temmuz 2010'da yayımlanan "AB Pazarındaki İhracat Kayıpları" başlıklı raporda ileri sürülen "ihracatta eksen kayması" yaşandığı iddialarını değerlendiren Gürdoğan "Öncelikle belirtilmelidir ki ABD kaynaklı küresel krizin en derin etkileri Avrupa Birliği ülkelerinde görülmüş ve bu ülkeler ciddi anlamda pazar daralması yaşamışlardır. İhracatının yaklaşık yarısını bu ülkelere yapan ihracatçılarımızın bu durumdan etkilenmesi gayet doğal olmakla birlikte, AB pazarına yönelik ihracatımızın AB'nin pazar daralması nedeniyle düşen ithalatı içindeki payını hala koruması da sözkonusu raporda belirtilen AB pazarındaki ihracat kayıpları tezini çürütmektedir. Ancak asıl üstünde durulması gereken konu Türk ihracatçısının kriz döneminde tek bir pazara bağımlı kalmaktansa geleneksel pazarı Avrupa Birliği dışında Asya ve Afrika ülkelerinde de yoğun olarak ihracat faaliyetlerine devam edebilmesidir. Bu çalışmaları desteklemek ve ihracatçımızın pazar yelpazesini genişletmek amacıyla Sayın Devlet bakanımız Zafer Çağlayan'ın üstün gayret ve emekleri ile Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yürütülen 'İhracat Stratejisi' çalışmaları kapsamında ülke masaları kurulmuş, hedef pazarlara yönelik Ticaret Heyeti Programları düzenlenmiş ve fuarlara iştirak edilmiştir. Bu yöndeki çalışmaların özellikle Asya ve Afrika pazarlarındaki ülkelere yönelik olarak gerçekleştirilmesi TEPAV tarafından iddia edildiği gibi bir 'eksen kayması' değil Pazar çeşitlendirmesi olarak değerlendirilmelidir. Çünkü burada mantık Avrupa Birliği'nde yaşanan talep daralması ve alım gücündeki düşüşün oluşturduğu boşluğun talebin daralmadığı bölgelere yapılan ihracatla doldurulmasıdır" şeklinde konuştu.
"2009 yılı ihracat verileri incelendiğinde bu açıkça görülmektedir" diyen Gürdoğan "İhracatçılarımız kriz döneminde ofislerine kapanmamış Sayın Devlet Bakanımızın öncülüğünde dünya ülkelerini karış karış dolaşarak pazar çeşitlenmesine gitmiştir. Ancak, masa başında oturan ve ülke gerçeklerinden dahi haberi olmayan kesimlerin bu şekilde bir rapor hazırlamaları, sadece başarıyı örtbas etmektedir. İhracatçının gerçek sorunlarını göz ardı eden, ihracatta en büyük sorun olan kur sorununun ihracat üzerinde yaptığı baskıyı görmeyen kesimleri kendi işlerine bakmaya ve ihracatçının işini ihracatçının örgütlerine bırakmaya davet etmekteyiz. Bu vesile ile TEPAV'ı ve TEPAV'a rapor hazırlattıranları ihracatçının işini ihracatçının örgütlerine bırakmaya ve kendilerini de kendi işlerine bakmaya davet ederek, Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan'ın göstermiş olduğu üstün başarıyı gölgelemekten uzak durmaya davet etmekteyiz" ifadelerini kullandı.
İhracatçının Başarı Hikayesi
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, ihracatçının başarı hikayesini anlattı.



















