İki Vakit Arasında 'On Parmağında On Marifet'

Kütahya'da bir imam hatip, iki namaz vakti arasındaki boşluklarını değerlendirmek amacıyla başladığı ağaç oymacılığının yanı sıra resim, hat yazısının ahşaba aktarılması, türkü derlemesi gibi uğraşlarıyla kendisine "on parmağında on marifet bulunan imam" dedirttiriyor.

Merkez Sosyal Konutlar Camisi'nde imam hatiplik yapan Osman Arslan, yıllarca köylerde imamlık yaptığı sırada iki vakit arasındaki boşluğunu doldurmak amacıyla ağaç oyma sanatına başlamış. Köylerde olduğu için bir ustanın çıraklığı eğitimini alamayan Arslan, yaptıkları bütün işleri deneme yanılma yoluyla yapması ise takdirle karşılanıyor.
Arslan'ın, ağaç oymacılığında Kur'an-ı Kerim rahlesi, minber, kürsü gibi işlerinin yanı sıra görev yaptığı camilerin nakkaş işlerini, hat yazısının ahşaba aktarılması, tavan süslemesi, resim ve türkü derleme gibi hünerleri de ön plana çıkıyor.
Arslan, AA muhabirine yaptığı yıllarca köylerde imam hatib olarak görev yaptığını, namaz vakitlerinin dışında boş vaktinin bol olduğunu söyledi.

Görev yaptığı yerde 24 saat görev yaptığını fakat buna rağmen iki vakit arasında bir hayli boş vakti olduğunu belirten Arslan, "İki vakit arasındaki bu boşluğu değerlendirme açısından ağaç oyma işine merak saldım. Köylerde olmam hasebiyle bir ustanın yanında bu işleri çıraklık yaparak öğrenme şansımız yoktu ama deneme yanılma yoluyla bugüne geldik. Bursa'da, Kütahya'da sergiler açtık. Yüce Allah'ım bunu da bize nasip etti. Eşe, dosta tavsiyem de boş vakitlerini güzel işlerle doldursunlar. Bizi görerek bu işe başlayan kardeşlerimiz oldu. Tabi bunları düşününce bu da bizi sevindiriyor" diye konuştu.

-"TRT repertuvarına iki türkü derledim"
Arslan, bunun yanı sıra ufak tefek yağlı boya tablo denemeleri olduğunu dile getirdi.
Kendisine ressam denmesinin mümkün olmadığına değinen Arslan, şöyle konuştu:
"Ama en azından resme karşı bir merakım var. Bir de portre çalışmalarım var. Ağaç yakma ve dağlama, kumlama olarak yapmış olduğumuz resimler. Ayna üzerine, aynanın özelliğinin bozmadan yapmış olduğum yazı, desen ve portre çalışmalarım mevcut. Görev yaptığım camilerde nakkaş olarak caminin ihtiyacına yönelik süsleme ve hat yazısı çalışmalar yaptım. Gelenek ve göreneklerimizi araştırmasına yönelik folklorik bir çalışmamız var. Bugüne kadar yapmış olduğumuz türkü derlemelerinden iki tanesi TRT repertuvarına girdi. Kütahya'nın yöresel sanatçısı olan Emel Örgün'nün vasıtasıyla bunlar halen daha dinlendirilmektedir. Böyle bir farklı çalışmamız da var."
Arslan, bu işlere başladığında bir makinesi olduğunu ama şimdi bir atölye kurduğunu ifade etti.

Atölyesinde, dekupaj, planya, ağaç tornasından ve kendi yapmış olduğu kopyalama makinesinin olduğunu aktaran, Arslan, "Bu çalışmalar içerisinde sadece bir branşa sabit kalmadım. Oyma beşikler, tavan süslemeleri, bunun yanında kürsü, minber, hat yazısını ahşaba aktarma, rahle, sehpa, odun masalar yapıyorum. Yani farklı şeyleri üretmeyi seviyorum. Daha çok hayalimden geçen 'şunu da yapsam nasıl olur, denesem' gibi durumlardan başlıyorum" dedi.

Arslan, şimdiye kadar iyi ve olumlu tepkiler aldığını, bunun da kendisi için kayda değer bir durum olduğunu sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile