Iletisim Baskani Altun, '10 Ocak Çalisan Gazeteciler Günü'Nde Basin Mensuplariyla Bir Araya Geldi

Iletisim Baskani Altun, '10 Ocak Çalisan Gazeteciler Günü'Nde Basin Mensuplariyla Bir Araya Geldi

Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Fahrettin Altun, "Artik siyasi bir savas halini alan bu dezenformasyon savaslarinda ülkemizin hakkini ve hukukunu korumak için çaba sarf edecegiz ve dalgakiran olma vazifemizi sürdürecegiz. Türkiye’ye yönelik olarak üretilen sistematik dezenformasyon kampanyalarini desifre etmeye devam edecegiz" dedi.

Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Fahrettin Altun, "10 Ocak Çalisan Gazeteciler Günü" dolayisiyla Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanliginda Cumhurbaskanligi muhabirleriyle bir araya geldi.

10 Ocak Çalisan Gazeteciler Günü’nü kutlayan Altun, basin mensuplarinin görüs ve önerilerini dinleyerek tek tek not aldi. Altun, “Sorunlarin çözülmesi için elimizden gelen gayreti ortaya koyacagiz. Her zaman sizin yaninizdayiz. Iletisim Baskanligi sizin eviniz” dedi.

Basin mensuplarina çalismalarindan dolayi tesekkür eden ve basarilar dileyen Altun, basin mensuplarinin çalismalarini kolaylastirmaya dönük çaba içerisinde olmaya devam edeceklerini vurguladi.

Altun, Ingilizce olarak kaleme aldigi “Türkiye as a Stabilizing Power in an Age of Tormoil (Küresel Kaos Çaginda Istikrar Saglayici Bir Güç: Türkiye)” kitabini da toplantiya katilan gazetecilere imzalayarak hediye etti.

Basin mensuplarina 2021 yilini degerlendiren Altun, 2022 yilina iliskin önemli mesajlar verdi.

Dünyanin 2021’de çok zor bir dönemden geçtigine dikkati çeken Altun, habercilerin bunu en fazla hisseden, bunun etkilerini en fazla yasayan insanlar oldugunu ifade etti.

Altun, 2021’in Türkiye için de zor geçtigini ancak bir taraftan da geçen yili bir dönüsüm yili olarak gördüklerini belirterek, “Evet, zor bir yildi, ancak ayni zamanda bu bizim için bir taraftan da bir kapasite gelistirme imkani anlamina geldi. Biz dis politikada, savunmada, ekonomide ve iletisim, stratejik iletisim alaninda bir stratejik perspektif esasini da ortaya koyduk ve küresel meselelerle kendine özgü bir modelle bas etmek üzere bir çerçeve ürettik" dedi.



"Türkiye kendi modelini ortaya koydu"

Yaklasik bes-alti yildir Türkiye’nin küresel problemlerin en ciddi etkisini yerel olarak yasayan bir ülke olduguna isaret eden Altun, “Küresel terörün etkisini biz kendi sinirlarimizda ve sinirlarimiz içinde yasadik DEAS’in en çok saldirdigi ülke olduk ve bununla mücadele ettik. Küresel insani krizin en agirini yine biz yasadik. Dünyada sinirlari içinde en çok göçmen barindiran ülke olduk ve bununla hala mücadele ediyoruz. Ayni sekilde bulundugumuz cografya açisindan küresel pandemiyi, küresel isinmanin etkilerini ve küresel ekonomik krizin olusturdugu olumsuz durumu hep beraber yasadik. Bu sorunlara karsi mücadelemiz sirasinda olusturdugumuz akli ve tecrübeyi 2021 yilinda yeni bir modelde bir araya getirdik. Bu modelin çok farkli çerçeveleri var. Yani bu yönüyle baktigimizda biz her seyden önce küresel gerçeklikleri, bölgesel sorunlari, ulusal ihtiyaçlarimizi esas alarak bir stratejik konsept gelistirerek, bunun çok somut bir sekilde tezahürlerini görmüs olduk. Adi konarak bir model etrafinda Türkiye küresel bir krize kendi yol ve yöntemleriyle bir çözüm modeli ortaya koymus ve önermis oldu" ifadelerini kullandi.

"Türkiye dis politikada istikrarlastirici bir aktör olarak ön plana çikti"

Bu stratejik konseptin en önemli unsurlarindan birinin dis politikada otonomi ve istikrarlastirici güç kullanimi olduguna isaret eden Altun, sunlari kaydetti:

"Esas itibariyle istikrarlastirici güç Türkiye’nin son dönemde küresel ve bölgesel meselelerle yüzlesirken ortaya koydugu dis politika performansini tanimlayan önemli kavramlardan bir tanesi. 2021 yilinda yumusak gücümüzü derinlestirip, sert gücümüzü daha caydirici bir sekilde ortaya koyarken bir yandan da diplomatik gücümüzü daha görünür hale getirdik. Diger taraftan diplomatik gücümüzü daha görünür hale getirdik. Ve bütün bunlar olurken biz bir yandan Libya’dan Karabag’a kadar oyun degistirici, oyun kurucu bir aktör olarak varlik gösterdik. Bu süreçte istikrarlastirici bir aktör olarak ön plana çiktik. Diplomatik inisiyatiflerimiz ve çabalarimizla birlikte bütün uluslararasi platformlari kullanarak esas itibariyle bütün ülkeler sadece kendi iç meselelerine odaklanmisken, sosyal devlet krizi bütün ülkeleri çok ciddi anlamda meydan okumalarla karsi karsiya birakirken Türkiye bir bölgesel aktör olarak nüfuz alanini genisletme gayreti içerisinde oldu."

Bir baska unsurun ise bu sürece eslik eden bir stratejik iletisim konsepti oldugunu belirten Altun, artik neredeyse dünya siyasetinin tam anlamiyla iletisim süreçleri üzerinden sekillenmeye basladigini dile getirdi.

Dezenformasyon savaslariyla ülkelerin istikrarlari, demokrasilerinin ciddi anlamda tehdit edilir hale geldigine dikkati çeken Altun, sokak hareketlerinin ve bunlar üzerinden yasanan iktidar degisimlerinin merkezinde yine dezenformasyon savaslarinin söz konusu oldugunu ifade etti.



"Birçok materyal ürettik"

Salgin döneminde dezenformasyon savaslarinin etkilerinin geleneksel medyada ve yeni medyada çok daha yogunlastiginin görülmeye baslandigini belirten Altun, bunun Türkiye’yi çok ciddi sekilde olumsuz yönde etkiledigini gördüklerini söyledi.



Bu dogrultuda yeni bir stratejik iletisim konseptiyle birlikte hizli bir sekilde kurumsallasmayi, kapasite gelisimini tamamlayarak, Türkiye’nin imaji, mesaji ve anlatisini dünyaya sunmak ve Türkiye’yle ilgili olarak ortaya konan dezenformatif kampanyalari ifsa etmek üzere gayret ortaya koyduklarini vurgulayan Altun, “Türkiye’nin perspektifine yönelik olarak açik ve net bir çerçevede ekonomiden dis politikaya, savunma sanayinden ihracata kadar farkli alanlarda ortaya koymanin önemine olan inançla birçok materyal ürettik. Ve bu materyalleri uluslararasi bütün muhataplarimiza ulastirdik" dedi.

Son dönem diplomasisinde "lider diplomasisi"nin en kritik unsurlardan biri olduguna isaret eden Altun, "Sayin Cumhurbaskanimizin yürüttügü lider diplomasisi uluslararasi alanda Türkiye’nin kapasite gelistirmesinin en önemli unsurlarindan biri olmustur. Biz, bu noktada Sayin Cumhurbaskanimizin liderlerle yürüttügü diplomaside Türkiye’nin temel meselelerine iliskin olarak referans metinleri üreterek, bu referans metinlerinin ilgili muhatap aktörlerde karsilik bulmasini sagladik" diye konustu.



"Türkiye ekonomi modeli perspektifi ortaya koydu"

2021 yilinda Türkiye’ye özgü bir model olarak üretilen bir baska alanin ise ekonomi alani oldugunu ifade eden Altun, söyle konustu:

"Cumhurbaskanimiz bir Türkiye ekonomi modeli perspektifi ortaya koymus oldu. Ve burada tabi aniden ortaya çikmis ya da palyatif bir çözümden bahsetmiyoruz. Bir temel yaklasimdan, bir sistemli paradigmadan bahsediyoruz esas itibariyle. Ve pandemi öncesinde dünya ekonomisinde yasanan ticaret savaslarinin ve yine pandemi döneminde yasanan ekonomik durgunlugun, iste hammadde krizinin, tedarik zinciri sorunlarinin üzerine aslinda formüle edilmis, bütün bu yeni sorunlarla birlikte harmanlanmis bu sorunlarin çözümüne çabalayan bir modelden bahsediyoruz. Ve bu yasanan pandemi dönemiyle birlikte iyice görünür hale gelen, sorunlarla mücadele edebilmek için esas itibariyle Türkiye disinda da yerli bir model ortaya koymaya çalisan birçok ülke var. Biz, bu noktada daha önce yol almis olduk ve ekonomik sorunlarin sosyolojik ve yerel artçi soklarini da gögüslemeyi hedefleyen bir model ortaya koymus olduk. Burada Sayin Cumhurbaskanimizin çok net bir sekilde vurguladigi üzere yatirimi, istihdami, üretimi, ihracati, cari fazlayi esas alan bir büyüme modelini temel bir perspektif olarak ortaya koyduk. 2022 yilinda esas itibariyle bu alanlarda bu yeni stratejik konseptin daha da olgunlasmasini ümit ediyoruz ve hep beraber bunun daha da olgunlasacagini görecegiz insallah."

Türkiye ekonomi modelinin Cumhurbaskani Erdogan’in kararli bir sekilde arkasinda durdugu bir model olduguna isaret eden Altun, burada bütün uluslararasi kusatma ve yildirma politikalarina ragmen bu politikanin sürdürülecegini vurguladi.

Dis politika alaninda diplomatik inisiyatiflerle bölge ülkeleriyle müzakere ve diyalog süreçlerinin devam edecegini dile getiren Altun, "Ikili olarak bu ülkelerle aramizda olan sorunlari biz inovatif, diplomatik hamlelerle çözmeye devam edecegiz. Bu diplomatik inisiyatifin payandalari elbette savunma sanayinde elde ettigimiz basarilarimizdir, Türkiye’nin bölge halklari üzerindeki etkisidir" ifadelerini kullandi.

Altun, Türkiye’nin kapasitesini, gücünü uluslararasi alanda daha net bir sekilde ortaya koymaya dönük bir girisim içerisinde olmaya devam edeceklerinin altini çizdi.

Türkiye’nin çok tarafli diplomasiyi aktif bir sekilde sürdürmeye devam edecegini vurgulayan Altun, küresel meselelerin çözümünde, Birlesmis Milletler reformu gibi temel meselelerde yine Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in öncülügünde de kararli bir sekilde politikalari devam ettireceklerini dile getirdi.

“Stratejik iletisimi 3 alanda yogunlastiracagiz”

Iletisim konusunda stratejik iletisim konseptini gelecek dönemde 3 alanda yogunlastiracaklarini belirten Altun, sunlari kaydetti:

"Birincisi, Türkiye markasini daha görünür ve etkili kilmak için kamu diplomasisi çalismalarimizi devam ettirecegiz. Sadece ABD ve Avrupa’da degil, yani sadece Bati ülkelerinde degil, Bati disi ülkelerde de biz bu noktada kamu diplomasisi araçlarini kullanarak Türkiye markasini güçlendirmeye dönük yenilikçi yol ve yöntemlerle çalismalarimizi sürdürecegiz. Ikincisi, artik siyasi bir savas halini alan bu dezenformasyon savaslarinda ülkemizin hakkini ve hukukunu korumak için çaba sarf edecegiz ve dalgakiran olma vazifemizi sürdürecegiz. Türkiye’ye yönelik olarak üretilen sistematik dezenformasyon kampanyalarini desifre etmeye devam edecegiz, Türkiye kamuoyuna bunlari izaha ve uluslararasi kamuoyuna bunlari anlatmaya devam edecegiz. Ve üçüncü olarak, yeni dönemde iletisim baglaminda, kriz durumlarinda kurumlarimizin iletisim ve söylem birliginin temini noktasinda daha güçlü bir sekilde bir performans ortaya koyacagiz. Bu noktada biz, yeni Türkiye iletisim modelinin köklesmesi, kurumsallasmasi için önümüzdeki dönemde kurum olarak da gayret sarf edecegiz."

"Türkiye’nin büyümesine yönelik gayreti sürdürecegiz"

Türkiye’nin, Türkiye kamuoyunun, milletin kazanmasi için süreci devam ettireceklerini belirten Altun, "Bu noktada baktigimizda, küresel alanda çok ciddi bir kriz varken, ciddi bir resesyon riski sürerken Türkiye’nin büyümesine yönelik gayreti, çabayi biz sürdürecegiz" dedi.

Altun, "Her ne kadar küresel kaynaklari olan ciddi krizlerle 2021 yilinda yüzlesmis olsak da, biz 2021 yilinda gelistirdigimiz kapasiteyle 2022 yilinda milletimizin hayrina, ülkemizin menfaatine çalismaya devam edecegiz" ifadelerini kullandi.

Türkiye’nin 2002’den bu yana aslinda yasanan dönüsümle birlikte gerçekten etkin bir bölgesel ve küresel bir güç, oyun kuran bir ülke oldugunun altini çizen Altun, “Türkiye, sadece oyunbozan bir ülke degil ayni zamanda oyun kuran bir ülke. Küresel meselelerde de Türkiye taraf oldu. Türkiye’nin perspektifi, Türkiye’nin yaklasimi esas alinir hale geldi” dedi.

Altun, konusmasinin ardindan basin mensuplariyla hatira fotografi çektirdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile