'İlgili İşgücü Piyasası Analizleri'nin açıklandığı toplantıda konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, işsizliğin insanların iş bulamamasından ve iş sahibi olmamasından kaynaklandığını belirtti. Ekonominin gelişmeye başlamasıyla işsizliğin yüzde 14'lerden yüzde 12'lere indiğini ifade eden Özdebir, şirketlerin halen nitelikli insan ihtiyacının devam ettiğini söyledi. Özdebir, "Türkiye'nin katma değeri yüksek, tanınan markalar oluşturması gerekiyor. Bütün bunların yapılabilmesi, verimliliğin artırılabilmesi
için de insan kaynağının niteliğini arttırmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Beceri 10'un insanların ufkunu açabileceğini belirten Özdebir, hedefe yönelik çalışmanın yapılacağını ifade etti.
Ankara Vali Yardımcısı Şentürk Uzun ise, TUİK verilerine göre Ankara'da 148 bin kişinin okuma- yazma bilmediğini, 682 bin kişinin okuma-yazma bilip bir okuldan mezun olmadığını ve 1 milyon kişinin ilkokul mezunu olduğunu ifade etti. Üniversite mezunu oranının yüzde 12,04 olduğunu belirten Uzun, "Ankara'nın diğer iller kadar kalifiye iş gücünü artırmasını sağlayacak UMEM projesine ihtiyacı olduğunu gösteriyor" dedi. Uzun, valilik olarak projeye azami destek vereceklerini sözlerine ekledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Halis Yunus Ersöz de, projeyi şirketlere verimlilik kazandırma ve rekabet gücünü arttırma projesi olarak gördüklerini belirterek, "Kamu-özel sektör gücünün birleştirildiği, harmanlandığı ve birlikte sinerjiye dönüştürüldüğü, etkinleştirildiği bir projedir. Aslında bu projeyle yapmakta olduğumuz bir işi daha etkin, verimli yapabilecek hale getiriyoruz" diye konuştu.
Ersöz, sürekli ve sürdürülebilir bir kalkınmanın temel unsurunun nitelikli ve eğitimli iş gücü olduğunu söyleyerek, "Gerçekten günümüzde rekabet, küreselleşme olgusu rekabeti ülkeler düzeyinden kentler, şirketler düzeyine indirmiştir. Bugün üretim Çin'e, Hindistan'a, Uzak Doğu'ya kayıyor. İşletmeler birbirleriyle rekabet ediyor. Bu rekabet aynı zamanda çalışanlar için de söz konusudur. Ayrıca geçtiğimiz dönem hem üretim hem yönetim biçiminin değişmesi ve bilgi toplumuna geçişle ihtiyaç duyulan iş gücü
niteliğinin daha yüksek olması artmış durumdadır. Yani bilgi toplumuna geldiğimizde bilginin ve nitelikli iş gücünün önemi bugün sanayi toplumuna göre daha hayati bir role sahip" şeklinde konuştu.
Gıptayla bakılan, sürdürülebilir ekonomisi ile ön saflarda yer alan ülkelerin asıl unsurunun eğitim olduğunu vurgulayan Müsteşar Yardımcısı Ersöz, "Okullaşma oranını ne kadar arttırırsak, ne ölçüde bireylerimize yetkinlik kazandırabilirsek, beceri düzeylerini artırabilirsek, onların sayesinde büyüme gerçekleşiyor. Niye sanayide yeni teknolojileri kullanmada yetersiz kalıyor? Bunlar okullaşma oranı ile bireylere kazandırdığımız yetkinliklerle doğru orantılıdır. Ancak, böyle bir gelişmeyi sağlayabilecek
insanın kuşkusuz bir ülkede eğitim düzeyinin yükseltilmesi, girişimci ve yenilikçi bir nüfus ile mümkün olabilecektir" dedi.
Projenin amacının beceri kazandırma ve iş edindirme olduğunu söyleyen Ersöz, projenin kamu-özel sektör-üniversite ortak çalışması olduğunu belirterek, işverenlerin bir parçası olacaklarını söyledi. Odaların sürece hakim olduğu bir proje istediklerini ifade eden Ersöz, özel sektörü merkeze yerleştiren bir yapı olduğunu belirtti.
TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Araştırma Merkezi Müdürü Serdar Sayan da toplantıda Ankara piyasası hakkında bilgi verdi. Ankara'nın Türkiye'nin ortalamasına göre iyi bir yerde olduğunu belirten Sayan, kullanılabilir gelir arttıkça Ankara'da yeşile talebin arttığını ve Ankara'nın daha nemli bir havaya büründüğünü ifade etti. Ankara'da istihdamın kamuda 2005'te yüzde 29 iken, 2009'da yüzde 33,2'ye çıktığını belirten Sayan, iş hizmetlerinde 2005'te yüzde 8,7 iken, 2009'da yüzde 14,6 olarak gerçekleştiğini
söyledi. Sayan, firma oranının ise metal eşya makine gereç sanayisinde yüzde 37 ile ilk sırada yer aldığını kaydederek, "İstihdamın da yüzde 21'ini sağlıyor. Ankara gıda sanayinde ise Türkiye ortalamasının gerisindedir. Firma sayısı Türkiye ortalamasında" diye konuştu.
İstihdamda makine teçhizat işkolunun ile yüzde 17, gıdanın ise yüzde 8,5 pay aldığını belirten Sayan, Ankara'da kayıtlı istihdam sayısının krizi nispeten daha ucuz atlattığını söyledi. Kriz öncesi toplam ihracatın yüzde 15 olduğunu ve bunun yakalanmasının beklendiğini ifade eden Sayan, "Makine ve kimya sanayi ihracatında artış görülüyor. İhracat rakamı 5,3 milyar TL iken, bu sene 5,25'in yakalanması bekleniyor" şeklinde konuştu. Sayan, Çin Almanya, Irak ve ABD'nin ihracatın yapıldığı yerler olduğunu
söyledi.
Sayar, istihdam oranlarında ise Türkiye ortalamasının yakın olduğunu belirterek, Ankara'da istihdam ortalaması yüzde 38,8, iken, Türkiye ortalamasının yüzde 41 olarak gerçekleştiğini söyledi. Ankara'nın kayıt dışı istihdamda Türkiye ortalamasına göre daha düşük ve daha büyük bir başarı sağladığını belirten Sayan, 2005'te yüzde 29,9 olan kayıt dışı istihdamın yüzde 19'a gerilediğini söyledi.
14 ilde yapuzeyinden kentler, şirketler dılan Beceri 10 anket sonuçları da açıklandı. Buna göre, kadın istihdamın yüzde 15 olduğu belirtildi. Projeyi bilen sayısının yüzde 30, stajyer çalıştırmak isteyenlerin oranının ise yüzde 55,3 olduğu ifade edildi. Yeni mezunların hazırlıklı olup olmadığı sorusuna yüzde 22,6 'Hazırlıklı' cevabı verirken, 'Hiç hazır değil' diyenlerin oranının yüzde 27 olarak gerçekleştiği belirtildi. Stajyer talebinin 369 Ankara firması içinde 130'da kaldığı ve firmaların halen
stajyer taleplerini [email protected]
(AUÖ-CC-E)