Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan ‘Neler Oluyor Özel’ programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Demir, savunma sanayinde gerçekleştirilen projelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Savunma sanayi alanında Türkiye’nin her geçen gün ileri gittiğini kaydeden Demir, “Savunma sanayinde yürüyen projeler hızla artıyor. Ben göreve başladığımdan beri yaklaşık 3 yılda 300’ün altında olan proje sayımız şu anda 460’ların üzerinde. Çok uzun soluklu olanlar var. Milli muharip uçak gibi alanlar var. Bunlarla beraber hem platform ürünü, hem silahlara doğru yürürken bir taraftan da bunların alt sistemleriyle ilgili yeni gelişmeler yaşıyoruz. ‘Yüzde kaç yerli’ sorusu çok sorulur. Biz de ‘yüzde 60, 75’ler’ diyoruz. Bunun detaylandırılması önemli. Hedefimiz bunu yukarılara çekmek. Dünyada her şeyi yüzde yüz yerli yapan ülke yok ama önemli olan kabiliyet meselesi. Dışarıdan alsak da ‘Yapabilecek teknolojimiz var mı’ sorusu çok önemli. Seferberlik ruhuyla hareket ediyoruz. Türkiye’de yapılamayacak bir şey yok. Yeter ki kararlı olalım. Bu hedef ulusumuzun hedefi” şeklinde konuştu.
“Kimse kolay kolay Türkiye’yi silecek cesarette değil”
Bazı alanlarda uygulanan silah ambargolarının Türkiye’nin önünü kesemeyeceğini dile getiren Demir, “Ambargo olsa da olmasa da bizim önümüz kesilemez. Bizim onlarca kalemde çeşitli ülkelerle ilişkilerimiz var. Bunlar devam ediyor. Açıklananlar asla canımızı acıtacak şeyler değil. Her zaman yerli alternatifimiz var ama biraz geciktirir. 6 ay daha gecikiriz ama önümüzün kesilmesi söz konusu değil. Ambargo ve yavaşlatma meseleleri kamuoyunu ilgilendiriyor. İlişkiler tek taraflı değil, karşılığı da var. Kimse kolay kolay Türkiye’yi silecek cesarette değil. Ticari anlamda da değil, stratejik anlamda da değil. Biz önemli bir ülkeyiz. Kimse kolay kolay ‘Şunu kestim, bunu kestim’ diyemez. Kötü komşu insanı mal sahibi eder, kötü komşu bazen de komşuluk ilişkilerini iyi tutması gerektiğini bilir” ifadelerini kullandı.
Ambargoların Türkiye’yi kendi üretimini gerçekleştirmesi için teşvik ettiği kaydeden Demir, “İnsansız Hava Araçları’nda, akıllı mühimmatta yaşadık. 6 ay önce de bir ülkeden kule kısıtlaması gelmişti. Daha sonra orada konuşma yaparken teşekkür ettim, ‘Biz bunu zaten 6 ay sonra yapıyoruz’ dedim. Benden özür dilediler. Her açıdan biz bunları yaparız herkesin içi rahat olsun” diye konuştu.
Milli savunma sistemlerinde araştırmaların hız kesmeksizin devam ettiğini kaydeden Demir, “Biz ihaleyi iptal ettiğimizde, ‘Biz bu sistemi milli olarak gerçekleştireceğiz’ demiştik. Çalışmamız devam ediyor. Hava savunma sistemleri katmanlı bir yapıdır. Bunun birkaç katmanında çalışmalar devam ediyor. Bizim test ettiğimiz sistemlerin birçoğu yol haritamızda kullanacağımız sistemler. (S-400 konusu) Görüşmeler devam ediyor, ilerlemeler var. Milli sistem araştırmaları hız kesmeden devam ediyor. Orta irtifa ve alçak irtifanın çalışmalarını yapıyoruz. Bunlar hizmete girince daha yüksek irtifaları çalışacağız. Bir sistem alsak da bundan bağımsız olarak çalışmalar devam ediyor” açıklamalarında bulundu.
“MPT-76’yla benim gibi acemi birisi de çok iyi atış yapabilir”
Milli Piyade Tüfeği’nin (MPT-76) teslim törenini gerçekleştirdiklerini söyleyen Demir, “Geçtiğimiz günlerde korumalarda görüntülenen MPT-55’ler de MKE tarafından üretildi. MPT 76’ların 500 adedi teslim edildi. 35 artı 45 binin üç firma tarafından üretimi devam ediyor. Bu iyi bir silah, benim gibi acemi birisi de çok iyi atış yapabilir MPT-76’yla. Test edildi ve düzeltmeleri yapıldı” dedi.
Türkiye’nin kendi imkanlarıyla ürettiği Altay Ana Muharebe Tankı’nın motoru için yapılan çalışmalara değinen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok detaylı bir test süreci var. Bir iki tane seri üretim paketi aldık. Kısa süre sonra seri üretimle ilgili yol haritamız çıkacak ortaya. Motor meselesi daha bağımsız. Altay’ın motoruyla ilgili bir tıkanma yok. Yıllar önce tank motorunu ve muadil motorları güç sistemi olarak geliştireceğiz diye karar verdik. Geliştirme projesi sırasında teklif veren firmalar, destek sağlayıcı olarak bazı firmaları ortak olarak alacağını söyledi.
İhaleyi kazanan firma önce bir Alman firmasıyla çalışacağını söyledi, onlardan destek alamayınca Avusturya firmasıyla anlaşma yaptı ama orada siyasi kriz çıkınca ortak destek sağlanması olmayınca şartlar değişti. Ukrayna’yla bir mutabakat çerçevesinde işbirliği yapmayı planladığımız alanları sıraladık. Onların arasında motor da var. Çeşitli teknoloji alanlarında işbirliği yapacağız. Bunların biri de zırhlı araçlar ve motor sistemleri. Seri üretim için 250 tanklık bir paket var ama TSK’nın talebi daha fazla olacak. Süre olarak seri üretim ihalesinin sonuçlandırıp sözleşmeyi imzaladıktan üç sene sonra teslim başlar.”
“Milli jet iddialı bir proje, biz de iddialı olmayı seviyoruz”
Türk-İngiliz ortaklığıyla gerçekleştirilen milli jet TF-X’le ilgili konuşan Demir, “Cumhurbaşkanımızın ziyareti sırasında İngiltere’yle TAİ bir anlaşma imzaladı. Süreç devam ediyor. Elemanlar çalışıyor. Çok iddialı ve safha safha ilerleyecek bir proje. Türkiye’nin muharip uçak yapımı tecrübesini düşünürseniz iddialı bir proje, biz de iddialı olmayı seviyoruz” dedi.
“F-35’leri 2019’da alacağız”
Demir, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 9 ülkenin ortak konsorsiyumu tarafından üretilen F-35 savaş uçaklarıyla ilgili, “Türk Hava Kuvvetlerinin (THK) planladığı 100 civarında F-35 siparişi var. Bunun 30 tanesini almak istediğimizi beyan ettik. İlk parti ödemesi yapılıyor. Üç sene önce de, beş sene önce de ilk uçağımızın ne zaman geleceğini biliyorduk. 2019 bizim planlanan tarihimiz, hatta bunu biraz daha öne çekmeyi konuşuyoruz. Sisteme girmesiyle ilgili de bir süreç var. Pilotlarımız eğitime başlayacak” değerlendirmesini yaptı.
“EYP alanında yüzde yüz başarı iddiasında bulunamıyorsunuz”
El yapımı patlayıcıların imha edilmesi için yapılan çalışmaların sürekli devam ettiğini kaydeden Demir, “El yapımı patlayıcı deyince tek bir çeşit ve yöntem yok. Çeşitli mekanizmalar var. Geniş kavramın tehdit boyutunun her birisinin kapsayacak şekilde çalışmamız devam ediyor. Karıştırıcı sistemler koyduk, bunun çeşitli versiyonları var. Frekansları taramanız lazım, fünyeyi patlatan sistemler var, elektronik bomba var. Bu alanda yüzde yüz başarı iddiasında bulunamıyorsunuz. El yapımı patlayıcıyla ilgili bir terör eylemiyle karşılaştığınızda ‘hiçbir tedbir almıyor muyuz ki başımıza geliyor’ diye bir yaklaşım oluşmasın tedbirler birbirini kovalıyor” açıklamalarında bulundu.
Milli füze BORA’nın menzilin uzatılması için de çalıştıklarının altını çizen Demir, “BORA’yı çalışıyoruz, teslim ettik. Şu anda bizim için tatminkar durumda. Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmesi bizim için önemli. Onunla ilgili şikayetleri dinleriz ama nerede, ne zaman kullanıldı, nereye atıldı bu bizi ilgilendirmiyor” dedi.
Demir, Ege hava sahasında Yunan F-16’sına kilit atılmasının sorulması üzerine, o konuda yetkili olmadığını ama teknik olarak bunun yapılabileceğini söyledi.
Demir, İnsansız Hava Aracı ANKA’nın silahlandırılması çalışmalarına değindiği konuşmasında, “100 küsur İHA havada olacak. ANKA’larda da kamera var, kameralarımız artık yerli olmaya başlıyor. Testleri başarılı geçti. Sahada kullanmaya başlamak üzereyiz. ANKA’ları silahlandırıyoruz. Sade muharip olarak değil, başka unsurlarda da kullanabiliriz. Yabancıyı kapattık. İhtiyaçla belirli ne yapacağımıza bakıyoruz, projeleri şekillendirdik, firmalarımız çalışıyor, ürünleri sahada göreceğiz” ifadelerini kullandı.
İlk F-35 2019'Da Geliyor
Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, bazı alanlarda uygulanan silah ambargolarının Türk savunma sanayinin önünü tıkayamayacağını belirterek, “Açıklananlar asla canımızı acıtacak şeyler değil. Ambargo olsa da olmasa da her zaman yerli alternatifimiz var ama biraz geciktirir. 6 ay daha gecikiriz ama önümüzün kesilmesi söz konusu değil. İlişkiler tek taraflı değil, karşılığı da var. Kimse kolay kolay Türkiye’yi silecek cesarette değil” dedi.