İlker Başbuğ'a müebbet

İlker Başbuğ'a müebbet

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, darbeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı...

Başbuğ, karara tepki göstererek salonu terketti. Başbuğ, kendi internet sitesinde de 'Son sözü millet söyleyecektir. Unutulmasın ki ilahi adalet vardır' yorumunda bulundu.

Mahkemenin suç duyurusu üzerine hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 6 Ocak 2012'de tutuklanan Başbuğ hakkındaki Türk Ceza Kanunu'nun 312/1. maddesi gereğince, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle düzenlenen iddianame, 15 Şubat 2012'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

Başbuğ hakim karşısına ilk kez 26 Mart 2012'de çıktı. Kısa bir konuşma yaparak savunma yapmayacağını söyleyen Başbuğ, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenilmesi sırasında ve esas hakkındaki savunma olmak yapmak üzere bazı duruşmalara katıldı.

BORU VE KAĞIT PARÇASI

Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, görev süresi boyunca tartışılacak sözlerin altına imza attı. Başbuğ, toprak altından çıkan kullanılmış Law silahlarını 'boru', darbe hazırlığı niteliğinde olduğu öne sürülen belgelerin fotokopilerini ise 'kağıt parçası' olarak nitelendirmesi, tartışmalara neden olmuştu.

GÖREVİ KOŞANER'E DEVRETTİ

İlker Başbuğ, 2008 yılı Yüksek Askeri Şura kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26'ncı Genelkurmay Başkanı olarak görevini Orgeneral Yaşar Büyükanıt'dan devraldı. Göreve geldiği günlerde dikkat çeken ilk icraatı TSK'de bir ilki gerçekleştirerek 30 Ağustos resepsiyonuna astsubayları davet etmesi olmuştu. Başbuğ'un bu kararı bir güç gösterisi taktiği olarak değerlendirilmişti.

Orgeneral İlker Başbuğ oldukça hareketli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte yürüttüğü Genelkurmay Başkanlığı görevini, 2010 yılı Yüksek Askeri Şura kararları ile emekli olarak tamamlarken Görevi dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'e devretti.

NEDEN TUTUKLANDI

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay tarafından kurulduğu öne sürülen internet sitelerine ilişkin İnternet Andıcı davası kapsamında “şüpheli” sıfatıyla 7 saat ifade verdikten sonra tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Başbuğ “Hükümeti yıkmaya teşebbüs” ve “terör örgütü yöneticisi olma” iddiasıyla tutuklandı.

Başbuğ, adliye çıkışında “ Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Genelkurmay Başkanı, terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten tutuklandı. Takdir yüce Türk milletinindir” dedi.

HERŞEY BİR SUBAYIN İHBARIYLA BAŞLADI

Altında Albay Dursun Çiçek'in ıslak imzasının bulunduğu öne sürülen ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesinin orijinalini yollayan meçhul subayın gönderdiği ikinci ihbar mektubu ile 2009'da başlatılan soruşturmada, Başbuğ'un ismi sık sık gündeme gelmişti. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün başlattığı ve Öz'ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne atanmasının ardından yerine görevlendirilen özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'ın tamamladığı soruşturmaya ilişkin iddianamede, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın da arasında bulunduğu 22 kişi Ergenekon yöneticisi veya üyesi olmakla suçlanmıştı. Soruşturma aşamasında hakkında hiçbir işlem yapılamayan Başbuğ için iddianamede de herhangi bir değerlendirme yapılmamıştı.

Yargılamanın başlamasının ardından ifade veren sanıklar, İnternet Andıcı'nın, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ tarafından da onaylandığını söylemiş, belgelerdeki komutana arz cümlesine dikkat çekmişti. İnternet Andıcı ile birleştirilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasının sanıklarından Albay Dursun Çiçek ise İnternet Andıcı iddianamesinde yer alan ifadesinde, andıç için emekli Orgeneral Hasan Iğsız'dan onay alındığını, ancak eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a arz edilmediğini söylemişti.

TÜMGENERAL KABUL ETMİŞTİ


Sanıklardan Yüzbaşı Murat Uslukılıç, savcılık ifadesinde andıcın dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Hasan Iğsız'a sunulduğunu, Iğsız'ın da ‘Komutana arz' notu yazdığını ifade etmişti. Davanın sanıklarından Tümgeneral Hıfzı Çubuklu da savcılık ifadesinde, andıcın doğru olduğunu kabul ederek parafın kendisine ait olduğunu, parafın yanındaki tarihin 16 Şubat 2009'u gösterdiğini, bu belgenin 1 Nisan 2009'da da İkinci Başkan parafıyla Genelkurmay Başkanı'na arz olunduğunu söylemişti. Davanın görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ise Başbuğ hakkındaki iddiaların araştırılması için 30 Aralık 2011'de savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile