İmam, Rahip Ve Haham Aynı Çatı Altında Cami, Kilise Ve Havrayı Anlattı

ABD’nin Austin kentinde aynı çatı altında bir programda bir araya gelen İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevilik dinlerinin temsilcileri, dinlerinde mabedin önemini anlattı. Dinlerarası Diyalog Enstitüsü (IID) tarafından organize edilen Hz. İbrahimi Dinler Yemeği kapsamındaki “Kutsal Mekanlar” programında bir araya gelen bir imam, bir rahip ve bir haham, kendi dinlerindeki ibadetler ve ibadet yerleri konusunda izleyicilere birer sunum yaptı.

    Raindrop Türkevi Austin şubesinin ev sahipliği yaptığı gecede üç dine ait ilahilerden bir demet sunan Bereket Müzik Topluluğu ve Turkuaz Korosu da büyük beğeni topladı. Prof. Sonia Seeman’ın yönetimindeki Bereket Topluluğu’nun Müslüman, Hıristiyan ve Musevi üyelerinin üç dine ait ilahileri seslendirilmesi renkli bir tablo oluşturdu.

    ÜÇ DİLDE KATİBİM

    Turkuaz Korosu’nun da destek verdiği grup ilk olarak “Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan” isimli eseri seslendirdi. Ardından Peygamber Efendimizin sembolü gülü anlatan “Güldür Gül” adlı ilahiyi söyleyen ekip daha sonra Musevilere ait “Yodukha Rayonai adonai ro’i” ilahisi ve Hıristiyanların çok sevdiği “Amazing Grace” ilahisiyle devam etti. Koronun 3 dine mensup solistleri Christina Hough, Laura Kandle, Samantha Lundeen ve Onur Kaya bir sürpriz yaparak meşhur Katibim şarkısını Arapça, İbranice ve Türkçe olarak söyledi. Geceye katılan konuklardan birinin “Bu akşam iki bereket bir araya geldi. Birisi Hz. Halil İbrahim’in Bereketi, diğeri Teksas Üniversitesi’nin Bereketi” esprisi tebessüme yol açtı.

    Hristiyanlığı temsilen Texas Üniversitesi’nin yanı başındaki kilisenin papazı Rahip Shon Hopkin konuşurken, yine üniversite öğrencilerine hizmet veren Yahudi Merkezi Genel Müdürü Haham David Komerofsky Musevileri temsil etti. Houston Sultanahmet Camii İmam-Hatibi Mustafa Yiğit ise Müslümanları temsilen sunum yaptı.

    Programın sunucusu IID Austin Şubesi Başkanı Dr. Güner Arslan da Houston’da yapılması planlanan “Dinlerarası Huzur / Barış Bahçesi” isimli projeyi tanıttı. Arslan herkesi bu projeye katkı yapmaya teşvik etti ve projenin gerçekleştirileceği Houston’daki Raindrop Türkevi Merkezi’ne davet etti.

    Gecenin başlığı “Kutsal Mekanlar”ın fikir babası Shon Hopkin ilk konuşmacı olarak geldiği kürsüde İncil’e göre 3 tane kutsal mekan olduğunu ve bunların ev, kilise ve Hz. Süleyman Mabedi olduğunu söyledikten sonra kendisinin insan vücudunu da buna eklediğini söyledi. Kutsal mekanların fonksiyonlarını insanın uluhiyetle buluşması, dünyayı geride bırakma, dünyadan korunma, hayatımızdaki olayları anlama ve hayata düzen verme olarak saydı. Hopkin, “Kutsal mekanda manen tatmin olan insan çıktığında hayatındaki sorunları çözmeye koyuluyor.” dedi.

    İBADET YERLERİNİ BANKAYA BENZETTİ

    Günlük yaşantımızda oturma odası ve spor salonlarının adeta kutsal mekanlar gibi kullanıldığını belirten Rahip Hopkin ilginç örnekler verdi. Kutsal mekanların üç bölüme ayrıldığını Hz. Süleyman Mabedini örnek vererek gösteren rahip, bu geçişli bir mekanın ibadet için gelenlere ritüel havası yaşattığını ve hedefe ulaşmada gayret sarf ettirerek mekanın kutsiyetini hissettirdiğini söyledi. Bu yapı tarzının bankalarda da gördüğünü söyleyen Hopkin, lobinin kutsal mekanlardaki avlu gibi olduğunu, gişenin ibadetin yapıldığı ve kutsallığın dağıtıldığı yer gibi olduğunu ve kasanın da kutsallığın kaynağı gibi olduğunu söyledi.

    İkinci konuşmacı Haham David Komerofsky, antik İsraillilerin kutsal mekanları olan tabutları yanlarında taşıdığını, ne zaman ve nerede gerekirse kurban ibadetini yerine getirebildiklerini anlattı.

    Üçüncü konuşmacı İmam Mustafa Yiğit sunumuna ilk mescit olan Kabe ile başladı. Hz. Adem tarafından inşa edilen ve Hz. İbrahim tarafından yenilenen Kabe’nin Kur’an’da her canlı için bir bereket ve hidayet kaynağı olarak anlatıldığını söyledi. Müslümanların kutsal mekanlarına cami ya da mescit dendiğini vurgulayan Yiğit, iki ismin manasını birleştirerek, camiyi Müslümanların cemaat olarak Allah’a ibadet etmek için gittikleri ama herkesin şahsen rabbiyle secdede buluştuğu bir yer olarak tanımladı.