YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "imar barışı" ile tertemiz bir sayfa açıldığını belirterek, "Bundan sonra aynı şekilde devam edenlerle ilgili Yargıtay Genel Kurulu'nun aldığı, hapis cezalarının ertelenemeyeceği gibi bir karar var. Burada sorumluluğu olan herkes direkt olarak hapis cezası alacak. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri olarak da bunu takip edeceğiz." dedi.
Özhaseki, geçtiğimiz günlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşülerek yasalaşan ve vatandaşların merakla beklediği "imar barışı" düzenlemesinin hayata geçirilmesi konusunda çalışmalarını hızlandırdı.
Bu kapsamda Ankara'da düzenlenen İmar Barışı Çalıştayı'nda Türkiye genelindeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürleri ile bir araya gelen Özhaseki, kısa süre sonra hayata geçirilecek düzenlemenin detaylarını masaya yatırdı.
"İmar barışı"nı, "son 30 yılın en önemli olayı" olarak nitelendiren Özhaseki, Türkiye'nin mevcut yapı stokuna ilişkin değerlendirme yaptı.
Türkiye'de sağlıksız ve kimliksiz yapılar bulunduğunu anlatan Özhaseki, "Ruhsatsız, iskansız, insanların aklına estiği gibi inşa ettiği yapılar var. Bu ortam, doğru bir ortam değil." diye konuştu.
Selçuklu ve Osmanlı zamanında şehirlerin bir silüetinin olduğunu belirten Özhaseki, sonrasında iftihar edilecek bir yapı stoku bulunmadığını aktardı.
- "Yapı stokunu bilen yok"
Özhaseki, bağımsız birim sayısı konusunda net bir rakam söylenemediğine de işaret ederek, şöyle konuştu:
"Ben merak edip tek tek büyükşehir belediye başkanları aradım. Ne kadar yapı stoku olduğunu sordum fakat bilen yok. TÜİK verilerine göre, 26,5 milyon civarında bağımsız birimimiz var. 9,5 milyon civarında da binalarımız var. Bunların içinde 'İmara aykırı yapı ne kadar' diye soruyoruz, bunları bilen belediye başkanımız da yok ne yazık ki. Herhalde şu anda imara aykırılık teşkil eden yapı sayısı yüzde 50'lerin üzerindedir. Siyaset kurumu bu sorunlara çözüm bulma yeridir. Bunlara gözümüzü kapatamayız."
- "Tüm kapasitemizle çalışacağız"
İmara aykırı yapılar arasında hazine arazisine inşa edilen yapıların da bulunduğunu belirten Özhaseki, vatandaşın hazine arazisi üzerine evini yapmış olmasının birinci önemli sorun olduğunu vurguladı.
Ayrıca tapu tahsis belgeleri verildiğinde müracaat edilmemiş ya da zamanının kaçırılmış olmasının yanı sıra ruhsatla ilgili sorunların da bulunduğunu aktaran Özhaseki, "Vatandaş bildiği gibi eski usulle evini yapmış belediyeye de hiç uğramamış. Ruhsata aykırı olan eklentiler yapanlar var. Bunları yan yana getirdiğinizde ciddi bir sorun yumağı ortaya çıkıyor. Bizim tüm kapasitemizle çalışarak bunları kayıt altına almamız daha sonra da kentsel dönüşüm konusunda Türkiye'de ne yapılabilecekse o konularda varımızı yoğumuzu ortaya koymamız lazım. Bunları yapmazsak görevimizi tam anlamıyla yerine getirmiş olmayız." ifadelerini kullandı.
Özhaseki, sosyal donatı alanlarının eksikliğinden dolayı şehirlerin yaşanmaz hale geldiğini de vurgulayarak, birçok insanın da kamu hizmetlerinden yararlanmak konusunda kaçak hareket ettiğini, su ve elektrik gibi hizmetleri kaçak yollardan sağladığını aktardı.
- Vatandaşın beyanı esas alınacak
Bu kapsamda hazırlanan ve yasalaşan "imar barışı"nın detaylarını anlatan Özhaseki, vatandaşların bu düzenlemeden yararlanmak için kendi istekleriyle gelip başvuruda bulunacağını bildirdi.
Vatandaşın beyanının esas alınacağını bildiren Bakan Özhaseki, "Bir denetim firmasına tespit ettirmeye gerek yok. Vatandaş kendi yaptığı yerin şahıs arazisi mi, yoksa hazine arazisi mi olduğunu bilir. İmara aykırı olup olmadığını da bilir. Beyan ettikten sonra altına bir tane de fotoğraf koysun, ne olduğunu bilelim. Bunu veren vatandaş konutlarda yüzde 3, iş yerlerinde ise yüzde 5 oranında parayı yatırdığı takdirde kendisine yapı kayıt belgesini verelim. Kaçaklık durumundan, kavgalı olmaktan, cezalardan kurtulsun." diye konuştu.
Kat irtifakına geçmek isteyen vatandaşların iki misli bedel vermesi gerektiğini de hatırlatan Özhaseki, "Yıkım kararı, para cezası varsa bunlar da düşecek. Hazine üzerinde oturanlar için yapı kayıt belgesi almak esas. Müracaat ederek buranın satışını isteyebilir. Bakanlık vasıtasıyla oturduğu yer kendisine satılacak. Daha önceden Bakanlık, belediyelere devrediyor, belediye de bu alanların satışını gerçekleştiriyordu. Şimdi bu formaliteler kalkıyor, vatandaş rayiç bedel üzerinden tapuyu alabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Geçmişte Türkiye'de 13 farklı imar affının yapıldığını ancak bunların kalıcı bir çözüm getirmediğini belirten Bakan Özhaseki, "imar barışı"nın imar affından farkını şöyle anlattı:
"Bu düzenlemenin imar affından farklı olan en önemli tarafı, halihazırdaki durumu biz tespit ediyoruz sadece. Bu eline geçince vatandaş, ruhsat almış gibi gidip imarda ne varsa onu yapamayacak ya da yıkıp aynısını yeniden inşa edemeyecek. Eğer binayı yıkıp yeniden yapmak istiyorsa belediyeye müracaat edecek, halihazırdaki mevzuat neyse ona uygun yapacak. Belediyeden ruhsat alarak ona göre işlem yapabilecek. Burada tertemiz bir sayfa açıyoruz. Bundan sonra aynı şekilde devam edenlerle ilgili Yargıtay Genel Kurulunun aldığı, hapis cezalarının ertelenemeyeceği gibi bir karar var. Burada sorumluluğu olan herkes direkt olarak hapis cezası alacak. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri olarak da bunu takip edeceğiz. Bundan sonra hiç kimse aynı şekilde devam edemez. Bu milli bir servet. Her isteyen, üzerine istediği yapıyı inşa edemez."
'İmar Barışıyla Tertemiz Bir Sayfa Açıyoruz'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki: 'Burada tertemiz bir sayfa açıyoruz. Bundan sonra aynı şekilde devam edenlerle ilgili Yargıtay Genel Kurulu'nun aldığı, hapis cezalarının ertelenemeyeceği gibi bir karar var. Burada sorumluluğu olan herkes direkt olarak hapis cezası alacak. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri olarak da bunu takip edeceğiz. Bundan sonra hiç kimse aynı şekilde devam edemez. Bu milli bir servet. Her isteyen, üzerine istediği yapıyı inşa edemez' 'Bu düzenlemenin imar affından farklı olan en önemli tarafı, halihazırdaki durumu biz tespit ediyoruz sadece. Bu eline geçince vatandaş, ruhsat almış gibi gidip imarda ne varsa onu yapamayacak ya da yıkıp aynısını yeniden inşa edemeyecek'