IMF'den Merkez'e destek, hükümete uyarı
IIMF, Türkiye'nin dördüncü madde kapsamındaki gözden geçirme raporunda Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılm...
IIMF, Türkiye'nin dördüncü madde kapsamındaki gözden geçirme raporunda Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın mali disiplin, krizden çıkış stratejisi, cari açık ve kur konusunda son dönemde yaptığı açıklamalara oldukça paralel bir duruş ortaya koydu. IMF'nin hükümete yönelik temel mesajları mali kuralın 2011 bütçesinin temelini oluşturacağını ve kuralın yasalaşmasındaki gecikmenin kısa süreli olacağını umduğu yönündeydi. Yılmaz da hafta içinde üçüncü enflasyon raporunu açıkladığı toplantıda, mali kuralın hükümetin söz verdiği tarihte uygulamaya geçmesinin önemine vurgu yapmış, kendi baz senaryolarını tamamen bu hesaba göre yaptıklarını belirtmişti.
Çıkış stratejisi hızlansın
IMF raporunda, "(İcra direktörleri) taslağın hızlı bir şekilde onaylanmasını beklemekte, üzerindeki gecikmenin kısa süreli olacağını ummaktadır. Kuralın başarısının, güçlü siyasi destek ve güçlendirilmiş bir vergi yönetimi ve harcama baskılarının sınırlandırılması dâhil yeterli yardımcı koşulların desteğiyle, yetkililerin taahhütlerine sadık kalmasına bağlı olduğunu not etmektedir" denildi. Rapordaki bu ifadenin ikinci yarısı, aslında hükümetin seçim döneminde kamu harcamalarını artırma ihtimaline karşı örtülü bir uyarı niteliğinde.
Türkiye gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yıl sonunda yüzde 6 büyüyeceğine ilişkin öngörüsünü koruyan IMF, hükümetin uygulamaya geçirdiği reformları ve kriz öncesi kırılganlıkları azaltan dikkatli politikasını övdü.
İthalata güvenmek risk
Ancak raporda cari açıktaki büyümeye dikkat çekildi ve yıl sonunda GSYH'ye oranının yüzde 5'i bulabileceği; bunun için krizden çıkış stratejisinin hızlandırılması gerektiğine vurgu yapıldı. Raporda, "Hükümet krizden çıkış adımlarını hızlandırarak cari açık ve enflasyon baskılarını sınırlayabilir ve piyasalara güven verebilir" denildi.
IMF İcra Direktörleri, hükümete 2010'da kanuni harcamalardan artan bölümleri gelir fazlası olarak tasarruf etmelerini de tavsiye etti. Ayrıca ithalatı kısıtlamaya yönelik reformlara ihtiyaç olduğunun da altı çizildi. Raporda, "Direktörler Türkiye'nin ana zorluğunun, toparlanmaya zarar verebilecek dış dengesizlikleri denetim altında tutmak olduğunu düşünüyorlar. Özellikle, belirsiz küresel görünüm karşısında, ithalata aşırı güvenin dış pozisyonu kötüleştireceğini, büyümeyi potansiyel olarak istikrarsız dış finansmana bağlı kılacağını not ediyorlar" denildi.
IMF icra direktörlerinin çoğunun kademeli bir mali sıkılaştırmayı desteklediği belirtilirken, bunun ileride daha sert ve katı artırımları önleyeceği, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin kademeli artırılmasının da faydalı olacağı vurgulandı. IMF, "Direktörler, uzmanların, enflasyon hedefleme çerçevesinde esnek döviz kuru sistemini muhafaza ederken sermaye hesabı çalkantılarına karşı korunmada daha hızlı rezerv oluşumu için günlük, önceden bildirilmiş döviz satın alımları önerisini onaylamışlardır" ifadesiyle Türkiye'de bir süredir devam eden kur tartışmasına da gönderme yapmış oldu.
İhracatçı birlikleri ve dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, liradaki değerlenmenin ihracatı vurduğunu, Merkez Bankası'nın bu duruma müdahale etmesinin iyi olacağını savunuyor. Yılmaz ise hafta içinde bankaların zorunlu döviz karşılık oranlarını artırdıktan sonra döviz alım ihalelerinin mevcut seviyede devam etmesinin daha doğru olduğu görüşünde.
İcra direktörleri kredi kartlarında, şirketlere verilen kredilerde ve mortgage kredilerinde borç servisi limitine ilişkin düzenlemelerin güçlendirilmesini de tavsiye etti. Ayrıca daha kapsamlı stres testi senaryoları uygulanmasını önerdi.
500 euro'luk banknotlar ECB'ye kazandırdı
Avrupa Birliği'nin (AB) ortak para birimi euro, son dönemde dolara karşı mevzi kaybetmiş olsa da "yükte hafif, pahada ağır" 200 ve 500 euro'luk banknotlar kanun kaçaklarının favorisi olmayı sürdürüyor. Dolarda en yüksek banknot yüzlük olduğu için araba lastiklerinin içine, karton kolilerine ya da gizli bölmelere saklanan her 500 euro'luk banknot destesi, dolar istiflemekten daha avantajlı oluyor.
Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan habere göre Avrupa Merkez Bankası (ECB) da bu banknotlara giderek artan talebi karşılamak için bastığı paralardan giderek daha fazla gelir elde etmeye başladı. Gelişme Citigroup'un baş ekonomisti Willem Buiter'in de dikkatini çekti ve ekonomist konuyla ilgili bir rapor yazdı. Paranın üretim maliyeti ve üzerindeki değer arasındaki fark olarak bilinen senyoraj, ECB için önemli bir gelir kapısı olmuş durumda. Buiter'in raporuna göre 2008 yılında senyorajdan 50 milyar euro gelir elde eden ECB, 2008'de bu geliri 80 milyar euro'ya yükseltmişti. Buiter'in tahminlerine göre ECB'nin senyoraj gelirinni 2-6.9 trilyon euro'ya ulaşması mümkün.
Euro 2002 Ocak ayında ilk kez dolaşıma girdiğinde piyasadaki 500 euro'luk banknotların toplam değeri 30.8 milyar euro'ydu. Bugün ise dolaşımdaki 500'lüklerin değerinin 285 milyar euro'ya ulaştığı tahmin ediliyor. Bu aynı zamanda dolaşımdaki tüm euro banknotların yüzde 35'inin 500 euro'luk olduğu anlamına geliyor.Â
Buffett'ın halefi Tienanmen göstericisi
Artık 80 yaşına gelen ünlü milyarder yatırımcı Warren Buffett'ın şirketi Berkshire Hathaway'deki koltuğunu kısa bir süre içinde yeni bir isme bırakması, yatırım çevrelerinin bir süredir beklediği bir gelişme. Bugüne kadar bu değerli koltuğa kimin geçeceğiyle ilgili kamuoyuna pek ipucu verilmemişti. Ancak Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir haber artık Buffett'ın halefinin netleşmeye başladığını ortaya çıkardı. Üstelik Buffett'ın veliahtı olacak isim bundan 21 yıl önce Çin'in başkenti Pekin'de devlete karşı üniversite öğrencilerinin gerçekleştirdiği ve tanklara karşı yürüdüğü Tienanmen Meydanı olaylarına karışmış bir isim. Habere göre 44 yaşındaki Çinli hedge fon yöneticisi Li Lu, yaşlı kurt Buffett'ın yerini almaya hazırlanıyor.
Buffett henüz şirket yönetimini en azından bu yıl bırakmaya niyeti olmadığını, bıraktıktan sonra ise sorumluluklarının çeşitli yöneticiler arasında paylaştırılacağını söylese de sağ kolu Charlie Munger şimdiden Li'yi veliaht olarak bellemiş durumda. Wall Street Journal'a konuşan Munger, "Li açık arayla en güçlü aday. Bana kalsa bu seçim çoktan yapılmıştı" dedi.
1.2 milyar dolar kazandırdı
Li'nin bugüne kadar Buffett'a ve Berkshire Hathaway'a milyarlarca dolar kazandıran anlaşmalara ve yatırımlara girme tavsiyesinde bulunmuş olması bunun en büyük nedeni. Li, Buffett'ın Çinli akü ve otomotiv üreticisi BYD'de hisse almasında da önemli rol oynamıştı. Berkshire Hathaway'in aldığı hisselerin değeri bugüne kadar 6 kat arttı ve Buffett'a tam 1.2 milyar dolar kazandırdı. Li'nin yönettiği hedge fonlar, son 12 yıl içinde yatırımcılarına yüzde 26.4 oranında kazanç sağladı. Aynı dönemde Wall Street'in gösterge kabul edilen borsa endekslerinden S&P 500'ün getirisinin yalnızca yüzde 2.25 seviyesinde olduğu düşünülürse Li, yatırım konusunda isabetli kararlar veren bir isim.
BusinessWeek dergisinde yayımlanan bir analize göre Li'nin Berkshire Hathaway'in kaptan köşküne geçmesi halinde şirketin ABD dışındaki yatırımlarının miktarı giderek artabilir. 1966 yılında Çin'de doğan Li'nin hem annesi, hem de babası o henüz dokuz aylık bir bebekken çalışma kamplarına gönderilmişti.Â
Burs ödemek için başladı
Başka ailelerin yanında yetişen Li, üniversite öğrencisiyken Tienanmen Meydanı olaylarına karıştıktan sonra ilk olarak Fransa'ya, ardından da ABD'ye iltica etti. ABD'nin en prestijli ve zor okullarından Columbia Üniversitesi'nde eş zamanlı hukuk, ekonomi ve İşletme diploması almayı başaran Li, Buffett ile de burada okurken tanıştı. 1993 yılında okulunda bir konuşma yapmaya gelen Buffett'ı dinleyen Li, ilk başta burslarını ödemek için, ardından da kariyer yapmak için finans sektörüne adım attı. Li'nin kurduğu ve Sting gibi ünlü simaların da yatırım yaptığı hedge fon Asya krizinde ağır kayba uğradı. Ancak Li, kısa sürede kayıpları telafi ederek adını temize çıkarmayı başardı.
Â