Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği tarafından düzenlenen VI. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi'nde ''Şirketlerin Piyasa Değerinin Oluşmasında Kurumsal Yönetimin Etkisi'' başlıklı panelde konuşan Turhan, 2010 yılında Birleşmiş Milletler'in Küresel İlkeler Konseyi'nin bir proje başlattığını anımsatarak, o projede ilk günden beri yer aldıklarını söyledi.
Turhan, geçen yıl katıldığı uluslararası zirvelerin neticesinde İMKB'nin NASDAQ OMX, BM&FBOVESPA, Johannesburg ve Mısır Borsası ile küresel sürdürülebilirliği desteklemek amacıyla bir anlaşma yaptığını hatırlattı.
Şirketlerin finansal tablolarının ve performanslarının yatırımcılar için önemli olduğunu vurgulayan Turhan, ''Şayet bunu gizleyecek, çarpıtacak, yanlış anlaşılmasını sağlayacak birtakım şeyler olursa kısa dönemde kazanır gibi görünseniz de, uzun dönemde kaybedeceğiniz kesin'' dedi.
Bir şirketin tükettiği maddelerin üretiminde Afrika'da köylerinden, ailelerinden kaçırılmış ya da satın alınmış çocuklar çalıştırıldığı ortaya çıkarsa o şirketin müşterilerinin, yatırımcılarının ve tedarikçilerinin tepki göstereceğinin altını çizen Turhan, sözlerine şöyle devam etti:
''Siz bu noktada sadece ahlaken kötü bir şey yapmakla kalmıyorsunuz, şirketinizin değerini olumsuz etkileyen bir durumla da karşılaşıyorsunuz. Çalıştırdığınız personel arasında dini inanç, cinsiyet, siyasi mensubiyet gibi sebeplerle ayrımcılık yapıyorsanız ya da kadın emeğini, çocuk emeğini sömürüyorsanız; şirketiniz itibar kaybeder, değer kaybeder. İtibar öyle bir şey ki inşa etmek yıllar sürer, ama bir anda her şeyi kaybedebilirsiniz. Tedarikçilerinizi kaybedebilirsiniz, müşterileriniz sizden alım yapmak istemeyebilir. İşte biz şirketlerimizin değerini önemsediğimiz için, diyoruz ki şirketlere; 'Biz borsa olarak bu ilkelerin altına imza attık. 5 borsadan biri olarak bunu başlatan kuruluş olduk. Sizler de kurumsal yönetim ilkelerine yani her şeyden önce yatırımcılarınıza ve toplumdaki şirketinizle ilgili taraflara, sağlıklı ve doğru bilgi verin ve onları zarara uğratacak bir iş ve eylem içerisinde bulunmayın. İki; kurumsal ve toplumsal sorumluluğa uygun, kurumsal vatandaşlık bilincine sahip bir davranış sergileyin. Üçüncüsü de çevre. Bu gezegeni şu anda 7 milyar insan paylaşıyor ama gelecek nesilleri de düşünmek zorundayız.''
-''Şirketlerin Kurumsal Yönetim Endeksi'nde yer alabilmesi için 10 üzerinden en az 7 alması gerekiyor''-
İMKB Başkanı Turhan, şirketlerin borsadaki Kurumsal Yönetim Endeksi'nde yer alabilmek için 10 üzerinden en az 7 alması gerektiğini ifade etti.
Yakın zamanda 11 sektörde 215 şirketi kapsayan bir araştırma yaptıkları bilgisini veren Turhan, ''Baktığınız zaman Borsa İstanbul'da 405 şirket var. Bunların sadece 44'ü bu endekste yer alıyor. Aslında bu az. Ama bu 215 şirketin yüzde 62'si bir şekilde kurumsal yönetim stratejisine sahip olduklarını ve gereklilikleri tamamladıktan sonra Borsa İstanbul'un Kurumsal Yönetim Endeksi'ne girmek istediklerini ifade etmişler. Bu güzel bir şey'' ifadelerini kullandı.
''Gönül cennet ister de, bir günahlar koyuverse demişler'' diyen Turhan, İMKB'nin de artık kar odaklı bir şirket olduğunu, yatırımcılara, topluma ve denetleyici-düzenleyici kurumlara karşı sorumluluğu olduğunun altını çizdi.
Borsaların gelirlerinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen yönetmeliklerle belirlendiğini hatırlatan Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ancak ben şunu söyleyebilirim; şu an itibariyle bir şirketimiz Kurumsal Yönetim Endeksi'ne girdiği zaman ondan biz, o yıl için kotasyon ücretinin yarısını almıyoruz. Yüzde 50 zaten iskonto yapıyoruz. Ondan sonraki yıllarda yüzde 25 oranı uygulanıyor, sonraki yıllarda da yüzde 10 oranı. O endekste kalmaya devam ettiği sürece yüzde 10 olarak uygulanıyor indirim. Bizim bunu bir adım daha ileriye götürme yönünde bir düşüncemiz var. Ama bu tabii ki şu anda sadece düşünce. Bu yazılı hale gelecek, ondan sonra kurula arz edeceğiz. Ama şunu söyleyeyim, ben borsa başkanı olarak, sermaye piyasamız ile sermaye piyasasında işlem gören şirketlerimiz arasında çok büyük bir avantajımız var. Çünkü Sermaye Piyasası Kurulu'muz bu konuya son derece olumlu yaklaşıyorlar.
Ben Merkez Bankası'nda çalışırken çok şanslıydık. Çünkü Merkez Bankası'nın bağımsızlığına en az bizim kadar inanan bir Hazine Müsteşarı ile çalışma imkanımız oldu. Şimdi de Borsa Başkanı olarak çok şanslıyım. Çünkü piyasaların gelişmesine en az bizim kadar inanan bir Sermaye Piyasası Kurulu ile çalışıyoruz.''
-''Kurumsal yatırımcılar ağırlık kazandıkça kurumsal yönetim ilkeleri işlerlik kazanacak''-
Turhan, herkesin nefis taşıdığını ve nefsin de iyi bir şey söylemeyeceğini ifade etti.
Hata yapmanın her zaman mümkün olduğunu aktaran Turhan, istişarede rahmet olduğunu söyledi.
Çok iyi yönetişim ilkelerine sahip ama kar etmeyen bir şirketi kimsenin istemeyeceğini belirten Turhan, netice itibariyle karlılığı artırırken bir taraftan da kurumsal yönetim ilkelerini hayata geçirmek gerektiğini dile getirdi.
Türk sermaye piyasalarının Türkiye'nin gücünü yansıtmadığını belirten Turhan, konuşmasına şöyle devam etti:
''MSCI ülke endeksleri... Türkiye'nin dünya üretimindeki payı yüzde 1,7, küresel ticaretteki payı yüzde 3,5. Ama Türkiye sermaye piyasası varlıklarının MSCI Endeksi'ndeki payı yüzde 1 bile değilse, orada bir problem var demektir. Bunu nasıl çözeceğiz- Bir kere bence Türkiye'deki sermaye piyasalarının önünü açacak en önemli unsurlardan bir tanesi kurumsal yatırımcıların ağırlığını artırmak. Çünkü kolektif portföylerin milli gelire oranı yüzde 5'in altında Türkiye. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu arada az önce BES'ten bahsedildi. Amerika, İngiltere demiyorum. Polonya'daki en büyük 3 kolektif, kurumsal yatırımın portföyündeki Türkiye menkul kıymetlerinin miktarı bizim toplam kolektif portföyümüzden fazla ise, burada bir problem var demektir. Bunu muhakkak geliştirmemiz lazım. Bizde sistem, bireysel yatırımcı ve küçük aracılık kurumları temelinde oluşturulmuş. O dönem için bu doğru bir karar olabilir. Ancak Türkiye'yi büyütmek istiyorsak, Türkiye'nin milli gelirinin büyüklüğünün sermaye piyasalarına yansımasını, hatta ve hatta yakın bölgenin performansını yansıtmasını istiyorsak, nasıl burada kurumsal yönetim ilkeleri çok önemli, orada da kurumsal yatırımcıların ağırlık kazanması önemli. Kurumsal yatırımcılar ağırlık kazandıkça kurumsal yönetim ilkeleri sermaye piyasasında işlerlik kazanacak.''
-''Hazinenin borçlanma vadesi ortalama 4 aydı, şu anda 60 ay''-
Turhan, önceki yıllarda yüksek enflasyonun Türkiye'ye çok büyük bir maliyet çıkardığını belirterek, ''1989-2002 arası döneme bakarsanız ortalama enflasyon yüzde 90. ortalama büyüme hızı yüzde 3. Ve bu, 3 puanlık büyümenin sadece yüzde 5'i verimlilik artışından geldi'' dedi.
2002 sonrasında enflasyon düşünce ortalama büyüme hızının yüzde 5'in üzerine çıktığını anımsatan Turhan, şu anda yüzde 5 olan ortalama büyümenin yüzde 40'nın verimlilik artışından geldiğini ifade etti.
Bunun muazzam bir değişim olduğunu anlatan Turhan, yüksek enflasyonun en büyük düşman olduğunun altını çizdi.
Bunu besleyen 2 şeyden birisinin kamu kesimi açıkları olduğuna işaret eden Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Orada da nereden nerelere geldik. Hazine faizlerinin reel olarak 35-40 puan olduğunu hatırlıyoruz. 12 puanın altına düştüğü zaman yabancı yatırımcılar, Merkez Bankası'ndayken bize 'Bir dakika ne oluyor- Türkiye'de reel faiz nasıl 12 puanın altına düştü-' demişlerdi. Şu anda reel faiz sıfır. Hazinenin borçlanma vadesi ortalama 4 aydı. Şu anda 60 ay. Bu çok önemli bir kazanım.''
Muhabir: Sümeyye Dalkılınç
Yayıncı: Affan Kulunyar
İmkb Başkanı Turhan Açıklaması
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı İbrahim Turhan, borsadaki Kurumsal Yönetim Endeksi'ne giren şirketlerden o yıl içinde kotasyon ücretinin yarısını almadıklarını belirterek, ''Yüzde 50 zaten iskonto yapıyoruz. Ondan sonraki yıllarda yüzde 25 oranı uygulanıyor, sonraki yıllarda da yüzde 10 oranı. O endekste kalmaya devam ettiği sürece yüzde 10 olarak uygulanıyor indirim. Bizim bunu bir adım daha ileriye götürme yönünde bir düşüncemiz var'' dedi.