Halide İncekara, bu tür dizilerin özellikle çocukları ve gençlerin gelişimini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti. İncekara, "'Benim üzerinde durduğum, büyücüler, cadılar ve çocuklarımızın algılamalarını değiştirecek şekilde babanın rolünün köpeğe verildiği, aile ilişkilerinde kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan dizilere niye müdahale olmadığıdır." dedi.
TBMM Kayıp Çocuklar Komisyonu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun'u dinledi. Toplantıdan önce gazetecilerin sorularını cevaplayan Başkan İncekara, Siirt'te bir çocuğa tecavüz ile ilgili yargılama sürecinin başladığının anımsatılması üzerine, "Yargının ve sürecin hızlanması hepimizi umutlandıran bir durumdur." dedi.
Kayseri'de çocuğu kayıp olan bir aileye çocuklarının bulunduğuna dair mektup gönderildiği yönündeki hatırlatmaya İncekara, "Ortada bir kusur var. Bunun kimden kaynaklandığı önemli değil." ifadesini kullandı.
Aileye her türlü desteğin verildiğini belirten İncekara, "Arkadaşımız anketi yapıyor. Çocuğu bulunmuş aileye bırakması gereken mektubu bırakıyor. 40 dakika üzüntülü bir aileyle soru cevap yaşıyorsunuz. Stresli bir durum. Bu aileye yanlış mektup bırakılmış. Arkadaşlar hemen hatalarını anlayarak geri dönüyorlar. Anneye telefon açıyorlar. Anne de çocuğun bulunmadığı konusunda zaten polisin bilgi verdiğini, bir problemin olmadığını, özrü kabul ettiğini söylüyor. Bu konuşma yapıldıktan sonra akşam televizyonlarda 'skandal, kendimi de skandal kahramanı olarak' görüyorum. Onca güzel şeyler karşısında 'mucize kadın' gibi ifadeler beklemek de hakkımdı. Fakat şunu söyleyeyim. Çok üzüldüm. Beynimden vurulmuşa döndüm. Akşam stresten burnum kanadı." şeklinde konuştu.
RTÜK Başkanı Dursun'dan herhangi bir taleplerinin olup olmayacağının sorulması üzerine İncekara, şu değerlendirmede bulundu: "Benim üzerinde durduğum, büyücüler, cadılar ve çocuklarımızın algılamalarını değiştirecek şekilde babanın rolünün köpeğe verildiği, aile ilişkilerinde kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan dizilere niye müdahale olmadığı. Bunu defalarca RTÜK'e sorduk. RTÜK, bunlara müeyyide uygulandığını ama aldığı bütün kararların itirazlara açık olduğunu, yayın organlarının bunu yargıya götürdüğünü, bunun süreci uzattığını, bir kısmında da beni rahatsız eden aile değerlerinin mahkeme tarafından atanan bilirkişilerce aile değerlerini bozucu görülmediğini bildirdi."