TBMM'de basın toplantısı düzenleyen İncekara, 2002'den bu yana çocuklar için mücadele ettiğini belirterek, görsel, yazılı medya ve internet yoluyla yapılan ve özellikle genç nüfusa yönelik yayınların Türk aile yapısını koruyucu özellikte olmasının özendirilmesi gerekliliğinin önemine işaret etti. Halide İncekara, şunları söyledi: "Bayramda bir basın mensubu arkadaşıyla yaptığı sohbetin gazetelere intikal etmesinde kendi mecrasından çıkarılarak tartışılan 'Halide İncekara ona sapık dedi, buna hasta dedi' gibi yorumlarla konu kendi özünden çıkarılıp başka yere taşınmıştı. Konunun esası şuydu; Azerbaycan seyahatinden gelmiştim. Azerbaycan'da ben her gittiğim ülkede, her gittiğim şehirde yaptığım gibi ev ziyaretlerim vardı. Misafirliklerim var. Kaldırımlarda oturup sokakta sohbet etmişliklerim var. Ben Türkçe kelimelerle ilgili Türkçe kelimeler kazandıklarını görünce tabii soruyorum; 'nasıl öğrendiniz' diye. Verdikleri cevap 'dizilerinizi izliyoruz' oldu. Yalnız ilginç olan ve içime bir hançer gibi batan bir şey vardı. Dizilerde izledikleri o çarpık ilişkilerle bizim aile yapımızı örtüştürdüklerini gördüm. Bu hiç içime sinmeyen, hiçbir zaman kabul etmeyeceğim bir durumdu. Oturup onlara bunlar romandır, bunlar hayaldir veya gerçektir demek tabii ki mümkün değil. Nihayetinde orası bir televizyon, bir yayın yapıyor, bir dizi yayınlıyor. Ama bizim burada üzerinde durduğumuz şey toplumsal algılamadır."
Bu Meclis'te ikinci dönemi olduğunu hatırlatan İncekara, "2002'de ilk milletvekili adaylığım sırasında kullandığım broşürüm var. 'Görsel, yazılı medya ve internet yoluyla yapılan ve özellikle genç nüfusa yönelik yayınların Türk aile yapısını koruyucu özellikte olması özendirilecektir' diye bir ifade kullanmışım. Ben verdiğim sözde duruyorum. Hepinizin izlediği gibi 2002'den beri aynı mücadeleyi devam ettiriyorum." diye konuştu.
İncekara, bir televizyon kanalında 'Sendikaları farklı olduğu için, öğretmenler odasında çaydanlıkları farklı olan öğretmenler var.' şeklindeki sözlerine de açıklık getirdi. AK Partili İncekara, iddialarının arkasında olduğunu, isim ve belgeleri açıklamayacağını, ancak bu belgeleri ilgili yerlere de ilettiğini söyledi.
TBMM Kayıp Çocuklar Başta Olmak Üzere Çocukların Mağdur Olduğu Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Başkanı Halide İncekara, tacizci öğretmenlerin olduğu yönündeki iddialarının da arkasında durarak, "Öğretmenler arasında tacizciler var. Bu öğretmenlerin de avukatlığını yapanlar var. Öğretmenler odasında çaydanlıkları ayrı olan öğretmenlerin, sınıfa girdiğinde çocuğa şiddet uygulamayacağını düşünmek mümkün mü? Yüz binlerce öğretmenler arasına sızan bu öğretmenler için 'yen kırılır içinde kalır' dedirtmeyeceğim." dedi.
Söz konusu açıklamalarının bazı basın yayın organları ve sendikalar tarafından çarpıtıldığını dile getiren İncekara şöyle devam etti: "Bu tacizci öğretmenlerle ilgili susmayacağım. Yüz binlerce öğretmenlerimizin arasına sızan birkaç öğretmen için susmayacağım. Bu öğretmenlerin isimlerini açıklamayacağım, belgeleri basınla paylaşmayacağım. Bu belgeleri ve isimleri ilgili yerlere de ilettim. Seyirci kalmayacağım. Çocuklarımızın haklarını savunduğum için bana düşman olanları korumayacağım, avukatlıklarını yapmayacağım."
Halide İncekara, konuşmasında zaman zaman duygulu anlar yaşadı. Çocukları korumaya çalışırken, bazı kesimleri karşısına aldığını ve kendisine düşman olduklarını savunan İncekara, tacizci öğretmenleri korumaya çalışanların da olduğunu ileri sürdü. İncekara, çocuklara sadece palto ve ayakkabı vererek, onların korunmayacağını belirterek, "Çocuklar dayak yemeden, tacize uğramadan yaşamak istiyor. Onların sırtı her zaman ısınır, ama önemli olan ruhlarını ısıtmak." diye sözlerini tamamladı.