İngiliz gazeteleri: Referandum, Ak Parti'ye güvenin ölçümü olacak

 İngiliz gazeteleri, 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliği referandumu ile ilgili haber ve yorumlara...


 İngiliz gazeteleri, 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliği referandumu ile ilgili haber ve yorumlara geniş yer verirken, Financial Times, Anayasa değişikliği oylamasının, aynı zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye duyulan güvenin de ölçümü olduğu yazdı.

Batı'daki iş çevrelerinin etkin gazetesi Financial Times, Başbakan Erdoğan ve "müesses nizama karşı" olarak nitelendirilen partisinin, seçmenlerin onayı için girdiği en zorlu yarış olabileceğini öne sürdü. Haber-yorumda, referandum kampanyalarında "Türkiye'nin özgürlükçü olmayan Anayasası'nın" değişmesi gerektiğiyle ilgili pek bir tartışma olmadığı Anayasa değişikliği paketindeki Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu atamalarında TBMM'nin belirleme rolünü artıran düzenlemeler konusunda uzlaşma sağlanamadığı belirtildi. Financial Times, referandumdan "Evet" çıkmasının Erdoğan'ın üçüncü bir dönem için seçilmesini ve 2012 yılında cumhurbaşkanlığına muhtemelen eğilim göstermesine katkıda bulunabileceğini; "Hayır" çıkması durumunda ise muhalefeti canlandırıp, istikrarsız koalisyon hükümetlerine dönüş korkusu yayabileceğini yazdı.

Guardian gazetesi ise referandumun sonucunun Türkiye'nin gelecekteki bölgesel ve uluslararası rolü açısından ciddi etkileri olacağı tespitini yaptı. Erdoğan'ın hakim ve savcıların atanma mekanizmalarındaki değişiklik planlarının muhalefeti ayağa kaldırdığını belirten Guardian, muhaliflerin Erdoğan'ı "Putin tarzı bir otoriteryanizm" ile suçlandığını da yazdı. Gazetede şu görüşler yer aldı: "Kürt liderler, Erdoğan'ın Anayasa'nın tümden gözden geçirileceği yolundaki vaatlerine rağmen, isteklerinin değişiklik paketinde görmezlikten gelinmiş olmasından şikâyetçi. Hükümetin referandumdaki başarısızlığı, Türkiye'nin ekonomik canlanmasını sarsabilir, ordu içindeki gerici unsurları cesaretlendirebilir, dini gerilimleri yükseltebilir ve Kürt sorunu çözüm çabaları önündeki engelleri artırabilir. Hayır oyu çıkması ve ardından gelebilecek hükümetin pozisyonunda bir zayıflama, Türkiye'nin sorunlu komşulara yönelik iddialı yönelimlerini baltalayabilir. Türkiye'nin bölge üzerinde ılımlılaştırıcı stratejik önemi son yıllarda hızla büyüdü. Ankara, özellikle Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan olmak üzere Kafkaslar ve ayrıca Balkanlar'da da istikrarlaştırıcı bir rol oynuyor. İngiltere'nin ve Avrupa Birliği'nin içinde bulunduğu durum da düşünüldüğünde, 12 Eylül referandumunun Türkiye'nin nasıl istisnai bir öneme sahip olduğunu gösteriyor." Daily Telegraph gazetesi ise, referandum değerlendirmesine, muhaliflere göre Anayasa değişiklikleri Batının kilit önemde müttefiki olan bu ülkenin İslamileşmesinin yolunu açabileceğini yazdı. Gazete, 1980 askeri darbesi ardından yürürlüğe konan Anayasa'daki değişikliklerin, Avrupa Birliği üyelik süreci için gerekli adımlar olarak sunulduğunu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konuda, "Demokrasi yanlıları buna izin vermez fakat sağır Avrupa Birliği yetkilileri, ne güzel işler yapıyorsunuz diyor" dediğini yazdı.

Gazete, AK Parti'nin 2002'de iktidara gelmesinden bu yana Türkiye'nin Müslüman komşularına yaklaştığını ve NATO üyeliğini sürdürmesinde önemli rol oynayan laik bakış açısından uzaklaştığını ön esürdü.

Haftalık haber dergisi Economist ise, Başbakan Erdoğan'ı bir generalin altındaki halıyı çekerken resmeden bir karikatür ile birlikte sunduğu değerlendirmesinde, "Erdoğan bu işin üstesinden gelebilecek mi?" diye sordu. Dergi, Kürt kökenli Salih Sezgin'in, 1980'deki askeri müdahalede Diyarbakır Cezaevi'nde olduğunu cezaevinde dışkı yemeye zorlandıdığını, defalarca copla tecavüze uğradığını öne sürerken, "Türkler, 12 Eylül'de oylamaya sunulacak olan Anayasal reformları onaylarlarsa, Salih Sezgin ve darbe ile birlikte tutuklanan ve işkence gören Türkiye'deki yarım milyondan fazla kişiye karşı bu korkunç suçları işleyen subaylar ceza muafiyetinden mahrum olacaklar" diye yazdı. Dergideki bazı görüşler şöyle: "Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yapacağı reformları 1980 Eylül'ünde darbeyi yapanlara karşı bir hançer olarak olarak hazırladı. Ancak, Erdoğan'ı eleştirenler, değişiklikleri, Atatürk'ün laik cumhuriyetine nihai bir saldırı olarak görüyorlar. Sıradan seçmen için referandum AK Parti ile ana muhalefetteki CHP arasında bir yarış olarak görünüyor. AK Parti, 2002 yılından bu yana durmadan, generalleri hedefleyen birçok yasa değişikliği ile ordunun gücünü kırpıyor: darbeciler bundan böyle, sivil mahkemelerde yargılanacak ve siviller artık askeri mahkemelerde yargılanmayacak. Paketin odağında, AK Parti'nin generallerin nüfuzu altında olduğunu savunduğu yargıyla ilgili düzenlemeler var. Muhalefet ise, ordunun dişlerini söken AK Parti'nin şimdi de hukuk üzerinde tahakküm kurmaya çalıştığını savunuyor." Economist, Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'daki mitingde Kürtler'in uzun bir süredir talep ettiği tümüyle yeni bir Anayasa yazmaya söz verdiğini ileri sürerken BDP'nin referandumu boykot etme çağrısı yaptığını, bunun PKK tarafından yürütülen bir strateji olduğunu yazdı. Yazıda, "Son aylarda saldırılarını ciddi şekilde artıran PKK 13 Ağustos'ta ateşkes ilan ederek, AK Parti'ye taleplerini yerine getirmesi için 20 Eylül'e kadar süre verdi. Bu talepler arasında, Kürleri dışarıda tutmak için düzenlenen yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi de var" görüşünü aktardı.

Economist, generallerin referandum ile ilgili herhangi bir görüş belirtmemiş olmalarının iyi bir haber olduğunu da aktarıyor. Dergi ayrıca Kılıçdaroğlu'nun da tümüyle yeni bir anayasayı savunduğunu ve yüzde 10 barajının kalkmasından yana olduğunu da bildirdi. Dergi son olarak, güvenilir ve reformcu bir muhalefetin yokluğunun şimdiye kadar Türkiye demokrasisinin zayıflıklarından biri olduğunu ancak Kılıçdaroğlu'nun bu dengesizliği gidermeye hazır olduğunu ekledi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile