Basbakanlik Ofisi 10 Numara Sözcüsü tarafindan yapilan açiklamada, Johnson'in, G7 Zirvesi kapsaminda, Almanya Basbakani Angela Merkel, Fransa Cumhurbaskani Emmanuel Macron ve AB Komisyonu Baskani Ursula Von der Leyen ile Kuzey Irlanda Protokolü'nün uygulanmasiyla ilgili anlasmazligi görüstügü belirtildi.
Açiklamada, Johnson'in Avrupali liderleri, Kuzey Irlanda Protokolü ile ilgili devam eden sorun üzerinde "pragmatizm ve uzlasmaya" çagirdigi vurgulandi.
Johnson ile Merkel'in görüsmesinde, Ingiltere ve Almanya'nin ticaret, güvenlik ve halklar arasindaki bagi güçlendirmek için birlikte çalismanin önemi üzerinde anlastigi kaydedilen açiklamada, ikilinin, Çin ve Rusya'nin istikrarsizlastirici faaliyetleri dahil bir dizi dis politika konusunu da görüstükleri bildirildi.
"Her iki lider de G7 Zirvesi'nin, küresel asi arzini artirmak da dahil mevcut pandemiyle mücadele için ortak çalismalari yogunlastirmada önemli firsat sagladigi konusunda hemfikir." ifadesine yer verilen açiklamada, Johnson'in, Ingiltere'nin Kuzey Irlanda Protokolü konusundaki konumu ve Ingiltere'nin egemenligini ile toprak bütünlügünü koruma ihtiyacina vurgu yaptigi kaydedildi.
- Johnson, Macron'a ülkesinin protokoldeki pozisyonuna duydugu güveni dile getirdi
Johnson'in, Macron ile yaptigi görüsmede iki liderin Ingiliz Kanali üzerinden göç konusunu ele aldigina isaret edilen açiklamada, suç çetelerinin, tehlikeli ve gereksiz geçisler yoluyla insanlarin hayatlarini elde edecekleri kazancin önüne koydugunu belirtildi.
Macron ve Johnson'in insan kaçakçiligi aglarinin isletim modelini dagitmak ve hayat kurtarmanin yollarini bulmak için iki ülkenin birlikte çalismasi gerekliligini görüstügü vurgulanan açiklamada su ifadelere yer verildi:
"Johnson, Ingiltere'nin Kuzey Irlanda Protokolü'ndeki pozisyonuna duydugu güveni dile getirdi. Johnson, pragmatizm ve her tarafta uzlasma arzusunu açikça dile getirdi ancak Belfast Anlasmasi'nin (Hayirli Cuma) tüm boyutlariyla korunmasinin çok önemli oldugunun altini çizdi."
Elysee Sarayi'ndan yapilan açiklamada ise Macron'un Johnson'i uyardigi ve kendisine Ingiliz hükümetinin Brexit Anlasmasi konusunda sözlerini yerine getirmesi gerektigini söyledigi belirtildi.
Açiklamada, "Macron, bu yeniden angajmanin Ingilizlerin Avrupalilara verdikleri sözü ve Brexit Anlasmasi'nin tanimladigi çerçeveyi yerine getirmesini gerektirdigini siddetle vurguladi." ifadesi kullanildi.
- Johnson, AB'nin küresel zorluklarla mücadelede oynayabilecegi rolü vurguladi
Johnson ile Von der Leyen'in görüsmesinde, Johnson'in AB'nin küresel zorluklarla mücadelede oynayabilecegi önemli rolü vurguladigi belirtilen açiklamada su ifadeler kullanildi:
"Johnson, Ingiltere'nin Belfast Anlasmasi'nin amaçlarini koruyan ve Kuzey Irlanda'daki insanlarin günlük yasamlari üzerindeki etkiyi en aza indiren Kuzey Irlanda Protokolü çerçevesinde pratik çözümler bulmaya kararli oldugunu açikça belirtti. Johnson ve Von der Leyen önemsiz sorunlari çözmek için sürekli anlamli katilimin gerekliligi konusunda anlasti."
Von der Leyen, görüsmeye iliskin Twitter'dan yaptigi paylasimda, Belfast Anlasmasi ve Irlanda Adasi'ndaki barisin her seyden önemli oldugunu vurguladi.
AB Komisyonu Baskani Von der Leyen, "Bunu koruyan, Ingiltere ve AB tarafindan imzalanan ve onaylanan Kuzey Irlanda Protokolü'nü müzakere ettik. Ingiltere ile mümkün olan en iyi iliskileri istiyoruz. Her iki taraf da üzerinde anlastigimiz seyi uygulamali. Bu konuda AB'de tam bir birlik var." ifadelerini kullandi.
- Anlasmazliga neden olan protokol
Brexit Anlasmasinin bir parçasi olan Kuzey Irlanda Protokolü, Birlesik Krallik'in parçasi olan Kuzey Irlanda ile AB üyesi Irlanda Cumhuriyeti arasindaki ticareti düzenliyor.
Protokole göre Brexit'e ragmen Kuzey Irlanda, AB'nin gümrük birligi kurallarina tabi olmaya devam ediyor. Birlesik Krallik'in geri kalaniyla ticareti ise Kuzey Irlanda limanlarinda gümrüge tabi tutuluyor.
Katolik ayrilikçilar ile Ingiltere'yle birlik yanlisi Protestanlar arasindaki savasi sona erdiren Belfast Anlasmasi (Hayirli Cuma) geregi, kontrollerin yapilabildigi fiziki bir kara siniri olusturulamiyor. Bu yüzden kontrollerin ancak denizde yapilmasi kararlastirilsa da uygulanmasinda sorunlar yasaniyor.
Protokolün ticarete zarar verdigini ve Kuzey Irlanda'nin Birlesik Krallik'taki konumunu tehdit ettigini savunan Protestanlarin protokole karsi mart ve nisan aylarindaki gösterilerinde otobüs ve araçlar atese verilmisti. Protestolarin Katoliklerle çatismalari yeniden baslatmasindan endise edilmisti.
- Irlanda sorunu
Ingiliz imparatorlugunun ilk sömürgesi Irlanda Adasi'ndan Ingiltere'nin elinde kalan kismi teskil eden Kuzey Irlanda, 1960'li yillardan 1998'e kadar Katolik ayrilikçilar ile Ingiltere'yle birlik yanlisi Protestanlar arasindaki çatismalara ve terör olaylarina sahne olmustu. 40 yila yayilan ve "Sorunlar" diye anilan yillarda terör olaylarinda 3 bin 500 kisi hayatini kaybetmisti.
Ada ancak 1998'de imzalanan Hayirli Cuma Anlasmasi ile sükunete kavusurken, Kuzey Irlanda'da çatisan taraflarin ortakligina dayali bir bölgesel yönetim kurulmasi üzerinde anlasilmisti.
Belfast Anlasmasi olarak da bilinen metinler, Kuzey Irlanda'da bugün yürürlükte olan bölgesel yönetimin temelini olusturuyor.
Baris anlasmasinin üzerinden geçen 20 yili askin süreye karsin, bölge halki arasinda güven tam olarak tesis edilebilmis degil.
Ingiltere Basbakani Johnson, G7 Zirvesi'nde Avrupali Liderlerle Kuzey Irlanda Protokolü'nü Görüstü
Ingiltere Basbakani Boris Johnson, Avrupa Birligi (AB) liderleriyle, AB ile Ingiltere arasinda soruna yol açan Brexit Anlasmasi'nin parçasi olan Kuzey Irlanda Protokolü'nün uygulanmasiyla ilgili sorunu ele aldi.