İngiltere'de İslamofobiyle Mücadele Çalışmaları

İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiltere ve Galler'de işlenen islamofobik suçların artık genel nefret suçları kategorisinden çıkarılarak, ilk defa tek başına "Müslümanlara karşı nefret suçları" başlığı altında ayrı olarak kayıt altına alınacağını duyurdu.

İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın bugün yayımladığı nefret suçları verilere göre, İngiltere ve Galler'de bu yılın mart ayına kadarki 12 aylık dönemde bir önceki yıla kıyasla nefret suçlarında yüzde 18'lik artışla, 52 bin 528 nefret suçu işlendiği kaydedildi.

Nisan 2014-Mart 2015 döneminde kayıt altına alınan verilere göre, İngiltere ve Galler'de işlenen nefret suçlarının yüzde 80'inin ırk karşıtı suçlar olduğu belirtildi.

Hükümetin duyurusu, İçişleri Bakanlığı'nın bugün yayımladığı nefret suçlarına ilişkin veriler ile hükümetin üzerinde çalışmalarda bulunduğu aşırılıkla mücadele stratejisi kapsamında geldi.

Verilere ilişkin resmi Twitter hesabından açıklamada bulunan İngiltere Başbakanı Cameron, nefret suçlarındaki artışın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "Bununla mücadele için daha fazlasını yapmalıyız. Bu nedenle, Müslüman karşıtı saldırıları polisin kayıt altına aldığından emin olacağız" diye yazdı.

Cameron ayrıca bugün Londra'daki başbakanlık binasında ilk defa ev sahipliği yaptığı "Toplumla Birleşme Forumu" öncesinde de açıklamalarda bulundu.

İngiliz lider, islamofobik saldırıların ayrı bir başlık altında kayıt alınmasının, ülke polisinin, savcıların ve belediyelerin, Müslüman toplum ile Müslümanların ibadethanelerini daha iyi koruyabilmesi için kaynaklara odaklanmasını kolaylaştıracağını dile getirerek, ayrıca, camiler de dahil olmak üzere Birleşik Krallık'taki tüm inanç merkezlerinin güvenliğinin artırılması için yeni fon oluşturulacağını açıkladı.

Öte yandan aşırılıkla mücadelede herkesin oynanacağı bir rol olduğunun altını çizen Başbakan David Cameron, "Bu nedenle Müslüman ve Müslüman olmayan temsilcileri yeni Toplumla Birleşme Forumu'na davet ettim ki, toplumlarımızdaki çalışmalarından doğrudan haberdar olabileyim, karşılaştıkları zorlukları bana anlatsınlar. Aşırıcılara karşı seslerin çıkabileceği, aşırıcıların ve yaydıkları zehirlerinin zorlanacağı bir ulusal koalisyon inşa etmek istiyorum. Müslümanların kendini İngiliz hissetmediği uydurmacasıyla baş etmede, nefreti yayanların karşısında ayakta durmaları için İngiliz Müslümanları destekleyeceğimizi İngiliz Müslümanların bilmesini istiyorum. Sadece inançları dolayısıyla başkalarına eziyet edenlere yönelik polisin daha fazla harekete geçmesini istiyorum" dedi.

Verilere ilişkin yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı Theresa May de, İngiltere'de nefret suçlarına yer olmadığının altını çizerek, bu tür suçların kökünün kazıması için kararlılığını vurguladı. May, "Dini temelli nefret suçları verilerinin ayrıntılı şekilde elde edilmesi için polisle yürüttüğümüz çalışma, polisin toplumda güven inşa etmesine yardımcı olacak" dedi.

Mevcut uygulama kapsamında Birleşik Krallık'taki Müslümanlara yönelik saldırıları "Tell Mama" isimli grup izliyor. Britanya Polis Şefleri Birliği (ACPO) ve Londra polisi ile ortak çalışma içerisinde olan Tell Mama, hükümet tarafından 2012 yılında kurulmuştu. Londra polisi hali hazırda sadece başkentte işlenen islamofobik suçları kayıt altına alıyor. Yeni uygulamayla birlikte, İngiltere ve Galler genelindeki diğer polis güçleri de bu suçları ayrı bir kategori altında kayda alacak.

İngiltere ve Galler'de bir kişiyle fiziksel özrü, cinsiyeti, ırkı, dini, inancı veya cinsel tercihi nedeniyle dalga geçmek, o kişiyi aşağılamak ya da tacizde bulunmak nefret suçu kapsamına giriyor. Nefret suçu işleyenler hapis cezasına çarptırılabiliyor.

Öte yandan bugün başbakanlıkta düzenlenen ve hükümetin aşırılıkla mücadele stratejisinin ele alındığı "Toplumla Birleşme Forumu"nda Cameron'ın, Birleşik Krallık genelindeki Müslüman toplum temsilcilerinin de aralarında olduğu farklı inanç topluluklarından temsilcilerle bir araya gelerek, temsilcilerin aşırılıkla mücadele çalışmalarını dinlediği bildirildi.

Birleşik Krallık'ta yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor. Bu sayının 2030 yılına kadar 5 buçuk milyona ulaşması ön görülüyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile