İngiltere Yarın Referanduma Gidiyor

İngiltere, "seçim sistemi" değişikliğini oylamak için yarın referanduma gidiyor. İngiliz halkı, mevcut seçim sistemi “The First the Post” ile "Alternatif Oylama (Alternative Vote– AV)" arasında tercihte bulunacak.

İngiltere, "seçim sistemi" değişikliğini oylamak için yarın referanduma gidiyor. İngiliz halkı, mevcut seçim sistemi “The First the Post” ile "Alternatif Oylama (Alternative Vote– AV)" arasında tercihte bulunacak.



İktidarda olan koalisyon ortakları Muhafazakar Parti ve Liberal Demokrat Parti referandum konusunda farklı düşünüyor. İngiltere Başbakanı David Cameron‘un Muhafazakar Partisi mevcut sistemin kalması yönünde "hayır" kampanyası yürütürken, Başbakan Yardımcısı Nick Clegg‘in liderliğini yaptığı Liberal Demokratlar ise yeni seçim sistemi AV için seçmenden "evet" oyu talep edecek.

Anamuhalefet İşçi Partisi ise referendum konusunda ikiye bölünmüş durumda. Parti Başkanı Ed Miliband “evet” kampanyasına destek verirken John Reid gibi partinin önde gelen isimlerinin başını çektiği duayen politikacılar parti içi muhalefet yaparak Cameron’a destek veriyor. Geçtiğimiz haftalarda, Clegg ile Miliband “evet” kampanyasına destek için ortak basın toplantısı düzenlediği aynı gün ve aynı saatte Başbakan Cameron ile John Reid de basın toplantısı düzenlemiş ve “evetçilere” gövde gösterisinde bulunmuştu.

Liberal Demokrat Partisi Başkan Yardımcısı ve meclis üyesi Simon Hughes Cihan Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, İşçi Partisi’nde referandum konusundaki fikir ayrılığının ilk olmadığını belirterek, “1970’lerde Avrupa Ekonomik Birliği’ne girip girmeme konusunda da aynı şekilde parti ikiye bölünmüştü.” diyor. Hughes ayrıca, bunun partide “otorite eksikliği” veya “liderlik problemi” olduğu anlamına gelmeyeceğini savunuyor.

Cameron’un AV oylama sistemi hakkında söylediği “anlaşılması güç, maliyetli ve adaletsiz” yorumunun çok saçma olduğunu belirten Hughes, “1’den 3’e kadar aday sıralamanın neyini anlamak güç!” şeklinde cevap veriyor. AV’nin mevcut seçim sistemine göre çok daha adaletli olduğunu savunan Liberal Demokrat Başkan Yardımcıs, maliyet konusunda ise Başbakan’ın abarttığını ifade ederek, “Yine sandıklar ve oy pusulaları olacak ve insanlar gidip oylarını kullanacak. Oy pusulasını değiştirmenin ek maliyeti ne olabilir ki?” diye cevaplıyor.

İşçi Partili Lord Mendelson’un Liberal Demokratlara yaptığı “Başbakan Cameron’u sırtını yere getirmenin tam zamanı” çağrısını ise Hughes, “Bu İngiliz halkının eski ve köklü partileri olan Muhafazakar ve İşçi Partisi’ni yargılamak için bir şans. Cameron ve bazı duayen işçi partililer statükolarını eskisi gibi devam ettiremeyecekleri korkusuyla AV’ye karşı çıkıyor. Yeni oylama sistemine geçilirse, Cameron ve onun gibi düşünen İşçi Partililer her zaman garanti olan meclisteki koltuklarından bundan sonra emin olamayacak.” şeklinde yorumluyor. Hughes ayrıca, refarandum sadece Muhafazakar Parti, Komunist Parti, Irkçı Partisi ve İşçi Partinin bir kısmının ‘hayır’ oyu kullanacağını; bunların dışındaki tüm partilerin ‘evet’ diyeceğini aktarıyor.

"Sadece iki parti yarışıyorsa mevcut sistem gayet kullanışlı. Çok partili sistemde ise tam tersine bu yöntem hiç adil değil." diyen Simon Hughes, şimdiki durumda çok az oy alan bir partinin bile büyük oranda temsil edilme şansının olduğunu kaydediyor. Hughes sözlerini şöyle sürdürüyor: "AV‘de birinci tercihi kazanamayan seçmenin diğer tercihlerinin devreye giriyor. Mesela birinci seçeneğini Muhafazakar Parti, ikincisinde ise Yeşil Parti‘yi seçebiliyor. Birinci tercihi kazanamazsa oy Yeşil Parti‘ye gidiyor." Mevcut sistemin sadece iki egemen partinin işine yaradığını da sözlerine ekleyen Hughes, "Şu anda meclisin yarısı garanti sandalyelerden oluşuyor. 40 yıldır meclisin yarısı değişmemiş, aynı sandalyelere hep aynı partiler temsilci yollamış." diye konuşuyor.

AV’nin bütün problemleri çözecek mükemmel bir sistem olduğunu iddia etmediklerini de belirten Hughes, "Mevcut sistemin değişikliği noktasında bir başlangıç yapmak, yol almak istiyoruz." şeklinde konuşuyor. Hughes ayrıca, AV‘nin parti yönetimleri, rektör seçimleri gibi farklı alanlardaki seçimlerde uzun süredir kullanılıyor olduğuna da dikkat çekiyor.

“Referandumda ‘hayır’ oylarının daha fazla çıkması halinde Cameron erken seçim isteyebilir mi?” sorusuna ise Hughes, böyle bir ihtimalin bulunmadığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Koalisyon hükümeti olarak 5 yıllık bir süremiz var. 1 yılı doldurduk ve önümüzde projelerimizi gerçekleştirmek için 4 yıl daha var. Zorlu ekonomik bir süreçten geçiyoruz. Böyle bir durumda erken seçime gitmek koalisyon partilerine büyük zarar verir.”

YENİ OYLAMA SİSTEMİ NELER GETİRİYOR?

‘Evet kampanyası‘ yürütenler, mevcut sistemde azınlık partilerin mecliste temsil edilemediğini, milletvekillerinin üçte ikisinin yüzde 50‘den az oy alarak meclise girdiğini ve birçok oyun boşa gittiğini savunuyor. Ayrıca, parlamento üyelerinin "çoğunluğun oylarını" alarak göreve gelmeleri gerektiğini; mevcut uygulamada ise seçmenin "üçte bir oyunu" alarak da meclis koltuğuna sahip olabildiklerini düşünüyor.

‘Hayırcılar‘ ise yeni oylama sisteminin maliyetli, anlaşılması güç ve adaletsiz olduğunu öne sürerek, bu sistemin perde arkası pazarlıklara açık olduğuna dikkat çekiyor. AV sistemine geçilmesi durumunda bunun maliyetinin 250 milyon sterlini bulabileceğini; bu paranın hastane, okul gibi daha önemli yerlerde harcanabileceğini savunuyor.

Referandumda ‘evet‘ oyu fazla çıkarsa İngiltere‘de bundan böyle “Alternative Vote” sistemi kullanılacak. Buna göre, seçmen en çok istediği adayı başa yazarak bir sıralama yapıyor. Bu sıralama sonucunda adaylardan biri yüzde 50‘nin üzerinde oy alırsa seçilmiş oluyor. Yüzde 50‘nin üzerinde oy alınamaması halinde ise en az oy alan kişi liste dışında kalıyor. Liste dışı kalan aday için "ilk tercihte" bulunan seçmenin oyları ise ikinci veya üçüncü tercihleri için tekrar sayılıyor.

Geçen yıl yapılan genel seçimlerde, hiçbir parti tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu elde edememiş ve bunun üzerine Muhafazakar Parti ile Liberal Demokratlar koalisyon hükümeti kurmuştu. Koalisyon pazarlıkları aşamasında Nick Clegg, "seçim sisteminin referanduma götürülmesi" sözünü Cameron‘dan aldıktan sonra koalisyon ortağı olmaya ‘evet‘ demişti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile