İnşaat mühendisliği konusunda yeni tekniklerin geliştiğine dikkati çeken Güneş , depreme ve çevresel etkenlere karşı daha dayanıklı binaların üretilebileceğini belirtti . Yapı ve malzemelerin performansını etkileyen unsurlar olarak çevresel faktörleri , gerileme faktörleri , biyolojik faktörleri , uyuşmazlık ve kullanım faktörlerini belirten Güneş , " Güçlendirme uygulamalarına ciddi olarak kafa yormak gerekiyor . Şüpheli binaların hepsini yıkmak , yenilerini yapmak ekonomik açıdan akıl karı değil . Ekonomik gözlükle bakmak lazım . Eğer şüpheli binalar güçlendirilebiliyorsa güçlendirilmelidir . " dedi .
19 . yüzyıldaki gelişmelerden dolayı 21 . yüzyılın metal çağı haline geldiğini ifade eden Güneş , günümüz teknolojisi sayesinde kompozit maddelerin inşaat teknolojisine hakim olmaya başladığını belirtti . Kompozit maddelerin maliyetinin yüksek olmasına rağmen yapının ömrünü uzattığını dile getiren Güneş , sözlerini şöyle sürdürdü :
" Yakın bir süre sonra kompozit maddelerin mühendislik hayatındaki kullanımı ciddi oranda artacak . Bu yönelmenin sonucu olarak metal kullanımında azalma olacak . Kompozit maddelerin çevresel etkenlere dayanıklılık oranı , betonarme ve çelik yapılara göre çok daha yüksek . Kompozit maddeler , cam , karbon ve bor madeninden üretilebiliyor ve inşaatın her uygulamasında kullanılabiliyor . Betonarme yapılara göre daha pahalı ama yapının servis hayatını uzattığı için rekabet gücü artıyor . "



















