Irak Türklügü Ve Kerkük Konusuldu

Irak Türklügü Ve Kerkük Konusuldu

Eskisehir Türk Ocagi’nin 36 yildir devam ettirdigi ‘Persembe Sohbetleri’nin, yeni dönemdeki ilk konu maddesi Irak Türklügü ve Kerkük oldu.

Ilgili, merakli ve büyük bir topluluk tarafindan takip edilen konferansa, aslen Kerküklü olan, Çankaya Üniversitesi Ögr. Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip de katildi.

Irak Türklügü ve Kerkük hakkinda konusan Nakip, “Kerkük Ne ileri ne geri! Kerkük’te Türkçe’nin resmi dil olarak kabul edilmesi Türkiye’de memnuniyetle ve biraz da sevinçle karsilanmistir. Kayda deger ve güzel bir gelisme olarak görülmesi isabetlidir. Aslinda Türkmenlere bu hak sadece Kerkük’te degil, diger Türkmen bölge ve sehirlerinde de 2005 Anayasasi’nda verilmistir. Simdi de sadece Kerkük’te uygulanmaya baslanmistir. Yani verilmesinde geç kalinmis bir hakkin tesliminden baska bir sey degildir bu uygulama. Ulufe cinsinden bu müsbet adim, Kerkük’te yasayan Türkmenlere sadece bir moral kaynagi olmustur. Yoksa ne Kerkük sorununu çözer ne de Türkmenler’in giderek kaybetmeye basladiklari güçlerine güç katar. 1960’li yillarda sehir merkezi ve ilçeleriyle halis Türkmen sehri olan Kerkük, 2003 yilina kadar bu hususiyetini muhafaza edebilmistir. Nitekim 2003 yilinda sehir 800 bin nüfusludur ve yarisindan biraz fazlasi Türkmen, geri kalan yarisi ise Arap ve Kürt olmustur ama günümüzde ise yirmi yil zarfinda ve özellikle Kürt siyasi partilerinin nüfus kaydirmalari neticesinde Türkmenlerin agirligi yüzde 15’e kadar gerilemistir. Bunun yaninda bütün devlet dairelerinde üst düzey yöneticiler genelde Arap ve Kürtler arasinda paylasilirken, ticareti çok iyi bilen Türkmenlerin ekonomik güçleri bile giderek zayiflamistir. Bunun neticesinde Türkmen aydini, sermayedari ve genci Türkiye’ye yönelmeye baslamistir ki bu da Türkmenlerin bu tarihî sehirlerinde kan kaybetmelerine sebep olmaktadir” dedi.

“Kerkük’ün kaderi hukuki ve siyasi olarak tanimlanip belirlenmedikçe bu entrikalar ve gizli pazarliklar devam edecek”

Prof. Dr. Mahir Nakip, konusmasina söyle devam etti;

“Kerkük, 2003 yilindan beri Kürtlerle Araplar arasinda pazarlik konusu olmustur. Her hükümet kuruldugunda kadük olan Irak Anayasasinin 142’nci Maddesi Kürtler tarafindan isitilip masaya yatirilir. 2017 yilinda skandal referandumdan sonra Kürt pesmerge kuvvetleri Kerkük’ten çekilerek sehre huzur ve sükunet gelmistir. Ama simdi tekrar pazarliklar baslamis ve Pesmergelerin sehre dönmeleri istenmektedir. Türkmenlerin öncülük ettigi direnis neticesinde Federal Mahkeme Pesmergelerin dönüsünü simdilik durdurmustur. Ama pazarliklar henüz bitmemis ve bitmeyecektir.

Sonuç olarak Kerkük’ün kaderi hukuki ve siyasi olarak tanimlanip belirlenmedikçe bu entrikalar ve gizli pazarliklar devam edecek ve Türkmenler de kan kaybetmeye devam edeceklerdir. Kerkük sadece Irak’in bir iç meselesi olarak addedilmemeli ve Türk dünyasi tarafindan da ele alinmasi gereken bir mirastir. Bu mirasi reddetmek veya kaderine terk etmek, Irak Türklügü kadar Türkiye’nin güvenligini de tehdit etmektedir.”

Konusmanin ardindan yapilan soru ve cevap etkinliginden sonra Ocak Baskani Prof.Dr. Nedim Ünal, konusmaciya ‘Sükran Berati’ takdim etti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile