İran genetik kopyalamada ilerliyor

İran genetik kopyalamada ilerliyor

İran birçok bilim alanında olduğu gibi gen kopyalamada da adımlar atmaya başladı.

İran'da bilimin en tartışmalı alanlarından birisi olan klonlama konusunda önemli ilerlemeler kaydediliyor.

İran'ın en güzel kentlerinden İsfahan'ın dışında tozlu bir tarlada, yorgun görünüşlü bir çoban bir koyun sürüsünü güdüyor.

Ancak sürüdeki hayvanlarından birisi son derece sıradışı...

Royana isimli sıradan görünümlü, kahverengi, kıvırcık tüylü koç aslında İran biliminin en gururlandığı eserlerinden biri...

Royana, İran İslam Cumhuriyeti'nde, hatta tüm Orta Doğu'da klonlama, yani genetik kopyalama sonucu dünyaya gelen ilk hayvan.

Dolayısıyla başkalarından daha farklı muamele görmesi şaşırtıcı değil.

Royana'ya adını veren Royan Araştırma Enstitüsünden Dr. Murtaza Hüseyni, beni klonlama araştırmaları yapılan laboratuvarlarda gezdirdi.

İsfahan'da eskiden ev olan bir binadaki enstitütünün çalışmaları bu günlerde ineklere odaklanıyor.

Genetik yapıları değiştirilen ineklerin sütünden bir gün insanların kullanacağı ucuz ilaçlar üretilmesi hedefleniyor.

Buradaki çalışmalar sadece hayvanlarla da sınırlı değil.

Enstitünün binlerce kadının çocuk sahibi olmasını sağlayan geniş bir embriyoloji ve kısırlık tedavisi birimi de var.

Etik sorunlar

Peki kendilerini liberal demokrasiler olarak gören Batı ülkelerinde bile büyük tartışmalar koparan genetik araştırmalarının getirdiği etik sorunlara İslam Cumhuriyeti'nde nasıl çözümler sunuluyor?

Birimin başındaki Cambridge Üniversitesi mezunu doktor Muhammed Hüseyin Nasır, İran'daki kuralların Batı'dan farklı olduğunu, ancak bunların daha sıkı oldukları anlamına gelmediğini söylüyor.

Nasır, "Örneğin, ülkemizde, İran'da bir kadın yumurta bağışında bulunacaksa, taraf durumundaki erkeğin geçici olarak evlendiği eşi, ya da ikinci eşi olmalı... Bu da işleri biraz karmaşık hale getiriyor. Çünkü herhangi bir kişiden yumurta alamıyoruz." diyor.

Enstitünün faaliyetlerini düzenleyen etik komisyonunda Müslüman din adamları, etkili bir rol oynuyorlar.

Bu din adamlarından Hüccet-ül-islam Mehradi'ye Kuran'ın ilkelerini modern bilim konularında hüküm vermek için nasıl kullandıklarını sordum.

Mehradi, İslam'da insan ve insanlık için zararlı olan her şeyin yasaklandığını, insan ve insanlık onuru için faydalı şeylere ise izin olduğunu söyledi.

Dr Muhamed Nasır da, İran'ın bilim konusundaki adımlarının, Batı'da farklı algılandığı kanısında.

Nasır, "Batı'da üstü örtülü bir propaganda yapılıyor. Böylece insanlar bazı ülkelerde bazı şeylerin olmadığını düşünüyorlar. Bizim çalışmalarımızı, verilerimizi, bilimsel yazılarımızı görünce şaşırıyorlar. Ama şimdi dünyanın çeşitli yerlerindeki bilimadamları artık çalışmalarımızı biliyor." diyor.

Ancak burada bazı çelişkiler olduğu da açık...

Bu ülkede bir yanda geçen yıl çok sayıda kişi halkın gözü önünde idam edildi. Zina yüzünden taşlanıp öldürülenler oldu.

Öte yanda da halkın büyük gurur duyduğu bilimsel ilerlemeler kaydediliyor.

Hatta bir İranlı, ülkesinin medeniyetin en ön saflarında yer almadığı şeklinde bir imaya bile şiddetle tepki gösterecektir.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile