İran Uzmanı Balcı, İran’ın kuzeydoğusundaki Meşhed kentinde 28 Aralık 2017’de başlayan ve yayılarak devam eden protesto gösterilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu olayların arka planını analiz edebilmek için İran’da Mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini analiz etmenin gerekli olduğunu vurgulayan Balcı, cumhurbaşkanlığı seçimi için reformcuların adayı Hasan Ruhani ve Hamaney’e yakın İbrahim Reisi mücadelesinin söz konusu olduğunu söyledi.
Balcı, Ruhani’nin "toplumdaki ekonomik sorunlara çözüm, daha özgür ve açık toplum" vaadi ile seçimi kazandığını belirterek, aradan geçen süreçte Ruhani’ye duyulan güvenin boşa çıkmaya başladığını, kitlelerin hayal kırıklığına uğradığını, ekonomik sorunların çözümü aksine işsizlik ve yoksulluğun daha da derinleştiğini ifade etti.
"Olayların Meshed’de başlaması çok dikkat çekici"
Balcı, ekonomik sorunlar nedeniyle kitlelerin sokağa çıkmaya başladığını belirterek, "Burada olaylara ilişkin dikkat çekici birkaç nokta söz konusu. Örneğin olayların kitleselleşmeye başladığı şehir Meşhed. Meşhed, İran rejiminin veya İslam devrimi ideolojisinin sembolik şehirlerinden bir tanesi. Olayların burada başlaması çok dikkat çekici. Çünkü, İran istihbarat ve güvenlik yapısında toplumun bütün katmanlarına sirayet eden bir anlayış söz konusudur. Hastanelereden üniversitelere ve diğer kamusal alanlara kadar birçok alanda istihbarat faaliyetleri yoğun bir şekilde takip edilir ve devlet toplumdaki trendleri net bir şekilde öngörebilir, gelişmeleri önceden haber alabilir. İlginç bir şekilde bu olaylarda bunun olmadığını gördük. Bu da ’Rejim içinde Ruhani ve rejim taraftarları arasında bürokratik bir mücadelenin yansıması mı bu?’ yorumlarına neden oldu" diye konuştu.
"Olağanüstü hal durumuna geçiş için meşruiyet zemini aranıyor"
Balcı, gösterilerin hem söylemsel hem de fiziki olarak saldırılara dönüşmesine rağmen güvenlik güçlerinin alışılagelmiş biçimde yeterince müdahale etmediklerinin görüldüğünün altını çizerek, "2009’daki seçimde buna benzer bir süreç yaşanmıştı. Oradaki gösteriler daha barışçıl bir süreç izlemesine rağmen çok sert bir müdahale söz konusuydu. Bugün, kamu mallarına zarar, polislere ateş açmaya varan bir durum omasına rağmen yine de ciddi bir müdahalenin olmadığı görülüyor. Burada rejimin olağanüstü hal durumuna geçiş için bir meşruiyet zemini aradığı görülüyor" şeklinde konuştu.
"İran’ın iç siyasetinden ve bürokratik yapısındaki gerilimden kaynaklanıyor"
ABD veya diğer dış aktörlerin İran’daki olaylarda bir etkisinin olup olmadığı yorumlarını değerlendiren Balcı, "Burada ABD’nin doğrudan bir kurgulayıcı pozisyonundan bahsetmek yanlış olur. Bu, İran’ın iç siyasetinden ve bürokratik yapısı içindeki bir gerilimden kaynaklanan durumun sonucu. Burada ABD’nin ya da diğer dış aktörlerin belirleyiciliğinden bahsetmek doğru değil" ifadelerini kullandı.
"İran’da yaşanan kaotik ortam Türkiye’ye de zarar verecektir"
Türkiye’nin ilk günden beri İran’da gerçekleşen olayları temkinli bir şekilde takip ettiğini ve durumu net bir şekilde anlamaya çalıştığını kaydeden Balcı, "İran’da ciddi bir Türk nüfusu var. Güney Azerbaycan Türkleri, tam olarak kestirilemeyen, nereye varacağı ve hangi aktörler arasında gerilime yol açacağı kestirilemeyen süreçte ferasetli davranarak bu sürece dahil olmadılar. Türkiye gibi bu süreci takip ediyorlar. Bu sevindirici bir durum. Hem İran’daki Türkler açısından hem de Türkiye açısından en doğru pozisyon da bu. Tabii ki İran’da yaşanan kaotik ortam Türkiye’ye de zarar verecektir. Türkiye’nin de buradaki tutumu net bir şekilde İran’daki istikrarın bir an önce sağlanması ve kaotik ortamın sona ermesi" dedi.
"Rejim, bu süreçten biraz daha güç kazanmış olarak çıkacak"
Balcı, olayların önümüzdeki 3-4 gün içerisinde daha da büyümeden rejim tarafından kontrol altına alınacağını değerlendirdiğini vurgulayarak, "Rejim, şu anda bir olağanüstü hal rejimine meşruiyet zemini ve algısı arayışında. Şiddetin dozunun biraz daha tırmanmasının ardından rejim buna sert müdahalede bulunacak ve bu kaotik ortamı sonlandıracaktır. Bundan sonraki süreçte ne olur diye bakarsak öncelikle Ruhani’nin prestiji, halk nezdindeki itibarı ve bürokrasideki etkinliği ciddi şekilde sınırlandırılacak. Rejim, bu süreçten biraz daha güç kazanmış olarak çıkacak. Belki de İran’da sosyal ve ekonomik sorunların çözümü adına Ruhani’ye alternatif başka bir isim konuşulmaya başlanacak" diye konuştu.
İran Uzmanı Balcı Açıklaması 'Rejim, Olağanüstü Hal Rejimine Meşruiyet Zemini Ve Algısı Arayışında'
Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) İran Uzmanı Çağatay Balcı, İran’daki olayların önümüzdeki 3-4 gün içerisinde daha da büyümeden rejim tarafından kontrol altına alınacağını belirterek, rejimin şu anda olağanüstü hal rejimine meşruiyet zemini ve algısı arayışında olduğunu söyledi. Balcı, "Ruhani’nin prestiji, halk nezdindeki itibarı ve bürokrasideki etkinliği ciddi şekilde sınırlandırılacak. Rejim, bu süreçten biraz daha güç kazanmış olarak çıkacak" dedi.