İranlı Siyasiler Yeni İngiltere Başbakanı'nda 'Trump'ı' Görüyor

İranlı Siyasiler Yeni İngiltere Başbakanı'nda 'Trump'ı' Görüyor

İran Meclisi Gülistan Milletvekili Esedullah Karahani: 'Boris Johnson da ABD Başkanı Donald Trump gibi İran ile ilgili istikrarlı olmayan kararlar alabilir. Eğer Trump gibi politikalar izlerse İran'ın duruşu da kesinlikle farklı olacaktır' Hürmüzgan Milletvekili Ahmed Muradi: 'İngiltere'nin kötülüklerine defalarca kez şahit olduk. İran halkı İngiltere'ye güvenmiyor. Bu ülkenin içi ve dışı farklıdır ve tüm halklara zarar verecek politikalar yürütebilir' Muhafazakar kanadın sözcüsü Hüseyin Nakevi Hüseyni: 'Boris Johnson, diplomasi ve dış siyaset konusunda tecrübeli olduğu için nükleer anlaşmanın devam etmesine katkı sağlayabilir. İran onların taahhütlerine uymasını bekliyor, eğer uymazlarsa yeni adımlar atmaya devam edeceğiz'

MUHAMMET KURŞUN - İran Meclisindeki farklı fraksiyonlardan siyasetçiler, İngiltere'nin ABD'nin stratejik ortağı olması nedeniyle yeni Başbakan Boris Johnson'ın da İran ile ilgili Trump gibi kararlar alabileceğini ifade ediyor.

İranlı milletvekilleri, Tahran ile Londra arasındaki petrol tankeri krizi ve Boris Johnson'ın İngiltere Başbakanı olmasının iki ülke ilişkilerine etkisine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

- "Johnson da Trump gibi İran ile ilgili istikrarlı olmayan kararlar alabilir"

İran Meclisi Gülistan Milletvekili Esedullah Karahani, İngiltere'nin uluslararası düzeyde etkili bir ülke olduğunu ve Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı'na müdahale etmediği sürece Tahran yönetimi ile problem yaşamayacağını savundu.

Karahani, "Boris Johnson da ABD Başkanı Donald Trump gibi İran ile ilgili istikrarlı olmayan kararlar alabilir. Eğer Trump gibi politikalar izlerse İran'ın duruşu da kesinlikle farklı olacaktır. İngiltere ABD'nin stratejik ortağıdır, Tahran atılacak adımlara göre pozisyon alacaktır." ifadelerini kullandı.

İngiltere'nin İran ile imzaladığı anlaşmalara bağlı kalmasının bu süreçte önemli olduğunu kaydeden Karahani, "İran'a ait petrol tankerinin Cebelitarık Boğazı'nda alıkonulmasıyla İngiltere'nin bağımsızlığı tartışılır hale gelmiştir. Bu eylemi ABD'nin hizmetinde olduğunu göstermek için gerçekleştirmiştir." görüşlerini paylaştı.

Karahani, İran'ın petrol satışını garanti eden nükleer anlaşmanın İngiltere tarafından imzalandığını hatırlatarak, şunları söyledi:

"İngiltere'nin, İran'ın petrol satışını ve ihracatını desteklemesi gerekiyordu. Petrol satışı olmazsa nükleer anlaşmanın İran için hiçbir özelliği yok."

- "İran halkı İngiltere'ye güvenmiyor"

Johnson'ın Başbakan olmasıyla İngiltere'nin İran ile nasıl ilişki kuracağına karar vermesi gerektiğine dikkati çeken Hürmüzgan Milletvekili Ahmed Muradi de "İngiltere'nin kötülüklerine defalarca kez şahit olduk. İran halkı İngiltere'ye güvenmiyor. Bu ülkenin içi ve dışı farklıdır ve tüm halklara zarar verecek politikalar yürütebilir. İngiltere, İran tarafından defalarca yapılan uyarıları dikkate almamıştır." diye konuştu.

İngiltere'nin İran petrol tankerini Cebelitarık'ta alıkoymasını "yanlış bir adım" olarak nitelendiren Muradi, İran'ın bu eylemlere karşı sessiz kalamayacağını vurguladı.

- "İngiltere nükleer anlaşmanın önemli bir tarafıdır"

İran'da aşırı muhafazakar kanadın sözcüsü Hüseyin Nakevi Hüseyni de İngiliz iç siyasetindeki değişimin nükleer anlaşmanın uygulanmasına katkı sağlamasını beklediklerini ifade etti.

İngiltere'deki değişimi olumlu karşılayan Hüseyni, "İngiltere nükleer anlaşmanın önemli bir tarafıdır ve alacağı pozisyon bu anlaşmayı önemli ölçüde etkileyebilir. Boris Johnson, diplomasi ve dış siyaset konusunda tecrübeli olduğu için nükleer anlaşmanın devam etmesine katkı sağlayabilir. İran onların taahhütlerine uymasını bekliyor, eğer uymazlarsa yeni adımlar atmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Hüseyni, İran ile başka ülkeler arasında aracıya ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Tahran'ın nükleer anlaşmaya uyulmasını beklediğini ve müzakere peşinde olmadığını ifade etti.

İran Meclisi Yezd Milletvekili Ebulfazl Musevi Biyoki de İngiltere siyasetindeki değişikliğin Tahran siyasetine etki etmeyeceğini savundu.

Yezd Milletvekili Biyoki, sözlerine şöyle devam etti:

"AB ülkeleri, oynadıkları rolü daha etkin hale getirmek için çaba gösteriyor ancak ABD'ye karşı duramadı ve herhangi bir rol oynayamadı. AB'nin nükleer anlaşmaya bağlılığı düşük düzeyde kaldığı için İran taahhütlerini azaltma doğrultusunda birinci ve ikinci adımları attı, üçüncüsünü de atacaktır. AB ülkelerinin İran'ı üçüncü adımı atmaktan alıkoyacak bir politika geliştireceklerini düşünmüyorum."

Biyoki, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Japonya Başbakanı Abe Şinzo'nun Tahran ziyaretleriyle ilgili olarak da ara buluculuk çabalarının nükleer anlaşmaya bağlı kalınması halinde sonuç vereceğini söyledi.

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi'nin ara buluculuk için Tahran'a gelmediğini aktaran Biyoki, Irak'ı Batı'dan mesaj getiren ülke olarak görmediklerini söyledi.

- "Hem bölge hem AB ülkeleri İran'ın Hürmüz Boğazı'ndaki önemini kavradı"

ٔFars Milletvekili Asgar Mesudi ise dünya enerjisinin önemli bir bölümünün Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazından geçtiğine işaret ederek "Hem bölge hem AB ülkeleri İran'ın Hürmüz Boğazı'ndaki önemini kavradı. Bölgenin güvenliği dünyanın taşımacılığı için çok önemlidir. İran ile dostane ilişkiler kurmak AB ülkelerinin de menfaatinedir." dedi.

Mesudi, İran'ın İsrail dışında tüm ülkelerle dostane ilişkilerden yana olduğuna dikkati çekerek, "İran'a ait petrol tankerini alıkoymasına karşılık bizim denizcilik kurallarını ihlal eden İngiliz tankerine izin vermemiz mümkün değildir." görüşünü dile getirdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile