'IREMCON Uluslararası Çevre Konferansı'

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar: 'Sanayiciyi destekleyeceğiz ama çevreyi kasten kirleten hiç kimseye Bakanlık olarak acımayacağımızı ifade etmek istiyorum' 'Çevreye ne kadar az yatırım yaparsanız, ne kadar az korursanız o kadar çok hastane yaparsınız, o kadar çok salgın hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalacaksınız. Bakanlık olarak mutlaka bu konularda tedbir almamız, çareler üretmemiz, bir adım sonrasını görmemiz gerekiyor' Kuzey Makedonya Çevre ve Fiziki Planlama Bakanı Sadulla Duraki: 'Umuyorum ki çevremizi koruma açısından özellikle atık yönetimi ve iklim değişikliğinin azaltılması konularında ülkelerimizin kapasite geliştirmesinde bu gibi etkinlikler büyük katkıda bulunacaktır' Kosova Çevre ve Mekansal Planlama Bakanı Fatmir Matoshi: 'Hükümetimiz için çevre ilk önceliklerimizden biri. Temiz bir çevre için dünyada bu teknolojilerden faydalanmalıyız'

İSTANBUL AA) - Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, "Sanayiciyi destekleyeceğiz ama çevreyi kasten kirleten hiç kimseye Bakanlık olarak acımayacağımızı ifade etmek istiyorum." dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı desteğiyle, "Küresel İklim Değişikliği ile Mücadele ve Atık Yönetiminde Uluslararası İşbirliğinin Güçlendirilmesi" temasıyla İstanbul Fuar Merkezi'nde, bu yıl üçüncüsü düzenlenen "IREMCON Uluslararası Çevre Konferansı", saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Konferansın açılışında konuşan Birpınar, her geçen gün büyüyen çevre meseleleri ve beraberinde getirdiği teknolojilerin artık Türkiye sınırlarını aşıp dünyaya transfer edilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.

Dünyadan ve Türkiye'den geçmişle ilgili birkaç çevre olayından örnekler veren Birpınar, şöyle devam etti:

"Aslında çevre meselesi 1972'lerde ilk defa Amerika'nın New Jersey eyaletinde bir mahallede hasta olan çocuklarla başlayan bir hikayedir. Bir site yapılıyor, o sitenin bahçesinde oynayan çocukların hasta olduğu, nefes almakta zorlandığı ve o bölgedeki hastaneye insanların çocuklarını götürmeye başladığı meseleyle başlıyor. Sonra doktorlar meseleyi araştırınca aynı siteden hastaların geldiğini görünce o bölgede bir araştırma yapıyorlar. Sitenin bahçesinde kazdıkları zaman tehlikeli atıkların gömülü olduğunu tespit ediyorlar. Daha sonra bu atıkları oradan çıkartıyorlar. Dolayısıyla ilk defa tehlikeli atıklarla ilgili yönetmelik Amerika'da 1972 yılında çıkıyor. O tehlikeli atıkları oraya gömen sanayici hiçbir ceza almıyor. Çünkü o zamana kadar tehlikeli atıklarla ilgili herhangi bir ceza, yönetmelik yok. Ondan sonra yavaş yavaş bu konularla ilgili kanunlar dünyada çıkmaya başlıyor."

- "Çevreyi kasten kirletenlere acımayacağız"

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Birpınar, karbondioksit miktarının fazlalaşmasıyla, atmosferdeki çıkması gereken ısıyı tutan gazların fazlalaşmasıyla iklim değişikliğinin meydana gelmeye başladığını aktararak, "İklim değişikliği olunca beklenmeyen hava olaylarının olması, ekstrem olayların olmaya başlamasını gördük. Bu sefer 'buna kaşı nasıl tedbirler alacağız,' onunla uğraşmaya başladılar. Uluslararası sözleşmeler yapmaya başladılar, bütün dünyayı bir araya getirip ama bunu yaparken de yine fırsatçılıklarına her zaman devam ediyorlar. Çevre teknolojilerini de üreterek bunları da dünyaya satarak yine zenginleşme yolunda bulunmaya çalıştılar, bulunmaya da devam ediyorlar." ifadelerini kullandı.

"(Türkiye'de) Çevre meselesine baktığımız zaman aslında 1993 yılında Ümraniye'de Hekimbaşı çöplüğü patladığı zaman ilk defa çevre meselesinin önemli olduğunu görmüştük." diyen Birpınar, çöp faciasında 38 kişinin hayatını kaybettiğini anımsattı.

Birpınar, "O gün anladık, İstanbul'un çöpleri düzenli depolanmıyormuş, vahşice bir yerlere atılıyormuş. Orası patladıktan sonra 1994 seçimlerde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Büyükşehir Belediye Başkanı olunca Anadolu ve Avrupa yakalarına birer düzenli çöp depone sahası kurarak bu problemi çözmeyi başarmıştır." diye konuştu.

Birpınar, "Sanayiciyi destekleyeceğiz ama çevreyi kasten kirleten hiç kimseye Bakanlık olarak acımayacağımızı buradan ifade etmek istiyorum." dedi.

"Çevre meselesi önleyici hekimliktir." tanımlamasını yapan Birpınar, şunları kaydetti:

"Çevreye ne kadar az yatırım yaparsanız, ne kadar az korursanız o kadar çok hastane yaparsınız, o kadar çok salgın hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalacaksınız. Bakanlık olarak mutlaka bu konularda tedbir almamız, çareler üretmemiz, bir adım sonrasını görmemiz gerekiyor. Onun için son dönemde yine Çevre Kanunu'nu değiştirdik ve plastik poşetlerin ücretli satılmasını öngördük. Geçen senenin ocak ve şubat aylarında 5 zincir markette tüketilen poşet sayısı 600 milyon adetti. Bu sene bu kanunla ocak ve şubat aylarındaki toplam satılan poşet adedi 150 milyona düşmüş. Yüzde 77 civarında bir azalmanın net bir şekilde olduğunu görüyoruz."

Mehmet Emin Birpınar, İstanbul'un 1936'da 900 bin nüfusa sahip bir şehir olduğunu ifade ederek, "O dönemde İstanbul'un yeşil alanı yüzde 25,4. 1994'te Sayın Cumhurbaşkanımız Belediye Başkanı olduğunda bu rakam yüzde 1,5'a düşmüş. Bunu tespit ediyor, uğraşıyor, her tarafa ağaç dikelim, yurt dışından ağaçlar getirelim. Niye? Bu rakamın yüzde 2,5'a, 3'e, 4'e çıkması çok kolay olmuyor." değerlendirmesini yaptı.

Kanal İstanbul konusuna da değinen Birpınar, projenin aslında bir çevre projesi olduğunu ve İstanbul'un çevresel emniyetini koruma amaçlı yapıldığının unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

- "Temiz çevre için teknolojilerden faydalanmalıyız"

Kuzey Makedonya Çevre ve Fiziki Planlama Bakanı Sadulla Duraki de "Umuyorum ki çevremizi koruma açısından özellikle atık yönetimi ve iklim değişikliğinin azaltılması konularında ülkelerimizin kapasite geliştirmesinde bu gibi etkinlikler büyük katkıda bulunacaktır. Umuyorum bu katkılar önümüzdeki senelerde de devam edecektir." dedi.

Kosova Çevre ve Mekansal Planlama Bakanı Fatmir Matoshi ise "Hükümetimiz için çevre ilk önceliklerimizden biri. Burada bulunmak, en iyi, en üst düzey teknolojileri görmek bizim için de çok önemli. Temiz bir çevre için dünyada bu teknolojilerden faydalanmalıyız." diye konuştu.

Konferansa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel, IFAT Fuarları Grup Direktörü Cristian Rocke, 3. IREMCON Yürütme Kurulu Başkanı Mustafa Akalp de katıldı.

Küresel iklim değişikliğine neden olan gelişmeler ve çözüm önerilerinin konuşulduğu konferans, yarın sona erecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile