İrlandalı Turistlerin Katil Zanlıları

Duruşma, 8 Temmuz 2013 tarihine ertelendi.
2011 yılında İzmir'in Buca ilçesinde boğazları kesilerek öldürülen İrlandalı turistler Marian Graham ile Cath Dinsmore'nin katil zanlısı Recep Ç. ile cinayete yardım ettiği gerekçesiyle yargılanan babası Eyüp Ç., yedinci kez hakim karşısına çıktı. İzmir Bayraklı Adliyesi 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 14.00'te başlaması beklenen yargılama 1 saat 10 dakika gecikmeli başladı.

Güvenlik önlemlerinin alındığı dikkat çeken duruşma salonuna sanıkların yakınları aramadan geçerek alındı.
Geçen duruşmada İrlanda İzmir Fahri Konsolosu Bülent Akgerman’ın duruşma salonu içerisinde cep telefonu ile fotoğraf çekmesinin üzerine yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş duruşmaya başlamadan önce kısa bir hatırlatma yaparak söz konusu olayın tekrarı halinde yasal işlemlerin uygulanacağını söyledi.

Ardından Mahkeme Başkanı Kızıltaş, olay günü ve sonrasında bölgedeki görevli jandarma ve gizli tanığın söz konusu telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlarını okudu. Tutanağa geçen kayıtların okunmasının ardından Mahkeme Başkanı Kızıltaş, iddia makamının avukatı Barış Kaşka’ya dönerek; “Kayıtlar örtüşüyor” ifadesini kullandı. Bunun üzerine avukat Kaşka; şöyle konuştu: “O günlerde biz dosyaya ulaşamamıştık. Bize gelen yazılar gizli tanığın iddialarını doğrular nitelikteydi. Biz ayrıca yazılı beyanda bulunacağız. Olaya ilişkin başka bir delil toplanmasına ihtiyaç duymuyoruz” dedi.

KAN PEŞİNDE DEĞİLİM
Sanıklardan cinayete yardım ettiği gerekçesiyle yargılanan baba Eyüp Ç., “Kesinlikle böyle bir şey yoktur. Namusum şerefim üzerine yemin ederim. Ben kendi işinde gücünde olan gariban bir adamım. Ben kan peşinde değilim. Gizli tanık para için beni ortaya atıp başımı yakmaya çalışıyor. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu.

KATİL ZANLISI AVRUPA ÖRNEĞİ VERDİ
Sanık Recep Ç ise davanın seyrinde basının ilgisinden rahatsız olduğunu ifade etti.

Savunmasında gizli tanığın ifadelerinin çelişkili olduğunu yineleyen Recep Ç., sözlerini şöyle sürdürdü: “18 yaşıma gelmeden ağır yükler altında iken bu suçu işledim. Çok ağır hakaretler ve tahrik altında bu suçu işledim. Çoğu zaman fiziksel saldırıya uğradım. Cehaletimi ve pişmanlığımı belirtmek isterim. Benim kendi davam. İki maktül ile aile yaşantısı içindeydim. Benim kendi ailemle bir bağı yok. Sanık sandalyesinde babam değil bir başkası otursa benim yine vicdanım rahatsız olurdu”
Adaletin en kısa sürede yerini bulacağından şüphe duymadığını dile getiren Recep Ç., sözlerine şöyle devam etti: “Buraya gidiş gelişlerim bile bir ağrının üstüne tuz basar nitelikte. Ben artık buraya gelmek istemiyorum. Bu tarz olayların örnekleri var. Avrupa’da bazı olaylar var. Neo-Nazi örgütü tarafından canavarca öldürülen 8 Türk’ün duruşmasına basın mensupları alınmıyor. Norveç’te de oldu. Gaziantepli 16 yaşında bir Türk kardeşimiz öldürüldüğünde kendi ailesi duruşma salonuna alınmıyor. Biz mafya değiliz, zorba değiliz. Avrupalı oldukları için bir adamın başını yakmaya lüzum yok. Benim ne mahkeme heyetine ne de iddia makamının avukatına bir saygısızlığım oldu. Ağır tahriklerin göz önünde bulundurulmasını istiyorum”
Sanık savunmalarının alınmasının ardından mahkeme heyeti sanık avukatlarına söz verdi. Sanık Recep Ç.'nin avukatı Altan Tunalı; “Müvekillim her duruşmada Almanya ve Norveç'ten bahsediyor. Akli dengesinin yerinde olup olmadığı hususunda rapor alınmasını talep ediyorum” dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş sanık Recep Ç.’ye dönerek psikolojik tedavi görüp görmediğini sordu. Recep Ç., “Bugüne kadar hiçbir tedavi görmedim” yanıtı verdi

Başkan Kızıltaş da sanık Recep Ç.’nin işlediği iddia edilen suçtan dolayı rahatsızlığının olup olmadığı hususunda Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevkine karar verdi.

Eyüp Ç.'nin avukatı Aydoğan Yolpan da gizli tanığın ve jandarma görevlilerinin olay günü ve sonrası için bölgede yaptıkları telefon görüşmelerinin harita üzerinde gösterilmesini talep etti.

Gizli tanığın olay yerindeki arkadaşlarının dinlenmesi, gizli tanığın GPRS kayıtlarının belirlenmesi için bilirkişi raporunun elde edilmesi yönünde karar vererek duruşma 8 Temmuz 2013 tarihine ertelendi.
46 dakika süren duruşma boyunca sanıkların, zaman zaman aralarında ikili olarak kısa süreli görüşmeler yaptığı gözlemlendi. Duruşmada Recep Ç.’nin siyah gömlek ve siyah pantolon tercih ettiği, babası Eyüp Ç.’nin ise spor kıyafetler tercih ettiği ve bıyık bıraktığı gözlemlendi.