Türkiye İş Bankası tarafından İzmit ilçesindeki bir otelde düzenlenen "İş'le Buluşmalar Toplantısı"nda konuşan Bali, Kocaeli'nin sanayi tecrübesi, pazarlara yakınlık ve lojistik avantajlar açısından ülkeye ciddi değerler kattığını belirterek, aslında Kocaeli'nin ekonomiye katkısının istatistiklerde görünenin çok daha üzerinde olduğunu söyledi.
Uluslararası bankacılık anlamında ciddi atakta olduklarını dile getiren Bali, Erbil'de şube açtıklarını, Bağdat'ta, Duhok'ta, Zaho'da ve Süleymaniye'de de devamının geleceğini anlattı.
Bali, kredi işinin kolay olmadığını, hata yapmamak ve fire vermemek gerektiğini vurgulayarak, "Kredi, alan için de veren için de büyük sorumluluk gerektirir. Dolayısıyla her şeyden önce bunu bilmemiz lazım. Kredi, kaynak tahsisidir. Bu ülkenin kaynaklarını tahsis ediyorsunuz. Doğru önceliklerle tahsis edemediğiniz zaman, hata yaptığınız zaman, bu ekonominin kaynaklarını birlikte kaybediyorsunuz" şeklinde konuştu.
"Gerek otoritenin aldığı tedbirler gerekse batı bankacılığının yaşadığı deneyimlere baktığımızda, Türk finans sisteminin sağlamlığını gördüğümüzde ne kadar çağdaş usullerle, risk yönetimi anlamında ne kadar gelişmiş yöntemlerle çalıştığımızı görüyoruz" diyen Bali, şöyle konuştu:
"Paradan para kazanmak, çok basit bir kavram. Biz kimseye bir pasajın altında gazete kağıdına sarılı para vermiyoruz. 60 milyar doların üzerinde kredi bu ülkenin müteşebbislerine 'aş, iş istihdam yaratsınlar, bu ülkeye değer katsınlar' diye verilmiş durumda ve fonksiyon görüyor. 40 milyar doların üzerinde ticari kredi aynı şekilde görüyor. Bunları yaparken de sektörün takipteki krediler oranı yüzde 2,8'lerdeyken, bunun 1 puan açık ara altında 1,8'lik oranla çalışıyoruz.."
-"Devasa boyutlardaki altyapı yatırımlarını Türk bankaları olarak finanse ediyoruz"
Bali, Türk bankacılık sektörünün iyi bir sınav verdiğini vurguladı.
"Çok devasa boyutlardaki altyapı yatırımlarını Türk bankaları olarak finanse ediyoruz" diyen Bali, "Aynı bankanın çalışanlarıymış gibi bir araya geliyoruz, proje finansmanlarını temin ediyoruz. Bir tek bizim enerji finansmanlarına ayırdığımız ve bugüne kadar taahhüt ettiğimiz kaynak tutarı 6 milyar doların üzerindedir. Bu ülkenin cari açığı nasıl kapatılacak? Bu yolla kapatılacak. Türk bankalarının bu son dönemde, özellikle de global kriz döneminde iyi bir sınav verdiğini düşünmekteyim. Geçmişte olagelmiş birtakım yanlışlar varsa, onların bu dönemde tekrarlanmadığını görmekteyiz" ifadesini kullandı.
Türkiye İş Bankasının 26 Ağustos'ta 89. kuruluş yıl dönümünü kutladığını hatırlatan Bali, Türkiye'nin kumaşıyla uyumlu, toplumla sağlıklı ve sağlam ilişki kurduklarını, orta ve uzun vadeli düşünmeye gayret ettiklerini, anlık kazançlara çok fazla bağlanmadıklarını ve fahiş uygulamalara hiç tenezzül etmediklerini anlattı.
Bali, 2008'deki global krizin bankacılık sektörü ve Türkiye İş Bankasının iyi sınav verdiği dönemlerden olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Aradaki sıkışıklık dönemleri büyük ölçüde yapıcı politikalarla daha hasarsız atlatılabildi. Gelişmiş ülkelerde pek alışılmadık tarzda borç, bütçe, büyüme problemleriyle karşı karşıya kalmıştı. Pek de alışık değildik bu adreslerde bu tür problemleri görmeye. Bu süreçte de hikayesiyle, makro ekonomik göstergelerdeki sağlamlıkla, bankacılık sistemindeki sağlamlıkla ve inanılmaz müteşebbisliğiyle Türkiye ayrı şekilde olumlu ayrışmıştı."
-FED kararları
"FED'in alacağı kararlar çerçevesinde bir miktar daha yeni bir faza geçmiş görünüyoruz" diyen Bali, şunları belirtti:
"Yani kaynak bolluğu içerisinde fizibilitesi de sağlandığı zannedilen işlerin bir miktar daha yakından test edileceği, sınava tabi tutulacağı bir yeni dönemdir bu çünkü o bollukta kaynağın olmayacağı öngörülüyor. Nasıl bu ülkelere hızlı para girişi olduysa, şimdi de yavaş yavaş çıkış oluyor fakat bunun gerisindeki gerçeği gözardı etmemeliyiz. Neden FED kararlarını değiştirmek durumunda kalıyor, neden bu kadar geniş para arzı politikalarından vazgeçme ihtiyacı duyuyor? Çünkü büyümede ve istihdamda beklenenden önce canlanmalar gördüğü için. Bu şu demektir, dünya 'ticaretinin de genişleyeceği ve finansman kanalından olumsuz birtakım dalgalar yesek bile bu defa orta ve uzun dönemde ticaret kanalından olumlu etkileneceğimiz' bir dönemi ifade ediyor."
Bali, Türkiye'nin ticaret kanalının global krizden pazarlarını çeşitlendirerek olumsuz etkilenmemeyi başardığına dikkati çekti.
"Bu varlığımız bir kenarda bizim avantajımız olarak duruyor" diyen Bali, sözlerini şöyle tamamladı:
"Batı Avrupa'da yeni veriler, onların da resesyondan çıkmak üzere olduğunu gösteriyor. Yeni verilerin Batı Avrupa ve Amerika başta olmak üzere bu büyük ölçekli ekonomilerin dış talep yetersizliği problemini bir miktar ortadan kaldıracak ivmelenmeye girmesi halinde, Türkiye çeşitlendirdiği pazarlarının avantajıyla yeni büyüme ve yeni ihracat imkanları kazanabilir, buna hazırlıklı olmalıyız ama yapmamız gereken şu, o tarih ne zamansa o tarihe kadar kısa vadeli finansman etkilerinden kendimizi koruyor olmamız lazm.
Buradaki birtakım tabii dalgalanmaların, birtakım gerek döviz kuruna yansıyan gerek faizlere yansıyan tabii dalgaları absorbe edebilecek durumda olmalıyız, artı hikayemizi sağlam tutacağız."
-KSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeytinoğlu
Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise bankacılık kesiminin reel sektör için önemli bir araç olduğunu söyledi.
Üretimin olmadığı bir ortamda bankacılıktan ve hizmetlerden bahsedilemeyeceğini ifade eden Zeytinoğlu, sanayicilerin finansal kuruluşlar, kamu otoriteleri ve müşterilerle büyük bir sistemin parçası olduğunu kaydetti.
Zeytinoğlu, Türkiye'de üretimin finansman kaynağının ağırlıklı bankacılık sisteminde olduğunu anlatarak, bankacılık sisteminin iyi ve verimli çalışmasını reel sektörün temsilcileri olarak önemsediklerini aktardı.
Türkiye'de reel sektörün fonlanmasındaki itici gücün yabancı sermayeye dayalı olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, şöyle dedi:
"Özel sektör yatırımlarının sadece dış borca dayalı toplamı 130 milyar doların üzerindedir. Şu anki toplam dövize dayalı yatırım tutarı da 450 milyar doları bulmuştur. Bu noktada ister bankacılık, ister bankacılık dışı finansmanımızın ana dayanağı dövize dayalı dış borçlanmadır. Nitekim ödemeler dengesi hesaplarına da baktığımızda net bir şekilde sermaye ithalatçısı durumunda olduğumuzu söyleyebiliriz. Son dönemlerde ekonomi kurmaylarının da dile getirdiği gibi büyümemizin ayrıntılarını daha iyi ele alıp, gerçekten ihracat ile büyüme modelini başarmalıyız."
'İş'le Buluşmalar Toplantısı'
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "Yeni verilerin Batı Avrupa ve Amerika başta olmak üzere bu büyük ölçekli ekonomilerin dış talep yetersizliği problemini bir miktar ortadan kaldıracak ivmelenmeye girmesi halinde Türkiye. çeşitlendirdiği pazarlarının avantajıyla yeni bir büyüme ve yeni ihracat imkanları kazanabilir, buna hazırlıklı olmalıyız" dedi.